Türk insanı teknoloji satın almasında Japon’u geçmiş

telefonlarDeloitte, “Küresel Mobil Kullanım” raporunu yayınladı. Rapor, Belçika, Fransa, İngiltere, Kanada, ABD gibi gelişmiş ülkeler ile Türkiye, Brezilya, Meksika, Güney Afrika gibi gelişmekte olan ülkeleri masaya yatırıyor. Bu anketle mobil cihaz sahipliği ve kullanımı, mobil cihaz tercih eğilimleri, internete mobil bağlanma alışkanlıklarına yönelik güncel bilgiye ulaşma imkânını sunuluyor. Bunun yanı sıra, numara taşıma ve operatör değiştirme nedenleri, mobil işletim sistemi tercihleri, fiyatlandırma ve faturalandırma eğilimleri ile mobil pazarlama gibi birçok alt başlık incelenmiş.

Mayıs – Temmuz 2013 tarihleri arasında yürütülen araştırmanın raporuna göre Türkiye’de, bir kişinin ortalama 5,4 adet taşınabilir cihazı bulunuyor. Bu rakamla Türkiye, İngiltere ve Fransa ile aynı orana sahipken; Amerika, Almanya, Hollanda, Japonya gibi birçok gelişmiş ülkenin de önüne geçiyor. Türkiye’de akıllı telefon, tablet, dizüstü bilgisayar ya da netbook cihazları üzerinden internete bağlanma oranı ise 2013 yılında, bir önceki yıla oranla %42 oranında artış gösterdi.

Bunun yanı sıra, gelişmekte olan ülkelerde kullanıcıların geleceğe dair mobil cihaz satın alma eğilimleri, gelişmiş ülkelere göre daha yüksek bir trend gösteriyor. Örneğin gelişmiş ülkelerdeki kullanıcıların %30’u akıllı telefon, %23’ü dizüstü bilgisayar ve %19’u tablet bilgisayar almayı planlarken, bu oran gelişmekte olan ülkelerde neredeyse ikiye katlanıyor ve akıllı telefonda %63, dizüstü bilgisayarda %53 ve tablet bilgisayarda %51’e çıkıyor.

Tablet bilgisayarlarda büyüme oranı düşük olsa da, piyasanın büyümeye devam edeceği bekleniyor. Dünyada kullanılan tabletlerin yalnızca %20’si 3G ve 4G ile internete bağlı iken, neredeyse yarısının ekranı 23 cm’den küçük. 2013 yılı sonu itibariyle Dünya’da 180 milyon adet tablet satılması bekleniyor.

Tarihsel olarak, yaşlı kullanıcıların gençlere göre teknolojik cihazlara daha geç adapte olduğu miti günümüzde kırılıyor. Ankete göre, özellikle gelişmiş ülkelerde yaş ortalamasının yüksek olması göz önüne alındığında, 55 yaş üzeri grupta akıllı telefon kullanımının arttığı görülüyor. Bu grupta telefon satın alımı, hediye yolu veya eski telefonların artık piyasada olmaması ile ilişkilendirilse de, bu kararın bilinçli bir tercih olduğu değerlendiriliyor. Ülkeler bazında incelendiğinde ise, örneğin Türkiye’de, tüm kullanıcılar nezdindeki akıllı telefon penetrasyonu %67 iken, sadece 45 yaş ve üzeri gruba ilişkin oranın %53’e çıktığı görülüyor.

Hızlı teknoloji gelişiminin hayatımıza getirdiği bir diğer durum ise kullanılan telefonun belirli aralıklarla değiştirilmesi olarak karşımıza çıkıyor. Kullanılan telefonun yenisiyle değiştirilmesi süresi, 18-24 yaş arası grupta 14 ay iken, 55 yaş üzeri grupta 2 yıla kadar çıkıyor. Küresel Mobil Kullanım Araştırması, bu verilerle, mobil cihaz ve bu cihazlar için uygulama üreten şirketlerin, 55 yaş üzeri kitleyi de hedef gurubu içerisine alması gerektiğinin önemle altını çiziyor.

Öte yandan, Wi-Fi kullanımı, araştırmaya konu olan 20 ülkenin 16’sında hala birinci sırada bulunuyor. Türkiye verilerine bakıldığında ise özellikle akıllı telefonlarda mobil kullanımın %72’sini Wi-Fi, %26’sını ise operatörden alınan mobil network oluşturuyor. Gelişmekte olan ülkeler arasında Türkiye, Wi-Fi kullanımı oranıyla, Meksika’nın (%74) ardından ikinci sırada gelirken, operatörden sağlanan mobil network kullanımında ise sondan ikinci oluyor.

2013 yılının başlarında, anlık mesajlaşmanın, hızlı mesaj (SMS)’i geçmesi, raporda öne çıkan önemli değerlendirmelerden bir diğerini oluşturuyor. Anlık mesajlaşmanın bu denli hızlı yayılmasının bir nedeni olarak OTT (Over-the-top) trendi gösterilirken, SMS hizmet sağlayıcılarının 2013 yılında beklenen gelirlerinin neredeyse 5’te biri olan 32 milyar dolarlık bölümünü anlık mesajlaşmaya kaptırdıkları tahmin ediliyor. Yine de SMS gelirlerinin, 2015’e kadar artarak devam etmesi bekleniyor.

Türkiye’ye bakıldığında ise, akıllı telefonlar aracılığıyla anlık mesajlaşma uygulaması kullananların oranı %56 olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye, bu oranla Almanya (%43), Brezilya (%43), İngiltere (%30), Rusya (%28), Amerika (%23), Belçika (%20) ve Fransa (%15) gibi ülkeleri geride bırakıyor. Anlık mesajlaşmanın en çok kullanıldığı ülkenin ise %83 oranıyla İspanya olduğu belirtiliyor.

Kullanıcıların profili incelediğinde ise, gelişmiş ülkelerde 18-34 yaş arası kullanıcıların %50’den fazlası anlık mesajlaşma uygulaması kullanırken; bu oran Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde %63’ün üzerine çıkıyor. 55 yaş ve üzeri gruplara bakıldığında ise gelişmiş ülkelerdeki kullanıcıların oranı %29 iken, gelişmekte olan ülkelerdeki anlık mesajlaşma kullanım oranı %49’a kadar çıkıyor. Araştırmaya katılan kullanıcıların belirli bir fiyat ödeyerek sınırsız hizmete sahip olmak istedikleri uygulamaların başında ise WhatsApp geliyor. Bu listede WhatsApp dışında Blackberry Messenger, LINE, Kakao Talk ve QQ uygulamaları bulunuyor.

Rapordan çıkan sonuçları TKNLJ tarzıyla masaya yatıralım:

  • Türkiye’deki insanların kişi başına 5,4 taşınabilir cihaza sahip olması, bin insanın 5,4 mobil cihaza sahip olması çok acayip.

  • Türk insanının kişi başı mobil cihaz kullanımıyla Amerikalı, Alman ve hele Japonların önüne geçmesi bana kesinlikle inandırıcı gelmiyor.

  • Gelişmekte olan ülkelerin cihaz alımına yönlenmesini salt ihtiyaçla açıklayamıyorum. Biraz da eziklik var sanki… Bir Meksikalı ve Türk’ün bir Japon’dan daha fazla teknolojiye ihtiyaç duyması elbette mümkündür. Ama LTE’si bile olmayan ülkelerin bunlara sahip olmasının sebebini özentiyle de açıklamak mümkündür.

  • Yaşlıların teknolojiden faydalanmaya başlayacakları kaçınılmaz bir gerçekti. Ama bu insanlar 2 yıldan önce cihaz değiştirmiyor. Onlara özel daha sade aletler yapılmalı diye düşünüyorum.