Yasemin devrimi ile başlayan ve Mısır, Ürdün ve Suriye başta olmak üzere domino etkisi ile bölge ülkelerini içine alan devrim hareketini iletişimin ve teknolojinin tüm nimetleri ile takip ederken aklıma takılanları paylaşmak istiyorum.
Siyaset bilimi ve uluslararası siyaset uzmanlarının ifadeleri ile İran devrimi yaklaşık olarak 14 aylık bir sürecin sonunda gerçekleşti. Ancak Dünya kamuoyu bu süreci o yılların imkan verdiği iletişim teknolojilerinin sürati ve İran yönetiminin izin verdiği kadarı ile oldukça uzaktan takip edebildi. Yaklaşık 13-14 ay devam eden bu çalkantılı dönemde ülke içinde yaşananları Şah yönetiminin kısıtları dışında, canlı tanıkların ifadeleri ile belki yıllar sonra derinlemesine öğrenebildik.
O dönemi hatırlayanlara sorarsanız İran devrimi ile ilgili en çarpıcı karenin ne olduğunu? Büyük çoğunlukla Humeyni’nin Tahran’a dönüşünde onu havalimanına karşılamaya gelen mahşeri kalabalığın görüntüsü cevabını alırsınız.
Peki yaşanan diğer kareler, çalkantılar, ayaklanmalar, yürüyüşler ve yağmalar tüm bunlar olduktan çok sonra kamuoyu tarafında öğrenilebildi ya da incelenebildi.
Çok uzun değil İran devrimi bundan yaklaşık 30 küsur yıl önce gerçekleşti. Takvimler İran devrimi tamamlandığında 1979 yılını gösteriyordu.
Bugün aynı coğrafyada cereyan eden günümüz devrim sürecine bakınca yaşanan sabırsızlık etkisi fazlası ile dikkatimi çekiyor.
Her şey internet ve iletişim teknolojileri sayesinde Dünya kamuoyu ile paylaşılıyor.
Devrimin fitili internet üzerindeki sosyal ağlar ve paylaşım siteleri üzerinden ateşleniyor.
Süreç internet üzerinden teknolojinin sağladığı en gelişmiş telekomünikasyon cihazları ile yönlendirilebiliyor.
Kısacası hiçbir bilgi ve kişi teknoloji sayesinde artık Bizler için ulaşılmaz değil…
Kendini bu devrim sürecinin yarattığı domino etkisinin içinde hisseden ülke yönetimleri teknolojinin bu çok önemli etkisini engelleyebilmek için ya belli haberleşme sitelerine erişimi engelliyor ya da ülkenin internet bağlantısını devlet eli ile kesiyor.
Ama gelişen teknolojinin imkanları sayesinde başkaca faktörler hemen devreye giriyor ve iletişim zaman zaman kesintiye uğrasa da yine o yüksek hızla devam ediyor.
Tüm bunlar teknolojinin bu tür toplumsal hareketlerdeki pozitif katkıları olarak yorumlanabilir.
Ama bir de negatif yanı var ki; beni ziyadesi ile rahatsız ediyor.
O da bu teknolojik imkanlar sayesinde devrimi uzaktan adeta film seyreder gibi izleyenlerin finali görmek için gösterdikleri sabırsızlık…
Bu sabırsızlık duygusu tek başına belki çok rahatsız edici olarak algılanmayabilir. Ancak teknolojinin getirdiği interaktivite ve karşılıklı iletişim imkanları ile olaya müdahil olabilme ya da yönlendirebilme gücünün bu sabırsızlıkla birleştiği zaman neler yapabileceğinden bence fazlası ile rahatsız olmalıyız.
REHA TARTICI – rtartici@gmail.com