Bir tek sendikalar ve bazı gazeteler

Filtreleme konusu devreye girdiğinden beri antalya mimar ve mühendisler derneğinden yeşilaya, diyanet vakfına kadar birçok kurum sansür ve filtrelemeyi savundu, hakkında iyi niyetli fikirlerini söyleyip durdu.

Konunun ne kadar yanlış olabileceğine dair söylemi ise bir tek sendikalar verdi, onu da Birgün, Evrensel, Cumhuriyet ve Aydınlık gibi gazeteler sayfalarına aldı. Bu Türkiye’de ben sivil toplumum diyen bilişim vakıfları, dernekler, gazeteci örgütleri vesair hep beraber kıç kıça vererek topluca yazdıkları metinlerin arkasına sığınmaktan öte bir şey yapmadılar, menfi ya da müsbet bir fikir belirtmekten geri kaldılar.

Çünkü biz hepimiz biliyoruz ki bu gibi konulara fikir beyan ederlerse başta BTK ve Ulaştırma Bakanlığı olmak üzere iktidar üstlerine çöker.

İşte sendikal açıklama:

6 sendika, internet erişimine yönelik uygulanan sansüre ve filtrelemeye karşı olduklarını belirtti. Bu konudaki düzenlemelerin
geri çekilmesini istediler

İnternet erişimine yönelik sansür ve filtrelemeye hayır demek için sendikalar İstanbul Taksim’deki Makine Mühendisleri Odası’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Tekgıda- İş, Limter- İş, Devrimci Sağhk-İş, TÜMTİS, Petrol- İş ve Birleşik Metal- İş sendikalarının ortaklaşa düzenlediği açıklamayı sendikalar adına Özgür Üçkan okudu. Uçkan; Seçim öncesinde çok tartışılan ‘İnternetin güvenli kullanımına ilişkin usul ve esaslar’ başlıklı BTKkurul kararının 22 Ağustos’tan başlayarak internet dünyasının devlet kontrolüne alınmasını sağlayacak bir sansür girişimi olduğunu ifade etti.

Uçkan: “Kamuoyunda rahatsızlık yaratan Türkiye’deki internet sansürü uygulamaları, giderek temel hak ve hürriyetleri kısıtlayacı bir hal almaktadır” diyerek bu konuda kaygı ve rahatsızlık içerisinde olduklarını belirtti. Uçkan, taleplerini şöyle sıraladı: Açıklamada, internet sansürünün devleti vatandaştan üstün gören devlet geleneğinin bir ürünü olduğu söylendi. “BTK kurul kararının derhal ve acilen geri çekilmesi, interneti tehdit gören yaklaşımlarla hazırlanmış başta 5651 gelmek üzere tüm yasa ve yönetmeliklerin adım adım gözden geçirilmesi ya da iptal edilmesi, konunun muhatabı çeşitli STK’lar, odalar ve sendikalarla birlikte riskler kadar olanakları da gören yeni düzenlemeler yapılması.” Uçkan konuşmasını, “Bu sansür girişimi 12 Eylül Anayasası’nın ürünüdür. Yeni anayasa yapımı sürecinde düşünce ve ifade özgürlüğü güvence altına alan düzenlemeler yapmak, 30 yıldır yaşanan bunca deneyimin ışığında, tüm siyasi aktörlerin görev ve sorumluluğundadır” diyerek sonlandırdı.