Turkcell çeyrek karnesiyle takdir alır mı?

Şirketlerin çeyrek açıklamaları önemlidir. bir nevi üçer aylık dönemlerinin karneleri gibidir. Bu açıklamalarda babaya karne gösterme edasıyla davranır şirketler. 10 aldıkları beden, müzik ve din dersi gibi hayata etkisi az olan şeyleri bağırarak söylerler. Orta aldıklarını kırık olmadığı sevinciyle bağırır, kırıklarının sebebini öğretmenin onlara takmasına bağlarlar. Gerçekten de böyledir bu. Bütün şirketlere bakın.

Ben Turkcell toplantısına toplam kurumsal iletişim seviyesinin giderek aşağı inmesi ve bunun farkında olmamaları sebebiye gidemedim, gitmedim. Ama onları belli bir uzaklıktan takip ettim. Elimde borsalara gönderdikleri açıklamalar ve tabi ki basın bültenleri var.

Öcelikle bugün ilginç bir gün oldu Turkcell için çünkü açıklama yapacakları gün BTK onlar ve diğer şirketlere depremde neden konuşturtamadınız cezası kesmek için harekete geçti. Bunu gazeteci arkadaşlar sorduğunda olayı daha çok kesilen rakipleriyle bir saat kadar kesilen ya da onların deyimiyle aksayan şirketlerinin aynı kefeye konmasını eleştirerek anlatmışlar. Ne kadar yanlış. Çünkü orada konuşulması gereken şey ötekiler daha çok kesildi biz az kesildik değil. Deprem gibi zamanlarda milyonların aynı anda telefona hücum etmesinin yarattığı mücbir sebep. Dünyada hiçbir şirket tüm abonelerinin aynı anda konuşmasını kaldıracak yeterlilikte değil. Bakan ve BTK yetkilileri bunu öyle sanıyor olabilir. Ama bakan bunu konuşurken aman devlete ters gitmeyelim diye boynunu büküp Küçük İbo tavrı takınmaktansa bunu dile getirmeleri gerekirdi. Ama yapmadılar, yapamadılar. Çünkü devlet. Şimdi cezasını çekecekler haklı olmalarına rağmen. Ama günümüz ülkesinde haklı olmak değil, uyumlu olmak prim yapıyor maalesef.

Hızlıca finansallara bakmak gerekirse… yüzde 18 gelir ve kar artışı inanılmaz gelebilir. Enflasyon konusuyla harmanladığımızda aslında gerçek büyümenin kaç olduğunu basit bir toplama çıkarma işlemiyle bulabiliriz. FAVÖK marjının yüzde 41,5 olması mesela çok önemli. Ama bunu halka nasıl anlatırsınız bilmiyorum. Zira bunu söylemek sizden aldığımız her 100 liradan 41,5 lira kar ediyoruz anlamına geliyor. Bu başarı mı? Siz karar verin.

Turkcell bu dönemde basın bülteninin de manşetine 1,5 milyon faturalı müşteri aldık cümlesini çıkarmış. En başta söylediğimiz babasına karne gösteren çocuk yaklaşımı bu. Faturalı müşteri sayısı artmış harika ama toplamda bir milyon abone kaybına işaret ediyor gazetecilerin bakmayacağı finansal Excel tablosu… Yine finansalların olduğu sitedeki sunumda kayıp aboneler BTK’nın adresini vermemiş faturasız hatları kapatması kararına bağlanmış. O kadar basit mi gerçekten. Belli ki öyle görünmesi isteniyor. Mobil abone kayıp oranı geçen sene yüzde 2,1 imiş bu sene 2,7 olmuş. Yani bunu kimse söylememiş tabi ki…

İnternet tarafına gelecek olursak… Fiber abone sayısı 100 bine yakın artmış ve 1,5 milyona yaklaşmış. Ancak ADSL abonesi yaklaşık 200 bin azalmış ve 715 binlere düşmüş. Bu noktada sanki abone kaybı varmış gibi gözükse de dikkat etmemiz gereken bir unsur var: Önceki sene 4. çeyrekte piyasaya. sürülen Superbox aleti. 4G imkanlarıyla interneti Huawei modemiyle evin her yerine yayan bu hizmet gerçekten de çok tuttu. Başta acaba pahalıya mı geliyor diye düşünüyorduk ki halk bunun satış fiyatını mantıklı buldu. Son bir sene içinde 300 bine yakın Superbox satıldı ki eğer bir ürün bu kadar satıyorsa doğru üründür tartışmaya gerek yok. Bir yılda satışlar 10 kat arttı ve 323 bine çıktı. Belki ADSL kullanıcılarının azalmasının sebebi kullanıcıların bu ürüne terfi olmasıdır. Bunu Turkcell söylemediği sürece bilemeyeceğiz.

Dijital servislerin gelirlerinin 1 milyar lirayı aşması, bence Turkcell’in karnesindeki en önemli not. BiP’ten atılan mesaj sayısı ve fizzy’den dinlenen şarkı adedi beni gerçekten hiç ilgilendirmiyor. Ama günlük tekil TV+ açma sayısının 3,4 milyona çıkması onları Digiturk’ün tam karşısında bir yere çok ciddi bir rakip olarak konumluyor. Dergilikten okunan günlük dergi sayısının 191 bin olması ise basının ölmeyeceğinin ama şekil değiştireceğinin en önemli göstergesi. Ama Turkcell bunun farkında değil ve basını yaşatacak bu önemli adımı atamıyor bir türlü. Keşke basın araçları haber üretene katkı yapacak hale getirilse. Ama Turkcell için önemli bir kalem değil orası. Sadece belirli gazetelere yakın davranıp haber çıkartmak varken…

Paycell benim en çok kullandığım Turkcell hizmetlerinden biri. İçindeki kayıtlı kredi kartı sayısı 4,4 milyon olmuş. Ödemesi ve faturaya yansıması inanılmaz bir kolaylık sağlıyor. Ama daha da önemlisi bu hizmeti kullanan dükkan sayısı ki o da 7 bine çıkmış. 5,7 milyar liralık işlem hacmi yaşanmış. Bunlar gerçekten bankaları dahi kıskandıracak rakamlar. Üç yıl içinde bunları 17 milyon müşteri ve 150 bin dükkana çıkamayı planladıklarını söylüyorlar. Nasıl mı? QR tabanlı ödeme ve POS yazılımları sayesinde herkesin işini kolaylaştıracaklar sanırım.

Bunun ötesinde neler var? Mesela Murat Erkan hala ortak altyapı yapılsın diyor. Bunu sadece kendileri ve kendi kendilerine söylemeleri onları yalnızlaştırıyor. Biz ortak altyapı konsunda konuşalım dediğimizde karşımıza kendi sesiyle çıkıp konuşacak kimseyi göremiyoruz Turkcell’den. Sivil toplum kuruluşları, mesela TELKODER bunu dile getirdiğinde de bir anda kayboluyor bu şirket ve genel müdürleri.

Turkcell’in karnesi muhteşem değil. İyi ve kötü notları var. Sınıfta kalacak bir durumu yok ama kimse takdir beklemesin bu karneden.