Siz bu sözden ne çıkarıyorsunuz? “Daha önce yapılan kriptolu telefoları dinlenebilir olanından yapmışız” itirafını çıkardım ben söylenenden. Daha önceki telefonlar sapır sapır dinlendi… Nasıl dinlendiği konusunda benim birkaç fikrim var. Ne kadar doğru bilmiyorum. Türkiye’nin dinlenme imkanı veren tesislerinde bunların kriptosu yoksa bunlar olsa olsa telefonun üstüne konan uygulamalarla dinlenmiştir diye düşünüyorum. Bu telefonları üstüne uygulama konamayan telefonlardan mı yapacaklar? Orasını muhtemelen bize söylemezler.
Bu telefonları devlet yetkililerine dağıtacaklarmış. Güzel de devlet yetkilileri dinlenmeyi hakedecek şeyer yaptığında ne olacak? Muhtemelen hukuk bunu düşünür bir yolunu bulur. Ama akıllarda kalması gereken bir soru bu.
Işık, basında yer alan “Alman istihbaratı Türkiye’yi dinledi” haberlerinin hatırlatılması üzerine, devletin üst yöneticilerinin telefon görüşmelerine dair kayıtların yabancı istihbarat örgütlerinde olup olmadığının araştırılması gerektiğini söyledi.
Işık’ın bu söylediği de çok enteresan. Yabancıların dinleyip dinlemediği araştırılsın deyince… Bunu kim araştıracak? Ben gidip Merkel’e mi sorayım? Devletin istihbaratından ve bilgilerinin çalınmamasından sorumlu birileri mutlaka vardır. Onlar ne iş yapar bilmiyorum. Mesela başbakanın Irak ile ilgili üst düzey toplantısının dinlenmesinden sonra hangi istihbari birimlerin yöneticisi işinden oldu? Kimlerin işinden atıldığını bize söylemezler demeyin annesinin kızlık soyadına kadar hangi polislerin paralel olduğunu duyduk da kimlerin beceriksiz olduğunu niye duymuyoruz?
Bir alem olduk ülkece…