Uzmanlar, 0-3 yaş ve ergenlik dönemini insan hayatındaki hızlı gelişim dönemleri olarak nitelendiriyor. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ergenliğin evrelerini ele alarak, korumacı ve fazla verici davranan ailelerin çocuklarının büyümek istemediklerini belirtti. Tarhan, “Bireyler bu çelişki içinde, çocukluk duygularından vazgeçemiyorlar ve sonuç olarak hiç büyümeyen yetişkin görünümlü çocuklar ortaya çıkıyor. Bu duruma ‘Peter Pan Sendromu’ deniyor.” dedi ve bu sendromun günümüzde sıkça rastlanan bir durum olduğunu ifade etti.
Tarhan, aile ve çocuğun ergenlik dönemini uyumlu bir şekilde yaşamaları için sorumluluk ve özgürlük dengesinin önemini vurguladı. Ergenlik döneminin bazen 22 yaşından 40 yaşına kadar süren “uzamış ergenlik” dönemini yaşayan bireylerin olduğunu belirten Tarhan, ailelere çocuklarını gözlemlemeleri için ipuçları ve tavsiyelerde bulundu.
Ergenlik döneminin 8-10 yıla kadar uzayabileceğini belirten Tarhan, modern yaşamın teknoloji sayesinde hayatın kolaylaştığını ve birçok şeyin kolayca elde edilebildiğini ifade etti. Aşırı korumacı ve verici anne-babaların çocukları büyümek istemeyebilir çünkü çocukluğun sona ermesi, çocukluk konforunu terk etmek anlamına gelir. Bireylerin bu süreci yaşaması gerektiğini belirten Tarhan, bireyselleşmenin ilk adımının anne sütünü bırakmak olduğunu ve sosyal ritmin bozulduğunda hiç büyümeyen erkek veya kadın tiplerinin ortaya çıktığını ifade etti.
Tarhan, ergenlere hata yapma hakkı tanınması gerektiğini ve anne babaların çocuklarına hayat yolunda refakatçi olmaları gerektiğini söyledi. Erişkinliğe geçişin bir risk alma süreci olduğunu belirten Tarhan, son zamanlarda ergenliğe geçişi engelleyen en önemli faktörün bilgisayar oyunları olduğunu ifade etti. Çocukların bilgisayar oyunlarına kaptırarak başarı duygusunu tatmin ettiği bir dünya yaşadığını belirten Tarhan, anne babaların çocuklarına kıyamayarak ve duygularını yönetemeyen, regüle edemeyen bir çocuk yetiştirdiklerini söyledi.
Hiç büyümeyen yetişkin görünümlü çocukların durumuna “Peter Pan Sendromu” deniyor Bireyselleşmenin ilk adımının anne sütünü bırakmak olduğunu aktaran Tarhan, normal yaşın çok üstünde, hatta ergenlik döneminde bile anne sütü emmeye devam edenler olduğunu ve bu durumun bireyselleşme denilen sosyal ritmi bozduğuna vurgu yaptı. Sosyal ritim bozulduğunda hiç büyümeyen erkek veya kadın tiplerinin ortaya çıktığının altını çizen Tarhan, “Acılar, zorluklar, sıkıntılar büyümenin bir parçasıdır. Çocukluk konformizmini bırakıp ergenlik sorumluluğuna girecek, birçok konforu terk edecek. Büyüdükçe sorumluluk artıyor. Sorumluluk ile özgürlük arasındaki dengeyi öğrenmesi lazım. Özgürlüğü anneye babaya bağımlı oluyor ama kafasına göre de yaşamak istiyor. Böyle bir çelişki içerisinde, yani çocukluğun duygularından vazgeçemiyor. Böylece hiç büyümeyen yetişkin görünümlü çocuklar ortaya çıkıyor. Bu duruma “Peter Pan Sendromu” deniyor. Bu isim bir masal kahramanının adı, uzamış ergenliğin güzel ve hikâyeleştirilmiş bir şeklidir. Hatta bununla ilgili bir psikoterapistin “Peter Pan Sendromu Hiç Büyümeyen Erkekler” diye bir kitabı var.” dedi. Bazı anne babalar ergenlerden kırk yaşında insan olgunluğu bekliyorlar Büluğ çağı olarak da adlandırılan ergenlik dönemi için psikolojide ‘normal şizofrenik dönem’ denildiğini kaydeden Tarhan, “Peygamber efendimizin güzel bir hadis-i şerifi var, 1444 sene önce söylüyor; ‘Büluğ çağı deliliğin bir şubesidir.’ diyor. O zaman bir ergen bu kadar güzel tarif edilirken, şu anda bazı anne babalar ergenlerden kırk yaşında insan olgunluğu bekliyorlar. Bazı ergenlerden de hiçbir şey beklemiyorlar. Çocuktan sorumluluk beklenmedikçe çocuk kalıyorlar.” ifadelerini kullandı.