Metaverse, somutlaştırılmış birçok dijital paralel evreni içeren bir kavramdır. Facebook Meta ismiyle yeniden markalanması ve düzenlediği lansmanla birlikte daha da popüler hale gelmiştir. Metaverse şirketleri, kullanıcıların beklentilerine göre ürün ve hizmetlerini geliştirmek için giyilebilir teknolojiler, mikrofonlar, kameralar, kalp ve solunum monitörleri ile kullanıcı etkileşimleri gibi birden fazla kanal aracılığıyla veri toplayabileceklerdir. Bu veriler arasında nabız, kalp atışı ve beyin dalgaları gibi kişisel bilgiler de bulunacaktır.
Bu yeni sanal dünyada kullanıcıların ve şirketlerin veri gizliliği konusunda dikkatli olmaları gerekmektedir. Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, metaverse’ün dijital ayak izinin artmasıyla kullanıcıların siber saldırılara daha açık hale geleceğini vurgulamaktadır. Kullanıcılar ve şirketler, veri güvenliği için gerekli tedbirleri almalıdırlar.
Metaverse’deki veri gizliliği ve insan hakları sorunlarına yönelik politikalarını ve tutumlarını düşünmeye başlamak, şirketlerin sorumluluğundadır. Şirketler, kullanıcı verilerini korumak için çalışmalarını şimdiden planlamalıdırlar. Bu yeni dijital dünya, finansal açıdan hem bireyler hem de şirketler için bir tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle, metaverse ile ilgili herhangi bir etkinlik veya işlem gerçekleştirirken, kullanıcıların ve şirketlerin veri güvenliği konusunda dikkatli olmaları gerekmektedir.
Metaverse, kullanıcıların gerçek hayattaki birçok aktiviteyi deneyimlemesine olanak sağlayan somutlaştırılmış paralel dijital evrenleri tanımlar. Özellikle Facebook’un Meta ismiyle yeniden markalanması ve geçtiğimiz aylarda düzenlenen lansmanı ile metaverse kavramı adından sıkça söz ettiriyor. Ancak bu yeni sanal dünya, kullanıcıların siber saldırılara daha açık hale geleceği endişelerini de beraberinde getiriyor. Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, metaverse’teki dijital ayak izlerinin artmasıyla birlikte kullanıcıların veri gizliliği açısından daha büyük risklerle karşılaşabileceğini vurguluyor.
Metaverse şirketleri, kullanıcıların ürün ve hizmetlerini kullanıcı beklentilerine göre geliştirme, reklam ve kullanıcı takibi için giyilebilir teknolojiler, mikrofonlar, kameralar, kalp ve solunum monitörleri ile kullanıcı etkileşimleri gibi birden fazla kanal aracılığıyla daha önce görülmemiş biçimlerde veriler toplayabilecekleri bekleniyor. Kullanıcıların alternatif sanal evrende avatarlarını kişiselleştirirken para harcadıklarında ya da sosyalleşmek için iletişime geçtiklerinde veriler üreteceklerini belirten Günal, bu tür yollarla metaverse’teki dijital ayak izlerinin artmasıyla şirketlerin nabız, kalp atışı ve beyin dalgaları gibi olağanüstü gibi görünen verileri dahi işlemeye başlayacaklarını aktarıyor. Ancak, bu tür verilerin sızdırıldığında ya da kötüye kullanıldığında kullanıcının kimliğini ve gerçek dünyadaki yaşamını riske atan bir durumla karşı karşıya kalabileceği de unutulmamalıdır.
Metaverse, Web 3.0 olarak adlandırılan internet inovasyonunun üçüncü dalgası olarak öngörülmektedir. Ancak şimdiye kadarki diğer tüm platformlardan daha fazla kişisel veriye ulaşabilecek olması, şirketlerin ve bireylerin finansal açıdan tehdit edilmesinin yanında itibarları için de daha zararlı olabileceği endişelerini beraberinde getirmektedir. Bu nedenle Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, metaverse’ün potansiyelinden maksimum seviyede faydalanırken verilerini koruma çalışmalarını şimdiden planlamaya başlaması gerektiğine dikkat çekiyor. Şirketlerin metaverse’teki veri gizliliği ve insan hakları sorunlarına yönelik kendi politikalarını ve tutumlarını düşünmeye başlamaları gerekti.
Metaverse kavramının popülerleşmesi ve gelecekte büyük bir etkisi olması beklenirken, Siberasist Genel Müdürü Serap Günal gibi uzmanlar, bireylerin ve şirketlerin veri gizliliği konusunda uyarılması gerektiğini vurguluyorlar. Metaverse, giyilebilir teknolojiler, mikrofonlar, kameralar, kalp ve solunum monitörleri gibi araçlarla kullanıcı etkileşimleri yoluyla birden fazla kanal aracılığıyla verileri toplama potansiyeline sahip. Bu nedenle, metaverse’deki dijital ayak izinin artmasıyla, kullanıcılar siber saldırılara daha açık hale gelebilirler.
Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, metaverse’de kullanıcıların verilerinin şirketler tarafından kötüye kullanılması ya da sızdırılması riskinin yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle şirketlerin, kullanıcıların nabız, kalp atışı ve beyin dalgaları gibi olağanüstü verilerini bile işleyebilecekleri bir potansiyele sahip olmaları, bireysel verilerin korunması açısından daha büyük bir endişeye neden oluyor. Bu tür verilerin kötüye kullanılması durumunda, kullanıcıların kimliği ve gerçek hayatta yaşamı riske girebilir.
Metaverse’in işleyişi ve kullanımı ile ilgili endişeler, şirketlerin itibarlarına da zarar verebilir. Metaverse, diğer platformlardan daha fazla kişisel veriye erişebilir ve şirketler, veri koruma çalışmalarını planlamak ve politikalarını oluşturmak için şimdiden harekete geçmelidirler. Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, şirketleri, metaverse’in potansiyelinden maksimum seviyede faydalanırken, veri gizliliği konusunda da duyarlı ve sorumlu olmaya teşvik ediyor.
Sonuç olarak, metaverse kavramının gelişmesi ve yaygınlaşması, kişisel verilerin korunması ve güvenliği için önemli bir konudur. Kullanıcılar ve şirketler, bu yeni sanal dünyada veri gizliliğinin korunması ve kötüye kullanımının önlenmesi için gerekli önlemleri almalıdırlar.