Assange İsveç’ten neler çekti?

İsveç, INTERPOL Kırmızı Alarm ile aramayı cinsel suçlar dışındaki suçlardan arananlara pek uygulamıyor. Peki iş Julian Assange’a gelince neden değişti? Bilinmeyenleri anlatmak cinsel suç ile aynı tehlikeyi taşıyor demek ki İsveç’te de. Yani orada da durum bizden çok farklı değil anlayacağınız.

Julian Assange’ın İngiltere’de sorgulanmasını acaip derecedeki bir ısrarla reddeden savcı Marianne Ny herkesin tüylerini diken diken etmiş durumda. Tutuklamanın amacına uygun olmadan yapılmış olduğu o kadar ortada ki, Julian, ülkede kalması gerekenden zaten fazlasını kaldı, yani bir yere kaçmayacağı artık anlaşıldı. Assange’ın davası ile ilgili durum da kendi silahı ile vurulduğuna güzel bir örnek. İnternetten davanın gidişatına yönelik sızdırmaların yapılması su testisi su yolunda kırılır dedirten cinsten oldu.
Assange’ın ısrarla İsveç’te sorgulanması konusunda ayak direyen savcı Marianne Ny’nin ısrarının nedeni ise bir türlü tam olarak anlaşılamadı. İtinayla İngiltere ve İsveç kanunlarının Assange’ı Londra’da sorgulamasına izin vermediği bilgisini vermeye devam etti.
Danışılan uzmanlar da Ny’nin yanlış bir kararı uyguladığını, kanunlarda böyle bir zorunluluğun bulunmadığını belirtiyorlar. Ancak dikkatlerden kaçan bir detay ise Assange’ın herhangi bir yere kaçma ya da ifade vermek istememe gibi bir direnişinin bulunmuyor olması.
Assange’ın ifade vermeye geldiği sırada havaalanında çalınan iki laptopun peşine düşen avukatı, Assange’ın ifade tarihini erteletmeye çalışırken Marianne Ny işi yine yokuşa sürdü. Verilen yeni tarihin de çok geç olduğunu belirtti. Bunun sonrasında Assange İngiltere’ye giderek İsveç ve İngiltere’deki avukatlarının, kendisinin İngiltere’de sorgulanması için destek olmasını istedi.
İsveç’teki hakimlerin de tutumunun sorgulandığı ülkede davanın hukuk dışı yöntemlerle gün yüzüne çıkarılması Assange’a karşı yapılan kanundışı açıklama ve İsveç medyasının negatif havası davanın gidişatında Assange aleyhinde bir sonuç çıkacağını düşündürüyor.