Enflasyon oranları ülkenin en büyük sorunlarından biri. Veriler üstünden yola çıkalım:
- Geçtiğimiz sene Haziran ayında enflasyon bu kadar alevlenmemişken Metropoll’ün yaptığı bir araştırmaya göre TÜİK’in enflasyon rakamlarına inananların sayısı yüzde 6 olmuş
- Enflasyon oranlarını açıklayan ENAG gibi kurumlar ortaya çıkmış ve devlet bizden başka kimse enflasyonu açıklayamaz demiş
- Herkes TÜİK’in madde satış fiyatlarını yetersiz buluyor ve bunları nereden alıyorlarsa biz de oradan alalım diyor.
Enflasyon neden bu kadar önemli bunları da madde madde sıralayalım:
- Şirketler, medeni ülkelerde, yapacakları yatırımları devletin resmi enflasyon verilerine dayandırarak kararlaştırıyor
- Bizim ülkemizde başta memur ve emekli olmak üzere birçok kesimin maaş artışları için devletin resmi enflasyon verileri kullanılıyor. Bu verilerin olması gerekenden düşük olması, bizlerin maaşlarına direkt negatif etki yapıyor.
- Ülkede dolardan, faize, hisse senetlerinden altına kadar yapılan birçok birikim, enflasyon oranları baz alınarak sürdürülüyor. Sadece şirketler değil, insanlar da birikim ve yatırım kararlarını bu oranlara dayanarak yapıyor.
- Enflasyonun olduğu değerden değişik çıkması, hepimizin cebinden çalınan para olarak karşımıza çıkıyor.
Ülkemizde ve dünyada nakit para kullanımı neredeyse sıfırlandı. Artık herkes harcamalarının çok büyük bir kısmını kredi kartı, debit karlar ve banka hesaplarından yaptıkları işlemlerle sürdürüyor. Elbette elektronik ticaretin de artması bunda önemli bir etmen. Bu ne anlama geliyor? Bankalar, dolayısıyla devlet, aslında yapılan her harcamayı detaylı olarak görebilme imkanına sahip.
Peki şu anda TÜİK enflasyonu nasıl hesaplıyor? Deden kalkma yöntemlerle, geçtiğimiz bin yılda yapıldığı gibi sahaya iniyor. İnsanlara ayda ne kadar peynir alıyorsun, kaç tane erkek montu aldın, Umre’ye gittin mi diye soruyor. Bunlardan enflasyon tablosu için bir ağırlık listesi alıyor. Sonra sahaya iniyor, peynir ne kadar, erkek montu kaçtan gidiyor, Umre’ye bu yıl kaç paraya gidiliyor diye soruyor. Sonra bizim bunları kullanma oranlarımıza bakarak fiyatların artışını ağırlık tablosuyla çarpıyor ve ortaya enflasyonu çıkarıyor. Burada ne yanlış gidebilir?
- Yapılan araştırmalarda peynir eve ne kadar girmiş yanlış hesaplanabilir. Böylece erkek montu peynirden daha çok kullanılmış gözükebilir ve çarpanlar fiyat artışlarını tamamen eksik veya fazla gösterebilir.
- Sahaya inip fiyat izlemesi yapılırken doğru yerlerden doğru fiyatlar almak yerine tamamen yanlış yerlerden., mesela gerçekten olması gerekenin altında fiyatla satılan ürünlere bakılabilir ki TÜİK bununla başta da söylediğimiz gibi çok eleştiriliyor.
- İnsanların ürün ve hizmet alımları TÜİK’in yaptığı gibi yılda bir kez farklılaşmıyor. Mevsimden mevsime, pandemiden pandemiye, okulların açık olmasından doların artışına kadar birçok farklı nedenden dolayı neredeyse anlık değişiklik gösteriyor.
- İşin içinde manipüle edilebilir insan faktörünün etkisi yüksek matematiğin kararlı ve değiştirilemez yüzünün etkisi az olduğu için birilerinin önlendirmesine açık olması kaçınılmaz biçimde söz konusu.
Peki o zaman enflasyon hesabının tüm bu yanlışları ortadan kaldırıp manipülasyonu imkansız biçimde hesaplanması mümkün mü? Evet günümüz dünyasında her şey elektronik üstünde dönerken mümkün. Nasıl mümkün olabilir? İşte genel bir bilişim bakış açısıyla öneriler:
- Genel olarak bu işi yapmanın büyük bir kısmını her işlemi anında bitirebilecek yapay zekaya teslim etmek gerektiğini söyleyelim…
- İnsanların yaptığı tüm harcamalar, elektronik sistemler üstünden bir havuzda toplanır. Kulanıcıların bilgileri anonimleştirilir. Satıcıların bilgileri aynı şekilde ticari sır kavramını koruyabilmek için anonimleştirilir.
- Bilgilerin sağlamasının yapılabilmesi için satıcılardan ürün satış kalemlerinin içinde olduğu kasaya yazma fişlerinin bilgileri elektronik olarak alınır. Böylece hangi kalemin kaçtan satıldığı ve ne kadar satıldığı ortaya çıkar.
- Satış kalemlerinin ne olduğu bilgisi toparlanarak ağırlıklarla ilgili tüm bilgilerin doğrulanması sağlanır.
- Ürünlerin ağırlıkları belli olduktan sonra yapılacak tek şey ürünün fiyatlarında yaşanan değişiklikleri gözlemlemek olacaktır.
Peki bu teknolojik adımların atılması sadece enflasyona mı etki edecek?
- Atılacak bu adımlar sayesinde enflasyon neredeyse virgülden sonraki basamaklarına kadar, kimsenin reddedemeyeceği netlik ve kesinlikte bilinebilecektir
- Düzenli değişen ürün kullanımlarının enflasyona olacak net etkisi görülebilecek ve yeni gelen ürünlerin ağırlıkları anında değiştirilebilecektir.
- Bu sayede ürünlerin fiyatlarının değil, cüzdana gerçekten yansıyan şeylerin fiyatları ortaya çıkarılabilecektir.
- Vergi kaçırma ve benzeri eylemler bu yakın takip sayesinde tamamen ortaya kaldırılacaktır. Ürünlerin satıldığı yerlerden ilk çıkış aşamasına kadar fahiş kazanımlar yapanlar olanca açıklığıyla ortaya çıkacaktır.
- KDV indirimi gibi şeyleri uygulamayanlar ve stokçular anında ortaya çıkarılacaktır.
- İndirim yaptığını söyleyen ve yanlış reklamlar sayesinde para kazananlar hemen ortaya çıkarılacaktır.
Bunlar tabi ki işin en ideal senaryoda yürüyebilecek tarafları. Neler ters gidebilir?
- Ürün gruplarının belirlenmesi zor olacaktır. Peynir denince akla gelen milyon çeşidin tek mi yoksa hangi ağırlıkla sisteme yazılacağını belirlemek için ciddi bir yapay zeka çalışması gerekecektir.
- Ortaya sadece kredi kartı kullanan zengin kesiminin enflasyonu yapılma riski var. Tüm halkın verisinin incelenebilmesi için satıcıların bu verileri devlete belirli zamanlarda yayması mümkün hale getirilmezse sistem yürümez. Kayıt dışı ekonomiyi bitirmek için fırsat olabilir bu…