BTK 2012/3 raporu: Karasal Hatlar

BTK’nın üç ayda bir düzenli olarak yayımladığı rapor son kullanıcıların beğenisine açıldı. Türkiye’nin telekomünikasyon tarafında neler yaşadığını görebilmek için buradaki rakamları sizlerle her üç ayda bir olduğu gibi yeniden paylaşıyorum.

Önce karasal hatlar ve Türk Telekom ile başlayalım.

Türk Telekom karlılık ve yatırım konusunda tartışmasız bir biçimde lider. Yatırım rakamları şimdiden 1 milyar TL’yi geçmiş durumda. Yıl sonu itibarıyla 1.5 milyar TL’yi aşacakmış gibi duruyor. Bunu Türk Telekom Grup olarak düşünürsek, üstüne Avea’yı da koyarsak çok yukarılara çıkıyorlar.

Türk Telekom üçüncü çeyrekte 500 milyon dakika trafik kaybetmiş. Hatırlanacağı gibi Türk Telekom geçtiğimiz sene iki milyar dakikaya yakın trafik kaybetti. Bu sene kayıplar artacak gibi duruyor. Geçen seneyi 21.8 ile kapatan trafik üçüncü çeyrek sonunda ücretsiz konuşmalara rağmen 14.8 gözüküyor BTK rakamlarına göre. Şirketin bu seneki ortalamasının 4-5 bandında olduğunu düşünecek olursak, 20 milyar dakika sınırının altına düşecek gibi gözüküyor.

Geçen senenin aynı çeyreğine kıyasla 1 milyar dakikalık sabit-sabit arama trafiği, kablolu iletişimin geleceğini hiç de parlak göstermiyor. Bu arada toplam trafiğin yüzde 85’i aynı operatör içinde başlayıp sonlandırılan bağlantılardan oluşuyor. Bu da Türkiye’nin ilginç bir gerçeği oldu.

Sabit telefon gelirleri toplam Türk Telekom gelirleri içinde ilk kez bu sene yüzde 60’ın altına düştü. Aynı oranın 2008 yılında yüzde 66’nın üstünde olduğunu düşünecek olursanız olayın boyutları ortaya çıkacaktır. Bu gelirler geçen sene aynı döneme kıyasla yüzde 12’nin üstünde düşmüş.

Türk Telekom’un görünen en büyük sorunu şebeke içi konuşma dediğimiz sabitten sabite aramadaki payında ciddi düşüşler söz konusu. Sabitten mobili arama sürelerinin göreli olarak durağan olmasına rağmen toplam trafikteki payının yüzde iki puan artması zaten düşüşün en önemli göstergelerinden biri. Bu arada alternatif telekom işletmecilerinin paylarının sabit konuşmalarda özellikle şehirlerarası, mobil ve özellikle de milletlerarası arttığını da vurgulamak lazım. Alternatif işletmeciler sadece çağrı başlatmada değil sonlandırmada da önemli bir rol üstleniyor.

Devletin hastane randevularını 182 kodlu telefon üstünden yapması Türk Telekom için önemli bir gelir kaynağı olmuş gözüküyor zira en çok aramalar bu yöne doğru yapılıyor. Bunun ardından gelen en çok aramanın da 112 telefon arızaya doğru yapılmış olması ilginç.

Türkiye’yi en çok arayan ülkeler sıralamasında Almanya tartışmasız liderken İtalya ikinci sıraya yerleşti. En çok aradığımız yabancı ülkeler sıralamasında Almanya birinciliği yine hep korurken ikinci sırada Rusya’nın olması yurt dışı ilişkilerinin farklı bir boyutunu ortaya koyuyor.

Anlayamadığım bir nokta kesinlikle kişi başına yapılan konuşturma ve elde edilen gelirde yatıyor: Türk Telekom trafiği kullanıcıların daha az konuşmasıyla değil, sayısının azalmasıyla kaybediyor. Çünkü kişi başı konuşma süresi 190-200 bandında çok düşük değişikliklerle sürüyor. Yani kaçan kullanıcı sayısı durdurulsa belki trafiği yeniden artmaya başlayabilir. Bunun yanında bu kadar konuşma süresi azalırken nasıl oluyor da kişi başına elde edilen gelir bu kadar aynı kalabiliyor, hatta minik de olsa artabiliyor anlayabilmek mümkün değil.