Yeşilay daha önce internet bağımlılığını öldüren bir bağımlılık olarak nitelemişti biz de elbette bunu sizlere aktardık. Sonra TKNLJ olarak onlara getirdiğimiz eleştirilere kendi bilgileri dahilinde cevap verdiler ki biz bunu da cevapladık.
Son zamanlarda çıkan yazılardan BTK’nın internet konusunda zor durumda kaldığını düşünmüş olacaklar ki hemen internetin kısıtlanmasının haklı nedenlerini anlatan bir bilgi notu kaleme almış ve başkanın ağzından yayımlamışlar. Yazıyı noktasına dokunmadan size tam haliyle veriyoruz. Hak verenler olur, vermeyenler olur. Ama ben kendi görüşlerimi öncesinde vereyim ki onların yazısını bölmemiş olayım…
Teknoloji bir uzmanlık işidir. Eğer sizbir iddia getirecekseniz diğer yazılarda belirttiğim ve Yeşilay’a eleştiri olarak getirdiğim gibi temellerinizin olması gerekir. Bu temelleri “bir kesim” gazetesinin sansürü porno meraklıları istemiyor başlıklı yazılarından edinemezsiniz. Biraz daha fazla okumanız, dünyada neler olup bittiğini öğrenmeniz lazımdır.
Mesela İngilizler de Japonlar da aynı şeyi yapıyor demek düpedüz cahilliktir. Zira bu ülkelerde filtreler her sabah sekizde işine gelen akşam beşte çıkan kravatlı devlet memurları değil, özel kuruluşlardaki uzmanlar tarafından yapılır. Orada müstehcenlik kelimesinin anlamı ayak bileği gözükmesinden jenital organlara kadar uzanan bir yelpazede tanımlanmaz. Oradaki insanlar kadınların omuz başından tedirgin olmazlar.
Toplum sağlığını korumak elbette birinci sırada gelir. Ama internete yapılanı Yeşilay’ın iştigal alanına uyarlayacak olursak; “şişede satılan içeceklerin hepsi alkollü olabilir yasaklanmalıdır. Bakkallar şişeden bir yudum içsinler eğer sarhoş olurlarsa satmasınlar” cümleleriyle yasaklar getirilmesi gerekir onların alanına da… Bunlar birer analoji, benzeştirme, size bir şeyi andırma için kullanılan söz sanatıdır. Bu açıklamayı yapmayı söz sanatlarını az kullandığı için hemen kavrayamayan zihniyetler için yapıyorum.
Yazı şöyle:
Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Haberleşme Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliği’nin 10’uncu maddesi hükümleri kapsamında, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından hazırlanan “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar Taslağı” 22 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe girecek.
Bu yeni sisteme göre internete BTK tarafından belirlenen aile, çocuk, yurtiçi ve standart paket adıyla belirlenen 4 filtre tipinden biri seçilerek girilebilecek. Filtreyi aşmak ya da aşmaya çalışmak suç sayılacak. Filtrelerin aşılmasının önlenmesinden ise internet servis sağlayıcıları sorumlu tutulacak.
Çocuk pornografisi ile baş edemeyen İngiltere’nin bu konuda çalışmalar yaptığını daha önce duyurmuştuk. İngiliz Hükümeti de sanal alemdeki zararlı içeriklerden toplumu korumak için benzer bir uygulamaya gitme hazırlığı içerisinde. Zira hızla gelişen teknolojinin denetlenmemesi durumunda meydana gelebilecek zararların telafisi mümkün olmayabiliyor.
Filtre sistemi, özenle hazırlanmış bir düzenlemeyle, sadece çocuk pornosunun ve sanal fuhuşun önlenmesi kadar, en büyük tuzaklardan biri olan sanal kumarın da önlenmesi için büyük bir adım oluşturacaktır. Bu sebeple yapılacak düzenlemede konulacak sınırlar birey özgürlüğünü hedef almadan suçlarla mücadeleye ve toplum sağlığını korumaya yönelik olmalıdır.
Bu kapsamda yapılacak olan düzenlemede porno sitelere erişimde sabıkalı olmamak gibi hükümlere de yer verilmesi uygulamanın amacına hizmet edecektir. Zira bu ve benzer bir suçtan sabıkası bulunan bireye internette özgürce dolaşma imkanı tanınmaması toplumun güvenliği ve sağlı açısından uygulanması gereken en önemli tedbirdir. Bununla birlikte zararlı içerik taşıyan sitelere erişimde yaş sınırlaması, bu sitelere erişmek isteyenlerin sağlık durumları gibi hususlar da incelemeye tabi tutulmalıdır.
Filtre uygulamasının internet teknolojilerine entegrasyon sürecinde alınacak ve alınmakta olan büyük yaraların önlenmesine katkı sağlayacağını umuyoruz. Çocukları ve gençleri cinsellik, şiddet ve olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlara karşı korumakta ailelere de destek sağlayacak bu düzenleme, teknolojinin muazzam bir gelişme kaydettiği böyle bir yüzyılda internet güvenliğinin sağlanmasına da katkı sunacaktır.
Yaşadığımız yüzyılda meydana gelen gelişmeleri yasaklayıcı bir tutumla karşılamanın etkili bir çözüm yolu olmayacağını her fırsatta belirtiyoruz. Hem çağın gerisine düşmemek hem de bu gelişmelerden toplum ve birey sağlığını korumamız gerekmektedir. Bunu yaparken ne özgürlüklere halel getirmeli ne de toplum ve bilhassa genç nüfusun sağlığı bu gelişmelerin insafına terk edilmelidir.
Ayrıca, insanın üçüncü şahıslara zarar verememesinin yanı sıra kendi beden ve ruh sağlığına da zara verememesi, bağımlılık yapan ve zararlı içerikli (porno ve sanal kumar gibi) sitelere erişimin özgürlükler kapsamında değerlendirilememesi, yapılan düzenlemelerin yasal dayanaklarının başta anayasa olmak üzere silsile takip edilerek yapılmasını arzu etmekteyiz.
Düzenlemenin, bilişim teknolojilerindeki baş döndürücü gelişme hızı karşısında yapılması gereken bir çalışma olduğunu düşünüyor ve düzenleme kadar uygulamanın da etkili olmasını temenni ediyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.