Ortak şirket nasıl kurulur, ne yapar, ne yapamaz…

fiberDün Türkiye’nin telekomünikasyon tarihini yakından ilgilendiren çok önemli bir konunun basın toplantısı gerçekleştirildi. Konuyla ilgili ilk detayları buraya yazdım. Ana hatlarıyla sene başından bu yana hararetle vurgulanan altyapı konusunda ortak altyapı şirketi kurulması konuşulmuş. Ben o toplantıda olmamakla beraber olan herkesten detaylı görüşler aldım. Bu görüşlerden oluşturduğum analizi sizlere TKNLJ formatında sunmak istiyorum:

  • Ortak altyapı şirketi maliyetleri azaltarak ülkenin daha optimum yatırım yapmasına neden olacaktır. Yani harcanan 10 lira, 8 liraya düşmese bile 10 metre fiber kazılacaksa bu sayede 15 metre fiber kazılmasına yardımcı olacaktır.
  • Şu anda yatırım yapmak için ön kurulum masrafları olan ve bu yüzden hiç yatırım yapamayan küçük şirketler de yatırım için bütçe ayırmaya başlayacaklar.
  • Ortak bir şirket kurulması açısından henüz görüşme safhasındayız sözünde korkacak bir şey görmüyorum ben. Sonuçta koskoca şirketler genel müdür seviyesinde oraya çıkıyorlarsa oradan geri adım olmaz.
  • Nasıl kurulurlar konusu çok basit aslında: Şu anda Türk Telekom kendi fiberi konusunda biraz daha yavaş davranıyor ve diğer kurumlarla bunu nazlı ve pahalı bir biçimde paylaşıyor. Yeni kurulan şirket maliyet esaslı bir fiyat politikası belirleyerek bunu paylaşacak ve böylece ülke hızla fiberlenecek. Bu kadar basit.
  • Burada en önemli olan şey, o zamanlar ulaştırma bakanı olan Binali Yıldırım’ın bu fiber tüm ülkeye yayılmalı sözü. Dolayısıyla şirket kurulduktan sonra o toplantıya katılır ve eski sözünün arkasında durduğunu beyan ederse Büyük şehirler ve küçük belediyelerin nazlanarak fiber kazı izni vermesi durumu ortadan kalkar.
  • 70 liraya 8 megabite kadar ADSL almak yerine kesinlikle dalgalanmayan ve her yere hızlı giden bir 50 megabit fibere aynı parayı vermek ülkeyi çok daha güzel yarınlara götüreceğinden bence Binali Yıldırım bu kadar işinin arasında bu işe vakit ayıracaktır.
  • Türkiye’nin dağınık durumda olduğu için Türk Telekom ne isterse ona eksiksiz “tamam abi” diyen telekomünikasyon şirketleri bir araya geldiklerinde çok ciddi bir güç oluşturacaklar. Ondan sonra onların datalarını kendi içinde daha yavaş dolaştıran Türk Telekom da kendine gelecek ve gelen isteklere burun kıvırken daha dikkatli olacaktır.
  • En ama en önemlisi… Türkiye içinde çok büyük bir veri dolaşımı var aslında. Bu da internetin trafiğini yöneten baronlara karşı dik durabilmemizi sağlayacak bir büyüklük. Ancak biz parça parça, bölük pörçük olduğumuz sürece o adamların karşısına hakettiğimiz kadar dik gidemiyoruz. Türk Telekom dışı şirketler baronlara tek bir vücut halinde giderse yurt dışı dolaşımı için verdiğimiz para daha da azalacaktır. Bunu size garanti edebilirim.
  • Keşke Türk Telekom da bu oluşumun içinde olsaydı. Ülke yeniden tek bir omurga gibi çalışır ve etkin bir biçimde büyürdü. Ancak mevcut düzen içinde giderek kçülen bir Türk Telekom, devletten kendine miras kalan altyapıyı yiyip bitirecek ve ikilik olacak. Bu iki başlılıktan kim galip çıkarsa çıksın yine Türkiye kaybedecek. Yarı finalde iki Türk takımın birbirine çıkması ve birbirini elemesi gibi…
  • Şu anda basın piyasasında dolaşan Adil Kullanım Kotası tartışmalarına bir açıklık getirelim: Adil kullanım kotası bizim fiberimiz olmadığı için koyduğumuz bir şey değil. Çok kullananla az kullanan arasındaki fiyat farkını ortadan kaldırmak için konmuş bir düzen. Ben ayda 15 gigabayt veri kullanıyorsam neden 150 gigabayt kullanan ve sabahtan akşama kadar film indiren adamla aynı parayı vereyim veya onun yarattığı zararı tazmin edeyim? Ortak şirket kurulunca bu durum değişmeyecek. Dolayısıyla sevgili basın… Lütfen biraz daha itidalli olalım böylesi yaklaşımlarda…