Bundan yıllar önce neredeyse sıfıra yakın, birkaç kişiydik şu internet camiası içinde. Sonra giderek çoğaldık. Sonra interneti çoğalttık. İnternet çoğaldıkça biz de çoğaldık. Hem sayıca, hem kafaca. Sonra bazı abiler geldiler. Bu internet çok olmuş dediler. Biraz azalttılar interneti.
Biz daha fazla azalmasın diye hep birlikte yürümek istedik. Sadece birkaç kişi değil, hep birlikte. Eskiden daha çok yürürmüş büyüklerimiz. Onlar da birlikte öğrenmişler yürümeyi. Ama biz yürümeyi birlikte öğrenmeyeceğiz; hep birlikte, yan yana yürümeyi öğreneceğiz.
Çünkü aslında azalan şey sadece birkaç internet sitesi, birkaç bilgi kırıntısı, birkaç farklı bakış açısı değil. Biz çoğaldık ve interneti çoğalttık. Eğer internet azalırsa biz azalacağız. Bizim gibi düşünen insanların varlığından haberdar olamayacağız. Öteki düşüncenin ne olduğunu bilemeyeceğiz.
Eğer yan yana yürürsek ilerde yana yana yürümemize gerek kalmayacak. Büyüklerimizin yanlış yöne doğru yürüdüğünü göstermek için doğru yöne doğru yürüyeceğiz. Düz yürüyeceğiz. Durduğumuzda, oranın doğru yer olduğunu bilecekler. Başkaları bizim durduğumuz yeri mihenk noktası olarak alacaklar. Doğruya olan uzaklıklarını bizim durduğumuz yere göre anlayacak, tayin edecekler.
Onlar istedikleri kadar desinler politiksiniz diye… Elbette politiğiz. İnsan politik bir hayvandır. Aklı yeten insan politik olur. Evrim, bazıları onu kabul etmiyor diye bir noktada durup kalmıyor. Biz yürüdükçe evrileceğiz, devrilmeyeceğiz.
İnternet içindeki insanlar kadar güzel, internet içindeki insanlar kadar temiz. Eğer mutlaka filtreleme yapmak istiyorsanız bunu kirli insanlara yapın. Çünkü kirli insanlar orada olduğu sürece interneti kapatarak yapamazsınız bunu. O insanlar kirliliklerini video kamerasıyla da yaparlar, kağıt kalemle de…
Biz hep birlikte bebek adımlarıyla başlayacağız yürümeye. Yanımızda duranla birlikte yürürken arkamızda duranın desteğini hissedeceği. Önümüzde duran başka şeyler hissedecek.
