Eğer bir ülkede ekonomi serbest piyasa koşullarıyla yönetiliyorsa o ülkenin en önemli ihtiyacı rekabettir. Eğer o ekonominin içinde rekabet koşulları çalışmıyorsa serbest pisaya diye bir şey olamaz. Çünkü serbestlik, herkesin her istediğini dilediğince yapması değildir.
Türkiye’de rekabeti adından da anlaşılacağı gibi Rekabet Kurumu tesis ediyor. Piyasa koşullarına ve kurallarına uymayan aktörleri cezalandırdığı gibi onları doğru yola girmeye de yönlendirebiliyor.
Türk Telekom’a rekabet konusunda soruşturma açıldı. Bahsettiğimiz koşulları yerine getirmediği söylendiği için açıldı bu soruşturma. Peki neydi bu koşullar? 2016 yılından bu yana süregelen operatör ve kullanıcı şikayetlerini hatırlayalım:
Devletin Türk Telekom’a hatlarını diğerleriyle paylaşmasından sonra bazı sorunlar ortaya çıktı. Söylenenlere bakılacak olunursa diyelim ki siz bir internet hattı almak istediniz Vodafone’dan. Orada Vodafone’un kendine ait hattı yok, Türk Telekom’dan alıyor desteği. Ama TT vermiyor. Elbette vermiyorum diyemiyor ama onun yerine o bölgede portum, yani altyapım yok diyor. Bu noktada yapacak bir şey kalmıyor ve kullanıcı şansına küsüyor. Ama sonra dur bir de TT’yi deneyeyim diyerek bu şirketin kapısını çalınca o yok denen portun bir anda ortaya çıktığını ve internetin satılabilir hale geldiğini görüyoruz. Eğer bu hareket doğruysa çok kötü. Ama bundan da kötüsü var: Yine söylenenlere bakılacak olunursa siz port yokluğundan internet alamıyorsunuz ve telefonunuz çalıyor. Bir TT yetkilisi veya bayii size “internet almak istiyormuşsunuz bizde var” diyor ve hat satıyor.
Eski dildeki tabiriyle şuyu vukuundan beter.
Sanırım Rekabet Kurulu konuyu inceleyecek ve böyle bir şey olup olmadığını bir karara bağlayacak yapacağı soruşturmayla.
Bu arada bu olayların başvurusunun 2016 yılının sonlarında yapılmış olmasına rağmen 2019 ortasında soruşturma başlatılması da ülkemiz mekanizmalarının çalıma hızı konusunda önemli bir fikir veriyordur sizlere…