Cumhurbaşkanı Abdullah Gül internet yasakları konusunda farklı açıklamalar yaptı. Kafası bu konuda çok karışık. Nasıl olmasın? Bir yandan 17 Aralık’ın hemen ardından 19 Aralık’ta torbalanan bir kanun. Diğer taraftan buna tamamen karşı olduğunu defalarca dile getiren tüm dünya. Bunlara karşı Gül’ün bir duruşu olmalıydı. Ama o duruşu iyi ya da kötü bir türlü oturtamadı.
Gül’ün sıkıntılı olduğu maddeler
Abdullah Gül internet düzenlemesine ilişkin “Sıkıntılı bir-iki madde var. Üzerinde çalışıyoruz” sözleriyle, torba yasanın 88. ve 94. maddelerini işaret ettiği belirtilmişti. Bu maddelerin Anayasa’nın “‘özel hayatın gizliliği”, “haberleşme hürriyeti” ve “yargı yolu” ilkelerine uygun olup olmadığı üzerinde duruluyor. Yasanın 88. maddesi internet kullamcılarının trafik bilgilerinin iki yıla kadar saklanmasını düzenliyor. 88’in bu kapsamda Anayasa’mn haberleşme hürriyetini düzenleyen 22. maddesinin, “Haberleşmenin gizliliği esastır” hükmü ile “özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunmasına” dair 20. maddesine uygun olup olmadığı değerlendiriliyor.
94. maddede “Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde doğrudan TİB Başkam’nın emri üzerine erişim engellemesi TÎB tarafından yapılır” düzenlemesi yer alıyor. Bu düzenlemenin mahkeme sürecini devre dışı bırakarak TÎB Başkanına “yargı gücü” verdiği ve bu nedenle de Anayasa’nın “insan haklarına saygılı demokratik hukuk devleti” ilkesine ilişkin 2. maddesi ile “yargı yolu” başlıklı 125. maddesine aykırı olup olmadığı inceleniyor.
Gül AYM’ye mi pas atar?
Gazetelere yansıyan haberlere bakılırsa Gül bu maddeleri budayıp atamayacak. Çünkü hükümetten gelen istekler çok yüksek tınıda. Şu anda değil cumhurbaşkanı, basın, hocalar ve hacılar; bizzat bakanlar bile istemiyorum dese bu maddeler yine geçmek zorunda. Bunu bilen ve çok tersine gitmek istemeyen cumhurbaşkanı için en iyi seçeneğin bunu onaylayıp konuyu Anayasa Mahkemeyi’nin kucağına atması gibi gözüküyor. Anayasa Mahkemesi bunu onaylarsa son onayı verdiği için onlar kötü olacak. Son değişiklikler, sürgünler ve adam değiştirmelerden sonra Anayasa Mahkemesi ben yapmıyorum bu olmamış diyebilir mi? Zannetmiyorum.
AGİT de “yapmayın be canım” dedi
Bugün paralel basına yansıyan sözlere bakılacak olunursa Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Basın Özgürlüğü Temsilcisi Dünya Miyatoviç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den internet yasasını Meclis’e iade etmesini istemiş. Miyatoviç, konuya ilişkin Gül’e gönderdiği mektupta, “İnternet yasasının Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğünü tehdit edeceğinden endişeliyim. Kamuyu ilgilendiren meselelerde serbest iletişim ortamını engelleyecek çok kaygı verici bazı hükümler içeriyor.” demiş.
Normalde buna inanmak çok mümkün gözükmüyor çünkü paralel basın bu konuda çok ve taraflı haberler yapıyor. Ama o kadar çok detay verilmiş ve oradaymış gibi konuşulmuş ki belki de doğrudur demeden edemedim. Ha AGİT söyledi diye Cumhurbaşkanı hükümetin veya bir başka deyişle Erdoğan’ın tersine gider mi? Zor…