Turkcell Teknoloji, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında Avrupa’nın geleceğine yön verme yeteneğine sahip en güçlü işbirliği platformları arasında yer alan ITEA 2’nin Yönetim Kurulu’na seçildi. Yönetim Kurulu’nda yer alan şirketler, Turkcell Teknoloji’nin daha önce projelerde gösterdiği başarı, etkin katılım ve teknolojik birikimi göz önünde bulundurarak kurulda yer almasını oy birliğiyle kabul etti.ITEA 2 Yönetim Kurulu üyeliğiyle ilgili olarak açıklama yapan Turkcell Teknoloji Genel Müdürü Semih İncedayı, bugünün dünyasında gelişmeleri arkadan takip eden değil teknolojiye yön veren olmanın önemine dikkat çekti. İncedayı şunları söyledi:
“Biz, ITEA 2 Yönetim Kurulu üyeliğinin gerek şirketimiz gerekse ülkemiz açısından çok değerli olduğuna inanıyoruz. Ar-Ge alanında Avrupa’nın en önde gelen şirketleriyle birlikte karar verici rolde olmamız kritik önem taşıyor. Sürece yalnızca oyunculardan biri olarak dahil olduğunuzda, program içerisinde yine kayda değer bir efor harcıyor, önemli çıkarımlar elde ediyorsunuz ancak yön vericiler liginde olmazsanız verilen kararlara tabii olmak durumundasınız. Turkcell Teknoloji, ITEA 2 Yönetim Kurulu üyeliğini Türkiye adına üstlendiği önemli bir sorumluluk olarak görüyor. Ülkemize teknoloji alanında ufuk açıcı deneyimler taşımamız için yeni bir kanal daha oluşturan ITEA 2 Yönetim Kurulu üyeliği, aynı zamanda Türkiye’nin stratejik önceliklerini de bu platforma taşımamıza olanak sağlayacak. Biz, ITEA 2’de her şeyden önce Türkiye temsilcisi olacağız ve desteklenecek projelerin belirlenmesinde karar vericilik görevini en adil şekilde yerine getirerek Türk şirketlerinden gelecek iyi projeleri sonuna kadar destekleyeceğiz.”
ITEA2 nedir diye merak edenler için… Bilindiği gibi tüm dünyada ARGE faaliyetlerine yön veren kurumlar var. Özellikle 2000’li yıllara doğru ABD’de teknoloji yatırımları çok hızlandı ve Avrupa öncüsü olduğu birçok alanda geride kaldı. Bunun üzerine harekete geçen Avrupa Birliği, şu anda çereçeve programları olarak bildiğimiz ARGE fonları yaratmaya başladı. Bu fonlarla üniversite sanayi işbirlikleri gerçekleştirildi ve yarınların temeli atıldı.
Ancak nereden bakılırsa bakılsın bu çerçeve programları da uzun vadeli ve devletlerin bilim adına yaptığı faaliyetleri daha çok fonladı. Oysa şirketlerin farklı istek ve ihtiyaçları olabiliyordu. Bu maksatla şirketler kendi aralarında fonlar kurarak kendilerinin işine yarayacak ve dünya çapında ciddi rekabet imkanları yaratacak oluşumlar içine girdiler.
Bakıldığında bu projenin önemi çok büyüktü: ARGE teşvikleri ne bir devletin insafına bırakılıyor ne de tek bir şirketin projenin tamamına sahip olup ARGE çalışanını ezerek sonuçlara tek başına sahip olmasına neden oluyordu.
Kurucuları arasında havacılık devi Airbus, otomotiv devi Daimler, sinema ve teknik ekipmanları devi Technicolor, telekomünikasyon devi Alcatel-Lucent, dünyanın en büyük GSM şirketlerinden Telefonica, telekomünikasyon ekipmanları devi Nokia, uluslararası teknoloji
devleri Bosch, Philips, ve Siemens var.
Türkiye’den bu alana birçok ARGE projesi gidiyor. Onların orada sahiplerinin olması lazım. Bu anlamda Turkcell Teknoloji’nin bu dünya devlerinin yönetim takımına girmesi ve orada teknoloji dünyasını yönlendiriyor olması, hepimize gurur vermeli…