Ekşi Sözlük’ün avukatı, nam-ı diğer Kanzuk, Ekşi Sözlük’te üç gündür yaşanan tartışmaların aslında ne olduğunu, ne olmadığını, mümkün olan en yetkili ağızdan, herkesin anlayabileceği bir şekilde yazdı. Yazısını daha farklı kitlelere ulaşabilmesi açısından buradan paylaşıyorum. Yorumlarımı maddelerin altına gireceğim:
Bir çok yorum yapıldı, şahsi görüş ve yorumlarımı belirtmeden, sadece durum tespiti yapmaya çalışacağım. ciddiye alınır, akıl kırıntısı içeren tüm eleştirileri cevaplayacağım, eksik varsa sonradan ekleme de yaparım.
1. ekşi sözlük polise yazar bilgilerini veriyor mu? polise bilgi vermiyorsa kime veriyor, niye veriyor?
ekşi sözlük hiçbir zaman polise doğrudan yazar bilgileri vermedi zira polisin doğrudan bu bilgileri talep yetkisi bulunmamakta ancak savcılık şikayet halinde, şikayeti soruşturmaya değer görürse, doğrudan kendisi veya kendisine bağlı kolluk kuvveti olan polis veya duruma göre jandarma aracılığıyla bu bigileri bizden talep edebilir. burada talep polis veya jandarma aracılığıyla iletilmekle beraber bir savclık talebidir ve bu talebi yerine getirmemek suçtur. bu nedenle tarafımıza yasalarda bu bilgileri edinmeye hakkı olduğu belirtilmiş makamlarca usulüne uygun ve yazılı olarak yapılmış tüm resmi talepleri karşılamaktayız. ekşi sözlük kurulduğundan bu yana bu şekilde çalışmaktadır, çalışmak zorundadır. bu kanuni bir zorunluluktur.
Daha önce de buradan yazdığımız gibi Ekşi Sözlük’ü bilgileri sızdırıyor gibi mesnetsiz bir kelime grubuyla suçlamak yanlıştı. Ekşi Sözlük’ten devletin kanunlarına rağmen iş yapmasını istemek hakkaniyetli değildir, hiç de olmadı…
2. ekşi sözlük hangi bilgileri paylaşmakta?
ekşi sözlük ve diğer tüm yer sağlayıcılar 5651 sayılı kanun ve ilgili yönetmelik gereği her daim yazarların son 6 aylık ip bilgilerini saklamakla yükümlüdür. bu nedenle tüm yazarların son 6 aylık ip bilgileri(ip ve bağlantı saati) saklanmakta, yetkili resmi merci talebi halinde iletilmektedir. bu da kanuni bir zorunluluk olup, aksi durum cezayı gerektirdiğinden ip bilgilerini tutmamak gibi bir şansımız bulunmamaktadır.
Eğer bu bir zorunluluksa, bu bilgileri tuttuğu için kınanması değil, övülmesi gereken bir yayındır Ekşi Sözlük…
3. peki yazarlara neden haber verilmiyor, bu yapılan etik mi?
etik olup olmamasından daha önemlisi, yazarlara haber vermiyor olmamız bir kanuni yükümlülük. haber vermemek zorundayız. cmk 157 gereğince soruşturma(yani ip bilgilerinin istendiği aşama) gizlidir ve tck 285. maddesi bu gizliliği ihlal edenlerin cezalandırılacağını açıkça belirtmektedir. bu konuda kapsamlı bir yazıya bu adreslerden ulaşabilirsiniz, ikisi de aynı yazıya ilişkin linklerdir. 245-247. sayfalarda ilgili konuların yorumunu bulabilirsiniz, ayrıca bu geniş bir yorum olup, 247. sayfadaki 6. no.lu dipnotu okursanız avukat ve şüphelinin dahi bu gizliliğe uyması şeklinde ciddi görüşler olduğunu görebilirsiniz.
http://auhf.ankara.edu.tr/…-59-02-okuyucu-ergun.pdf
http://dergiler.ankara.edu.tr/…er/38/1505/16593.pdf
Görüleceği üzere devletimiz her şeyi düşünmüş. Tahkikat yaparken bu bilginin son kullanıcıya verilmemesi gerekliliğini de vurgulamış. Deyin ki haberiniz oldu sizin hakkınızdaki soruşturmadan. Ne yapabilirsiniz? Geriye dönük bunları silmek sizin hukuki yükümlülüklerinizi ortadan kaldırır mı?
4. yurt dışından yayın yapsa böyle bir zorunluluğu olmaz mıydı?
olurdu tabi ki. öncelikle ekşi sözlük yurt dışında yerleşik yabancı bir şirket olarak faaliyet gösterseydi dahi adli merciler uluslararası adli yardım yolunu kullanarak yabancı adli merciler aracılığyla bizden bu bilgileri biraz daha geç olsa da elde edebileceklerdi zira çoğu ülkede ip bilgilerini saklama yükümlülüğü bulunmakta. kaldı ki yeni imzalanan ve tbmm tarafından yeni dönemde onaylanacak olan siber suç sözleşmesi gereğince bu tür bilgilerin talep eden tarafa ulaştırılmasını kolaylaştıracak bir mekanizma da oluşturuluyor. onu geçtim, microsoft, facebook, vimeo ve benzeri bir çok site bu ülke kanunlarına tabi olmadıkları halde yargı mercilerinin taleplerini karşılamak üzere özel birimler oluşturdular ve paylaşmaktalar talep halinde bilgilerinizi. muhtemelen ekşi sözlük de bu gibi bir birim kurmak zorunda kalacaktır yurtdışında ikamet etse, faaliyetlerinde sorun yaşamamak için. bir suçun araştırılması maksadıyla yapılan savcılık talebinin karşılanmaması yönündeki tavrı nedeniyle yurda ayak basar basmaz gözaltına alınmak, tutuklanmak da söz konusu olabilir.
Bu sorunun sorulması bile tuhaf. Hep işin hinliğini araştırıyoruz. Şu anda yurt dışından bazı bilgilerin gelemiyor olması bu bilgilerin verilmemesi gerektiğini göstermez. Ben burada (Kanzuk da aynı şekilde düşünüyordur diye düşünüyorum) kanunun böyle olması gerektiğini savunmuyorum. Kanunun değişmesi için zaten bizler çaba sarfediyoruz. Ama bazıları olayın vahametini şemsiye açılmadan göremiyor. Keşke biz 2000’in başında bu konuda konuşurken yanımızda olsaydı herkes… Çağrılınca değil
5. savcılık bilgileri neden istiyor?
işte asıl sorun bu ama yazarlar bu bilgilerin neden istendiğine değil de, bilgileri vermek zorunda olan ekşi sözlük’ün neden verdiğine takılıyorlar. bir suç işlendiyse failin tespiti için savcı her türlü araştırmayı yapar, her bilgiyi ister, bazıları hakim kararına tabidir ama genelde hakimler de savcı taleplerini incelemeden onaylarlar, o yüzden savcı ne isterse olur.(kendi telefonunu dinlettiren hakim) bu kadar. gsm operatöründen hangi gün kime mesaj attığınızı da öğrenir, bankada kaç paranız olduğunu da. hatta cep telefonunuz açıksa o an nerede olduğunuz bilgisini dahi öğrenir. temel sorun bu bilgilerin neden istendiğidir. yıllardır anlattığım üzere, savcılık bir şikayet geldiğinde şikayet hakkında takipsizlik kararı verecekse dahi, hiç gerek olmadığı halde şüphelinin tespiti ve ifadesine başvurulması yoluna gider. temel sorun bu. savcı önüne gelen neredeyse her şikayeti bu çarka sokmakta, hem kendi yükünü, hem polisin yükünü arttırmakta, isteyerek veya istemeyerek insanlar üzerinde korku yaratmakta. gündemdeki talebe ilişkin olarak savcıyla iki kere konuşuldu, tümünü değil, sadece suç unsuru olduğuna kanaat getirdiklerini vermek istedik zira yerli, yersiz, mantıklı, mantıksız tüm şikayetlere ilişkin ip bilgilerini istedi savcılık.
Bu noktada bile Ekşi Sözlük ve Kanzuk takdiri hakediyor. Görüldüğü gibi aman ne isterlerse vereyim kafam salim olsun demek yerine hukuksuz istekleri filtreleyip bir düzen tertip getirme çabasına giriyor. Bunu yapmasa kim ne diyebilir? Kolluk güçleri benden bunu istemiş ben de verdim dese kim ne diyebilir? Ama yine de bir mantık filtresinden geçiriyor olayı. Google sizin için bunu yapar mıydı? Veya Facebook? Bu soruyu hep soralım: Savcılık niye bu bilgileri istiyor… Amacı ne…
6. sözlük yazarları anonim değil mi?
resmi mercilerden yasal talep geldiği takdirde anonimiteniz kısmen ortadan kalkmakta. onun dışında hiçkimseyle hiçbir şekilde bilgileriniz paylaşılmamakta.
Anonim olmak hak mıdır? Mesela siz anonim olma hakkınızı şu şekilde muhafaza edebilirsiniz: Öyle bir iş yaparsınız öyle bir yazı yazarsınız ki bunun hukukla kanunla işi olmaz. Kimse de sizin kim olduğunuzu sormak zorunda kalmaz. Bu noktada anonimlik hakkınıza bir zeval gelmez. Ama ben sözlükte bir isim uydurur o ismin arkasından sallar dururum ona buna derseniz o zaman ne yazık ki bu hakkınızı kaybediyorsunuz ki bu çok doğal.
7. ekşi sözlük bize hukuki destek verecek mi?
hayır. bugüne kadar böyle bir uygulamamız olmadı, ileride de olmayacak gibi görünüyor şimdilik, yaparsak da yanlış yaparız. tabi ki istisnaları olabilir. turkcell, msn, facebook gibi sosyalleşme ve/veya iletişim ihtiyacınız üzerinden para kazanan hiçbir kurum, hiçbir zaman bu gibi bir uygulamaya gitmedi, gitmez de. bunun ekşi’den beklenilmesini de mantıklı bulmuyorum.
Diyelim ki Facebook’ta Adnan bey aslında şudur budur gibi bir sallamada bulundunuz. Facebook avukatından destek ister miydiniz? Ben şimdiye kadar bin tane like verdim benim davama gireceksin kardeşim diyebilir miydiniz? Bana sanki demezdiniz gibi geliyor.
8. savcılık entryleri silin demiş, silmediğiniz için ifadeye çağırılmışlar.
tamamen yanlış. savcılık bir yazının silinmesine ilişkin karar merci değildir. bir yazının hangi durumlarda, kimin kararıyla kaldırılacağı bellidir. savcılık suç duyurusu üzerine ip bilgilerini ister, biz de savcının soruşturmasından haberdar olarak kanunen hukuka aykırı olduğu iddia edilen içerikten haberdar olmuş kişi oluruz. bu nedenle ilgili entryler üzerinde hukuki incelemeyi yapar, bize göre sakıncalıysa sileriz, sakıncalı değilse silmeyiz. bu bizim iç prosedürümüz. yoksa bir entry suç unsuru içeriyorsa zaten suç entry yayınlandığı an oluşmuş olur, entrynin silinmesi işlenmiş suçu ortadan kaldırmaz, durumu hafifletmez. kaldı ki henüz ilgili entrylerin suç unsuru olduğuna dair veya içeriğin çıkarılmasına dair kesinleşmiş karar(veya tedbir kararı) olmadığı müddetçe bizim açımızdan kendimiz sakıncalı görmedikçe kaldırmamız da gerekmemekte. entrylerin silinmesini söylemesine rağmen silinmemiş olması olsa olsa bize sorumluluk yükler, yazarlara değil.
Bu gibi olaylar bize hukukun ne olduğunu, kanunun çerçevesini öğretiyor. Bu küçük bilgileri bizimle paylaştığı için yine bir takdiri hakediyor sözlük…
9. sakıncalı olsa siz zaten siliyorsunuz rahatlığıyla dilediğimi yazıyordum, yazmayayım mı?
bunu hiçbir zaman yapmayın zira ekşi yazılanların kontrol edilerek yayına alındığı bir site değil. rastladığımızda veya şikayet edildiğinde inceleyip entry silmek sadece riski azaltmak için uyguladığımız bir yöntem. ayrıca biz sakıncalı görmesek de, hakim/savcı sakıncalı görebilir. yargının yorumuyla bizim yorumlarımız örtüşmek zorunda değil. ya da biz sakıncalı entrynizi görmemiş olabiliriz ama ilgilisi görmüş ve şikayet etmiş olabilir.
İşte bu daha önceki yazımızda da belirttiğimiz otosansür olayına geliyor. Umarım bu tuzağa düşmeyiz.