Samsung 4G’nin her yerinde

Samsung Electronics Türkiye Ağ Teknolojileri Direktörü Koray Kepenek
Samsung Electronics Türkiye Ağ Teknolojileri Direktörü Koray Kepenek
Samsung Electronics Türkiye Ağ Teknolojileri Direktörü Koray Kepenek

4G ile ilgili dünyada verdiğiniz network hizmetleri konusuna sizden bilgi alabilir miyiz?

Samsung ilk 4G şebekesini 2010 senesinde Güney Kore’de hayata geçirmiş ve o günden bugüne, ABD dahil pek çok ülkede bu tür projeleri gerçekleştirmeye devam etmiş bir firma.

Güney Kore ilginç bir örnek. Ülkede 4G’nin çok yoğun kullanıldığını görüyoruz ve Türkiye’de 4G’nin gelişimi anlamında iyi bir hedef örnek olabilir.

Güney Kore’de ilginç olan, 4G’yi devreye aldıkları günden bugüne varolan 3G’ye hiç yatırım yapmamış olmaları. Açıkçası bu yatırıma gerek yok ve bizim açımızdan önemli ayrıntılardan biri olduğunu düşünebiliriz. Ülkenin irili ufaklı tüm yerleşimlerinde yüksek hızlı 4G iletişimi mümkün. Tüm iletişim konseptini kesintisiz ve yüksek hızlı iletişim üzerine kurmuşlar ve bunun günlük hayata etkisini her anlamda hissedebiliyorsunuz. Dolayısıyla Samsung kendi pazarında çok önemli tecrübeler edindi ve inovasyon kültürünü bu tecrübenin üzerinde başarılı bir şekilde geliştirmeyi başardı.

Samsung, 3G ve daha önceki teknolojiler ile değil, 4G ve sonrasına odaklanmış olsa da işbirliği yaptığı operatörlerin isteği ile 2G ve 3G altyapılarını da zaman içerisinde geliştirmek durumunda kaldı. Böylelikle, tüm bu teknolojileri destekler hale geldi. Tabii tüm ürünler sadece radyo teknolojileri ile sınırlı değil; şu anda veri iletişimi tarafında santral çözümleri de portföye girdi.

4G kullanılabilen telefon, tablet ve benzer cihazlarınızın listesini alabilir miyiz?

S5 , Note 4, Note Edge, S6, S6 Edge, S4 Active, Grand Prime, Galaxy Alpha, Grand 2 LTE modellerimiz LTE altyapısını destekliyor. Ayrıca Galaxy Tab 3 10.1 modelinin LTE uyumlu modeli de satışta.

Samsung Galaxy S6 ve S6 Edge modelinde, kendi ürettiği 14 nm Exynos işlemcisini, kendi ürettiği LPDDR4 hafıza modülünü ve UFS 2.0 dahili hafıza arabirimini kullanıyor. Tüm bu arabirimler ve Super AMOLED ekran, daha az pil tüketimine ve daha çok performansa odaklanmış durumda.

Bir ülkeye 4G geldikten sonra uygun cihazların yayılım hızı nasıl oluyor? Türkiye’de bu hızın ne olmasını öngörüyorsunuz?

Genelde trend, yeni teknoloji hayata geçtiğinde halihazırda terminal tarafında yüzde 30 üzerinde bir penetrasyon seviyesine varmak şeklinde.

3G’de buna benzer bir durum yaşamıştık. Henüz 3G yatırımı yapılmadan piyasaya 3G destekleyen telefonlar sürülmeye başlanmış ve tüketiciler de bu cihazları satın almaya başlamışlardı. 3G servisleri başladığında önemli sayıda insanın 3G telefonu vardı ve bu durum operatörler için çok önemli bir avantaj oldu. Ancak yine de 3G ile 4G dönüşümünü birebir karşılaştırmak doğru olmayabilir. Çünkü 3G aynı zamanda akıllı telefonlara dönüşümü ifade ediyor. O yüzden 3G telefonlara geçiş biraz daha hızlı gerçekleşti sanıyorum.

Herşeye rağmen, 2015 sonunda 4G hayatımıza girdiğinde pek çok kullanıcı 4G telefonları ile hazır bekleyecek. Mobil operatörler bu konuda çok yoğun kampanyalar yapıyorlar.

4G ile birlikte cihazlarınızın kullanım alanları değişiyor mu?

Tamamen video diyebiliriz. Tüm dünyada 4G ile birlikte burada büyük bir patlama görülüyor ve Türkiye’de de farklı olacağını düşünmüyorum. Video paylaşımı, sosyal medya ve eMBMS gibi operatörlerin video yayıncılık (video broadcasting) uygulamaları ile televizyon yayıncılığı alanına girdikleri uygulamalar çok popüler.

Bu aynı zamanda operatörlerin gelir modellerinin değişeceği anlamına geliyor. 4G ile birlikte ses ve sms gibi temel servislerin fiyatlandırma modelleri büyük ölçüde data fiyatlandırması içerisinde kaybolacak. Aboneler tamamen veri kapasitelerine göre paketler satın alacaklar. Ses gibi hizmetler parasal bir değere sahip olmayacak ve veri paketlerinin içerisinde zaten olması gereken temel bir hizmetten öte bir anlam taşımayacaklar.

4G kurumsal pazara nasıl bir etkide bulunuyor? İş dünyasında tercih ediliyor mu? İş yapış şekillerini nasıl değiştiriyor?

Hem bireysel hem de kurumsal kullanıcılarda büyük değişim demek 4G. Tüm içerik ve uygulamalara uzaktan ve yüksek hızlı erişim, pek çok yeni uygulamanın hayatımıza girmesi demek. Örneğin çoklu kullanıcılı video konferans, ya da bir video ya da müzik dosyasını aynı anda çok sayıda kullanıcı ile paylaşmak bugünkü şartlarda çok hızlı olmasa da 4G’de bunlar saniyeler mertebesinde ve yüksek kalitede olacağından, kullanım talebi de o şekilde yükselecek.

M2M alanında verdiğiniz hizmetler nelerdir? 4G bu hizmetlerde nasıl farklılıklar getiriyor?

4G ile M2M uygulamaları arasında yakın bir ilişki var. Özellikle genişbant ile birlikte üreticililer buna uygun şekilde ürünleri dizayn etmeye başladılar. 2G ve 3G tabanlı M2M uygulamaları bu sebeple devre dışı kalmaya başladılar.

Örneğin, Otomotiv sektöründe araç içi M2M uygulamaları bundan ilk etkilenen segment oldu. ABD’de GM ve Verizon OnStar markası ie bulut üzerinden araç için uygulamalar geliştirdi ve pek çok özelliğin yanında, araçları aynı zamanda kablosuz ağ bağlantı noktası şekline dönüştürmüş oldu. Bu uygulama sayesinde, araçların ön panelleri akıllı telefon ön yüzü şekline dönüşerek müthiş bir kullanım kolaylığı sağlıyor.

4G’nin yüksek hız ve düşük veri gecikme özelliklerinden faydalanan diğer bir segment video izleme uygulamaları. Halihazırda büyük şehirlerde yoğun olarak kullanılan bu uygulamalar 4G sayesinde yüz tanıma gibi çok daha gelişmiş niteliklerle kamusal çalımalarda yerini almaya başlamış durumda. Sağlık sektöründe de kişisel sağlık takibi ve müdahale pratiklerinde önemli gelişmeler göreceğiz.

Türkiye’de 4G hizmeti başlarken ürün ve stratejilerde değişiklik öngörüyor musunuz?

Samsung olarak 4G’nin pazara yeni sunulduğu Türkiye gibi ülkelerdeki yaklaşımımız genelde operatörlere farklılık yaratacak uygulamalar sunmaktır. Örneğin Türkiye’deki üç operatör de bu konuda aynı anda yatırım yapacaklar ve belki dördüncü operatör de lisans alarak pazara giriyor olacak. Bunlar aynı zaman diliminde yapılacak yatırımlar. Dolayısıyla onlar için kullanıcı tarafında farklılık yaratmak zor olacaktır.

Bu mücadelede başarının en önemli kriteri diğerlerinin sunamadığı servisleri kendi abonelerinize sunmak ve bu sayede diğer operatörlerden abone taşımak olacaktır.

Samsung olarak bizim yaklaşımımız, bu tür yenilikleri Ar-Ge kabiliyetlerimizi de kullanarak operatörlere bu avantajlar elde edecek şekilde sunmaktır. Tabii bu arada cihazlar tarafındaki unutmayalım. Biz network altyapı tarafında bir yenilik çıkardığımızda, bu yeni özelliklerin cihazlar tarafında desteklenmesi çok önemli; aksi takdirde bir anlam taşımıyor.