Milliyet ve Linux kullanan bilirkişiler

kulakMilliyet’i severim, gazeteciliğe başlama yuvamdır. Çok şey verip çok şey aldığım bir yerdir. Teknoloji konusunda Türkiye’de yapılmış ilk sayfalardan birini hayata geçirdiğim yerdir. Gazetede yapılmış ilk teknoloji sayfasını hayata geçirdiğim yerdir. Teknoloji konusunda acayip şeyler yazdığında o yüzden “o ne abi” demek anamın ak sütü gibi hakkımdır.

Tolga Şardan, Milliyet’in Ankara kurdu, bir yazı yazmış gazetede: Diyor ki Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı TİB’de müdahale varmış, ilk biz yazdık. OK abi siz öyle diyorsanız öyledir. Sonra geçiyoruz datalar kısmına. Başlıkta diyor ki 40 milyon ses dosyası silinmiş. Allah allah… Peki sonra ne olmuş? 50 petabayt veri incelenmiş. Petabaytın bir milyon gigabayt olduğunu bilenler neden bahsettiğimizi, ne kadar bir büyüklük olduğunu biliyorlarsa sorun yok. telefon konuşmalarının saniyede 8 kilobite kadar olduğunu düşünecek olursak, saniyede 1 kilobayt veri saklama alanı ister. Dakikada 60 kilobayt, saatte 3.6 megabayt yapar. 3 saatte 10 megabayt, 15 saatte 50 megabayt, 15 bin saatte 50 gigabayt yapar. 15 milyar saatte 50 petabayt yapar. O da en kaba hesapla 1.5 milyon yıllık bir ses kaydı olması lazım. Yani Graham Bell telefonu icat ettiğinden bu yana binlerce kişiyi dinlemiş olsalar yine bu kadar datayı toplayamazlar.

Hadi petabayt olayını da geçelim. Diyorlar ki 11 gigabaytlık veri üstünde 2 hafta inceleme yapan bilirkişiler… Bu bakış açısıyla 50 petabayt veriyi incelemek 10 milyon hafta sürüyor… Güzel hatırın için onu da geçiyorum…

Bilirkişiler Linux programı kullanarak tespit yapmışlar. Vaaay o zaman kesin doğrudur hacı. Linux oğlum özgür yazılım… Mesela Microsoft ile tespit yapsalar o kadar doğru çıkmayabilir. Ama Linux ie tespit yapmışlar… Ben Türkiye’de Lİnux ile tespit yapabilen uzmanların olduğunu ilk kez duydum, geleceğe daha bir umutla bakıyorum artık…

Ama en büyük bomba şu: 11 gigabaytlık sunucu verisi inceliyorlar ve orada 40 milyondan fazla silinmiş ses dosyası buluyorlar. Sayılarla arası iyi olmayanlar için hemen daha önceki yaptığımız hesabı bu sefer tersten yapalım: 11 gigabaytın içinde 40 milyon dosya varsa o zaman bu dosyaların zaman boyutlarının çok küçük, yani saliseler düzeyinde olması lazım…

Bu bana şunu çağrıştırıyor: Manyağın biri dinlendiğini anlamış, karşı tarafı çaldırıp çaldırıp kapatıyor. Polisleri sinir ediyor yaptığı bu işlemle. Polis tam dinleyecek tak kapatıyor. Bunu da arkadaşlarıyla anlaşıp 40 milyon kere yapıyorlar.

Bence gazetecilerin her söylenen şeye tak diye inanmaması gerekiyor. Gazeteci kaynağını biraz daha sorgulamalı, dinlediği şeyleri anlamadıysa üstüne gidip doğrulatma almalı. Yoksa böyle tuhaf yazılar çıkıyor ortaya. Ben, bir nefeste benim yaptığım bu yorumları Tolga Şardan’a söyleyebilecek beş kişi sayarım yazı işleri seviyesinde…

Bunun için Linux kullanan bilirkişi olmaya bile gerek yok!..