Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik’te değişiklik yapıldı. Yeni düzenlemede, kişiye ait sağlık verilerinin işlenip, aktarılmasında aranan ‘yazılı rıza’ şartı yer almadı. Ayrıca avukatlar, müvekkilinin sağlık verilerini genel vekâletname ile talep edemeyecek. Ölmüş bir kimsenin sağlık verileri, en az 20 yıl süreyle saklanacak. Veriler, bilimsel çalışmalarda anonim olarak kullanılabilecek. Özellikle ruh sağlığı ve kadın hastalıkları gibi verilere kısıtlı sayıda sağlık personeli ulaşabilecek.
Sağlık Bakanlığı’nın 2016 yılında çıkardığı yönetmelik, Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) itirazları nedeniyle yargıya taşınmış ve iptal edilmişti. Yönetmelik yeniden hazırlandı ve dün Resmi Gazete’de yayımlandı.
Yeni yönetmeliğin bugün Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla, 20 Ekim 2016 tarihli ‘Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Sağlanması Hakkında Yönetmelik’ yürürlükten kaldırıldı. Yönetmeliğin tanımları düzenleyen 3’üncü maddesine ‘açık veri’, ‘açık sağlık verisi’, ‘ilgili kullanıcı’, ‘kimliksizleştirme’, ‘kişisel verilerin imha edilmesi’, ‘kişisel verilerin silinmesi’, ‘kişisel verilerin yok edilmesi’, ‘maskeleme’ gibi yeni tanımlar girdi.
Eski yönetmelikte olan kişisel sağlık verilerinin işlenmesinde genel ilke ve esasları düzenleyen 5’inci maddedeki bazı şartlar, yeni yönetmelikte yer almadı. Bu kapsamda kişiye ait sağlık verilerinin işlenip aktarılmasında aranan ‘yazılı rıza’ şartı kaldırıldı.
Yeni yönetmelikte olmayan ilkeler ise şöyle: “Sağlık hizmet sunucularında görevli kişiler, ilgili kişinin sağlık verilerine ancak verilecek olan sağlık hizmetinin gereği ile sınırlı olmak kaydıyla işleyebilir ve erişebilir. Kişisel sağlık verilerini işleyen veya görevi gereği kişisel sağlık verilerine erişen herkes, bu verilerle ilgili olarak sır saklama yükümlülüğü altındadır. İlgili kişinin ayrıntılı bir şekilde bilgilendirilmesi, yazılı rızasının alınması ve bu rızanın muhafaza edilmesi hâlinde ilgili kişiye ait sağlık verileri, rıza doğrultusunda işlenebilir ve aktarılabilir.”