Türk Eczacılar Birliği Merkez Heyeti’den yapılan açıklamada, 7 gündür önce ağır aksak çalışan sistemin şu anda tamamen çöktüğü belirtilerek. “Eczanelerimizde sistemin açılmasını bekleyen binlerce bebek, yaşlı, çocuk ve acil hastalarımızın günlerce ilaçlarına ulaşamamasına ya da ilaçlarını ceplerinden ödeyerek almalarına neden oluyor” denildi.
Devlet bu kesintilerin sebebini eczanelerin bu sisteme yığılması ve yoğunlaşmasında aradı. Şimdi gelin bilişimin ilgili bakanlık ve teknokratlarının bilmediğini düşündüğümüz yerlere girelim: Bu tip alanlar kritik sistem olarak adlandırılır. Kesintisi söz konusu olamaz, kabul edilemez.
Bu gibi sistemler çalışması için değil, ölçekli olarak büyümesi ve asla kesilmemesi için tasarlanır. Yani bir reçeteyi sisteme girmek değildir oradaki amaç: Milyonlarca reçeteyi eş zamanlı olarak x bin sayıda insanın girebilmesi için hayata geçirilmelidir.
Bu yüzden bu gibi sistemler büyük yazılım ve veri tabanı şirketlerince yüksek montanlı projeler olarak hayata geçirilir. Eczane sayısı bellidir. Ama elbette eczanelerin büyümesi de göz önünde bulundurulmalıdır.
Eczacılar Birliği diyor ki: “2010 yılından bu yana sürekli yaşadığımız bu sorun karşısında. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sistemin altyapısını güçlendirmek adına herhangi bir çalışma yapmaması, eczanelerimizde sistemin açılmasını bekleyen binlerce bebek, yaşlı, çocuk ve acil hastalarımızın günlerce ilaçlarına ulaşamamasına ya da ilaçlarını ceplerinden ödeyerek almalarına neden olmakta.”
Bu kabul edilemez. Kazanın 4 yıldır ben geliyorum demesi ve artık çalışmama noktasında müdahil olunması tek kelimeyle rezalettir. “Tamam da sor bakalım niye böyle olmuş” denecek bir durum yoktur ortada. Vatandaşın vermemesi gereken parayı cebinden çalışmayan sistem yüzünden vermek düpedüz rezilliktir.
Ben cevap hakkı anlamında Medula’yı aradım ama telefona faks çıktı, telefonlar açılmadı…
Eğer cevap vermek istiyorlarsa beni bulurlar nasıl olsa.