İsterse maaşım düşük olsun yeter ki Facebook’a gireyim

Cisco tarafından yayımlanan uluslararası çalışmaya göre, genç çalışanların ve üniversite öğrencilerinin işyerlerinde sosyal medyayı, mobil cihazları ve interneti daha özgürce kullanma isteği, gelecekteki iş tercihlerini etkileyebilecek kadar güçlü; hatta kimi zaman maaştan bile daha önemli.

2011 Cisco Connected World Technology Report araştırmasının ikinci bölümünde dikkat çeken bu ve diğer bulgular, yeni nesil işgücünün istediği cihazla ve daha esnek koşullarda uzaktan çalışma talebinin ne kadar ciddi bir boyutta olduğunu gösteriyor. Bu talep, internet, işgücü, kültür ve şirketlerin rekabetçi avantajları arasındaki ilişkinin önemini ortaya koyuyor ve genç çalışanları işyerlerine çekmek ve elde tutmak için kullanılan geleneksel yöntemlerim “milenyum” jenerasyonun işgücüne katılmasıyla birlikte önemini kaybettiğini ilginç bir şekilde gösteriyor.

14 ülkede 2 bin 800’den fazla üniversite öğrencisi ve genç çalışanın katılımıyla gerçekleştirilen ikinci yıllık Cisco Connected World Technology Report araştırması, şirketlerin, artan ağ talepleri, mobilite yetileri ve güvenlik riskleri ortamında çalışanların ve işletmenin gereksinimlerini dengeleme mücadelesinde karşılaştıkları zorlukları değerlendirmek amacıyla yaptırıldı.

İş seçimi ve maaş üzerindeki etkiler
· 30 yaş altı genç çalışanlar ve üniversite öğrencileriyle gerçekleştirilen araştırma, her üç katılımcıdan birinin (% 33) bir iş teklifini değerlendirirken sosyal medya özgürlüğü, cihaz esnekliği ve mobil çalışma koşullarını maaştan daha önemli bulduğunu ortaya koydu, ki bu da yeni nesil işgücünün beklenti ve önceliklerinin sadece paraya bağlı olmadığını gösteriyor.

· Mobil ağ yönetimi, cihaz esnekliği ve özel yaşamla iş yaşamlarının harmanlanması, iş ortamı ve kültürünün önemli bileşenleri. Bu unsurlar, hangi şirketlerin iş dünyasının yeni yetenek dalgasını karşılayacağını belirleme konusunda giderek önem kazanıyor.

· Üniversite öğrencileri (% 40) ve genç çalışanlardan (% 45) beş kişide ikiden fazlası, cihaz seçimi, sosyal medya erişimi ve mobilite koşullarında daha fazla esneklik sağlayan ama daha az maaşlı bir işi, daha az esneklik sunan daha yüksek maaşlı bir işe tercih edeceğini belirtti.

Sosyal medya ve mobil cihaz prensiplerinin iş seçimi üzerindeki etkisi
· Dünya çapında üniversite öğrencilerinin yarısından fazlası (% 56) karşılarına sosyal medya erişimini yasaklayan bir şirket çıkması durumunda ya iş teklifini kabul etmeyeceğini ya da kabul edeceğini ama şirket prensiplerini kırmanın bir yolunu bulacağını söyledi.

· Üç üniversite öğrencisinden yaklaşık ikisi (% 64) iş görüşmeleri sırasında sosyal medya kullanım prensiplerini sormayı planladığını söylerken, genel katılımcılarda dört kişiden biri (% 24) bu prensibin bir iş teklifini kabul edip etmeme kararında önemli bir faktör olacağını belirtti.

· Gerçekte, beş çalışandan ikiden fazlası (% 41) şirketlerinin onları çekmek ve işe almak için esnek bir cihaz ve sosyal medya politikası kullandığını söyledi.

· Dünya çapında çalışanların yaklaşık üçte biri (% 31) sosyal medya ve cihazlar konusundaki rahatlık düzeylerinin işe alınmalarında dikkate alınan bir unsur olduğuna inanıyor; bu da şirketlerin, milenyum jenerasyonunun teknolojiyi şirketlerin verimliliğini ve rekabet avantajını artırmaya yardımcı olacak şekilde kullanarak değer kattığının farkına vardığını gösteriyor.

Uzaktan erişim ve esnek çalışma saatlerinin iş seçimi üzerindeki etkisi
· Kurumsal ağlara ve uygulamalara uzaktan erişimi yasaklanan çalışanlara göre bunun başlıca nedeni kurumsal prensiplerin (% 48) yanı sıra kurumsal kültür ve daha yaygın bir iletişim kültürü oluşturulmasına direnç gösterilmesi.

· Diğer yandan, çalışanlar da işyerinde daha fazla esneklik bekliyor. Dünya çapında dört çalışandan en az biri (% 29) uzaktan erişim imkanı olmamasının iş konusundaki kararlarını etkilediğini ve bunun işten daha erken ayrılmak, işyerinde tembellik yapmak ya da doğrudan iş teklifini geri çevirmek gibi sonuçlara yol açtığını söylüyor.

Mobil cihazların önemi
· Cihazların ve taşıdıkları bilgilerin önemi, paranın önemiyle rekabet ediyor. Üniversite öğrencilerinin ve genç çalışanların yarısı (% 49) akıllı telefonunu veya mobil cihazını kaybetmektense cüzdanını ya da çantasını kaybetmeyi tercih edeceğini söylüyor.

· Tek cihazlı günler sona erdi. Her dört çalışanda üç kişiden fazlasının (% 77) bir dizüstü bilgisayar ve bir akıllı telefon ya da birkaç telefon ve bilgisayar gibi birden çok cihazı var. Dünya çapında üç çalışandan biri (% 33) iş için en az üç cihaz kullanıyor.

· Yukarıdaki verilerle açıklandığı üzere, dünya çapında üniversite öğrencilerinin büyük bölümü -her 10 kişiden yedisi (% 71)- günlük yaşam tarzlarında iş ve kişisel iletişimlerini harmanladıkları için şirketler tarafından sağlanan cihazların hem kişisel hem de iş amaçlı kullanılmasına izin verilmesi gerektiğine inanıyor.

· Beş üniversite öğrencisinden dördü (% 81) işyerinde kullanacağı cihazı -bütçe fonunu kullanarak istedikleri iş cihazını kendileri satın almak ya da şirket tarafından sağlanan cihazlara ek olarak kendi kişisel cihazlarını getirmek suretiyle- kendi seçmek istiyor.

· 10 çalışandan yaklaşık yedisi (% 68), şirketlerinin, iş için kullanılan cihazlar üzerinden sosyal medyaya ve kişisel sitelere erişime izin vermesi gerektiğine inanıyor.

· Dünya çapında beş üniversite öğrencisinin üçünden fazlası (% 42), sosyal medya ve kişisel web sitelerine bağlanma gereksinimleri konusunda şirketlerin daha esnek ve anlayışlı olmaları gerektiğine inanıyor.

İş ortamında esneklik ve uzaktan ağ erişimine yönelik tutumlar
· Dünya çapında beş öğrenciden üçü (% 60), çalışmaya başladığında esnek bir iş programıyla uzaktan çalışma hakkına sahip olacağını düşünüyor ve bunu bir ayrıcalık olarak görmüyor.

· Şu anda, çalışanların yarısından fazlası (% 57) kurumsal ağlarına bazı uzak lokasyonlardan bağlanabiliyor, ancak dört kişiden sadece biri (% 28) bunu herhangi bir zamanda herhangi bir lokasyondan gerçekleştirebiliyor. Beş kişiden ikisi (% 43) herhangi bir zamanda herhangi bir lokasyondan şirket ağına bağlanabilmeyi işleri açısından kritik bir işlev olarak görüyor.

· 10 üniversite öğrencisinden yedisi (% 70), önemli bir toplantı durumu dışında, düzenli olarak işyerinde bulunmayı gereksiz bulurken, dört kişiden biri, evden veya uzaktan çalışmaya izin verildiği takdirde verimliliğinin artacağını hissediyor. Bu konudaki küresel rakamlar, çalışanlar için de benzer bir oranı yansıtıyor; çalışanların % 69’u düzenli olarak ofiste bulunmayı gereksiz buluyor. Buna karşılık, 2010 raporu, beş çalışandan (her yaştan) üçünün (% 60) ofise mahkum olmanın gereksiz olduğunu düşündüğünü gösteriyordu. 2011 raporunda yer alan bulgu, yeni nesil işgücünün iş ortamında esneklik, mobilite ve geleneksel olmayan çalışma tarzlarına yönelik beklentisinin giderek arttığına işaret ediyor.

· Üniversite öğrencilerinin ve çalışanların yarıdan fazlası evlerindeki bilgisayarları (% 63) ve kişisel mobil cihazlarını (% 51) kullanarak kurumsal ağlar üzerinden kurumsal bilgilere erişmek istiyor.

· Gelecekte, dünyanın yeni nesli işgücü, navigasyon ekranları, uçak koltuklarının arkasındaki ekranlar ve televizyonlar gibi şirkete ait olmayan çeşitli cihazlar üzerinden kurumsal ağlarına ve uygulamalarına erişmeyi bekliyor.