Bilgisayar sınıfları kapalı bilişim toplumu

bilisim sinifiZaman gazetesi manşetinden oldukça çarpıcı bir haber verdi. Yazılanlara göre liselerde bilgisayar dersinin seçmeli olması ve seçmeli dersin de çoğu zaman idare tarafından belirlenmesi birçok lisedeki bilgisayar sınıflarını atıl hale getirdi. 4+4+4 sistemiyle ayrılan ilk ve ortaokullardaki bilgisayar sınıflarının bazıları, bilgisayar dersi olmayan ilkokullarda kaldı. Liselerde ve ilkokullardaki bilgisayar odalan boş dururken, ortaokullarda zorunlu bilgisayar dersi olmasından dolayı sıkıntı yaşandı. Lise laboratuvarlannda bilgisayarlar boş bekletilirken, ihtiyaç halindeki ortaokullara gönderilmedi.

Yani şu anda ihtiyacı olan okullarda bilgisayar yok ama bilgisayar dersi vermeyen okullar tıklım tıklım bilgisayar dolu. Biz minicik çocukların ellerine tablet ve benzeri cihazları vermek için milyar dolarlık ihaleler açarken nasıl oluyor da bilgisayar sınıflarını onlardan sakınıyoruz bu da bence konunun en önemli tartışma platformunu oluşturuyor.

Bilişim Teknolojileri Eğitimcileri Derneği Başkanı Burcu Yılmaz, Türkiye genelinde 5 bine yakın bilgisayar odasının aktarılabilir durumda olduğunu; ancak okul müdürlerinin kullanılmayan bu aletleri vermek istemediğine dikkat çekmiş. Bilgisayar öğretmenlerinin birçoğunun geçici olarak liselerde görevlendirildiğini söyleyen Yılmaz, “Bu da demek oluyor ki, bilgisayar dersleri açılmamış. Zaten görevlendirilen öğretmenler de akıllı tahtalarlailgileniyorlar. 4+4+4 sistemine geçince bilgisayar dersleri ortaokullarda zorunlu oldu ve bizim bilgisayara ihtiyacımız varken diğer ilkokullarda, liselerde bilgisayarlann çürümeye bırakılması büyük ziyan.” demiş.

Ülkemizde yaklaşık 30 bin adet bilişim sınıfı var ki bunların sayısı kesinlikle yeterli değil zira Türkiye’de 25 milyonun üstünde ilköğretim öğrencisi var. Kabaca bir hesapla 1.000 öğrenciye bir bilişim sınıfı düşüyor. Bir de bunları kullandırtmadığımız durumda halimiz nice olur?

Neden okullarda bilgisayar dersi olsun ki sorusunun cevabı daha önce Estonya’nın bilişim mucizesini anlatırken sizlerle paylaşmıştım. Sonuçta o kadar küçük ve Avrupa’dan kopmuş bir ülkeden bile on yıllık bilgisayar eğitiminin ardından Skype gibi bir mucize çıkmıştı. Biz bilişimin tüketicisi ülke sınıfından çıkıp üretici konumuna yükselmek istiyorsak birkaç adım atmalıyız…