Ülkede 4G’nin gelmesiyle birlikte çok şeyin değişeceğini söyledik. Gerçekten değişiyor da. Hayır değişecek şeyler yaygın basının dile getirdiği gibi hız ve makinelerin birbiriyle konuşmasından ibaret değil. Telekomünikasyona bakışımız değişiyor işte…
9 Şubat 2016 Salı günü BTK İstanbul binasında bir imza töreni düzenleneceği dile getirildi. Neydi bu imza töreni? GSM ve 3G (IMT200/UMTS) İmtiyaz Sözleşmeleri içinde yapılacak olan değişikliklerin şirketler tarafından onaylanmasını kapsayan bir imza atılacaktı.
Toplantı, Türkiye’de telekomünikasyon dünyasının önde gelen isimlerinin katılımıyla gerçekleşti: Devleti temsilen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım; regülasyonu temsilen BTK başkanı Ömer Fatih Sayan; Turkcell’den genel müdür Kaan Terzioğlu, genel müdür yardımcıları İlker Kuruöz ve Murat Erkan; Vodafone’dan genel müdür Gökhan Öğüt ve genel müdür yardımcısı Hasan Süel, Türk Telekom’dan Rami Aslan… Bunların daha üstü Cumhurbaşkanı ve Başbakan katılımları olurdu ki o kadar da değil.
Daha önce hayata geçirdiğimiz 2G ve 3G ihalelerinde belli frekans tahsisleri yapıldı. O zamanlar belli kurallar konmuştu fakat zaman ve şartlar değişti. O yüzden de ortaya konan kuralların tadil edilmesi şart oldu. Hemen konuyu BTK başkanı Sayan’ın açıklamalarıyla masaya yatıralım:
4.5G ihalesi ile mobil elektronik haberleşme hizmetlerinin sunumu amacıyla işletmecilere 365,4 MHz’lik ilave frekans kaynağı tahsis edildi.
Tahsis edilen frekanslar karşılığında ihalenin toplam bedeli 12,8 Milyar TL ulaştı. Şu ana kadar bu bedelin 6,5 milyar TL’lik kısmı Hazinenin kasasına girmiştir. Geriye kalan 6,3 milyar TL ise 3 eşit taksit halinde Nisan 2017’ye kadar ödenecek. Bu para dünyanın her yeri için mükemmel bir kaynak sunuyor.
İhalede tahsis edilen 365,4 MHz ve 2G ve 3G İmtiyaz Sözleşmeleri kapsamında tahsisli bulunan 183,8 MHz ile birlikte işletmecilere toplamda 549,2 MHz’lik frekans kaynağı tahsisli hale geldi. Bu da nüfusu 80 milyona varan bir ülkenin üç operatörü için çok yeterli.
4.5G yetkilendirmesi ile; işletmecilere teknoloji kullanımında esneklik sağlandı. Yapılan yeni düzenlemeler ile işletmeciler 5G geldiğinde ekstra para vermeyecekler. Bu atılan imzanın en önemli sonucu.
İmzaların ikinci en önemli sonucu ise 4G ihalesi kapsamında tahsis edilen frekanslar ile 2G ve 3G hizmetleri için verilmiş olan frekansların teknoloji nötr kullanımına imkan verildi. Yani insanlar artık frekans havuzlarına bakacaklar. O 2G için bu 3G için demeden her frekansı ihtiyaçları olan her yerde kullanabilecekler. Böylece kaynak yönetimlerini istedikleri gibi, doğru bildikleri şekilde gerçekleştirip stratejilerine ona göre yön verebilecekler. Bence gelecek için çok umut verici bir karar bu.
Konuyla ilgili üçüncü en önemli gelişme ise 3G ile gelen kapsama alanı zorunluluğu… Devletimiz akıllıca bir şey yapıp demiş ki madem 4G geliyor, madem dünya oraya doğru evriliyor, o zaman 3G kapsama zorunluluğu olmasın. Eğer bir yerde 3G VEYA 4G varsa bu alan 3G tarafından kapsanmış sayılsın… Bence de çok akıllıca.