Turkcell çeyrek açıklamasını yaptı. Sizlere bizzat orada olmuş biri olarak hem rakamları anlatmak hem de gönderilen bültenlerde göremeyeceğiniz bazı küçük ve ince detayları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Turkcell’in çeyrek açıklamasına bakacak olursanız rakamlar onların söylemiyle harika. En önemli tarafı da şirket, tarihinde belki de ilk defa hedef açıkladı geçen sene. Borsaya iki ülkede birden açık olan bir şirket için hedef dile getirmeyi çok acayip bulmuştum, bunu da söylemiştim. Eğer söylenenler tutmasaydı bayağı bir laf söz çıkardı. Ama hedefler tuttuğu için inanılmaz biçimde karizma yaptı şirket…Gelir büyümesinde ve favökte hedefleri tutturmak muhtemelen ortaklar ve sosyal paydaşlar nezdinde büyük mutluluk yaratmıştır. Ebitda gibi konularda yapılan yatırımlara ve lisans ücretlerine rağmen sağlanan başarı dikkat çekici.12,8 milyar TL geliri bir önceki seneye göre yüzde 6 civarında yükseltti. Yüzde 10 civarı yükselişle 4,1 milyara gelen favök, yüzde 11’e yakın artışla 2 milyarın üstüne çıkan net kar her şirketi mutlu eder. Proforma kar diye bir hane var verilen rakamlarda… Söylenenlere göre Türk Telekom ile karşılıklı davaların uzatılmaması, çözüme kavuşturulması için için harcanmış bir paraymış bu. İki kar oranı arasındaki fark 530 milyonu buluyor. Bence oldukça büyük bir rakam bu.Turkcell geçen sene başlattığı geleneği bu sene tekrarladı ve artırdı: Bu çeyrek açıklamasında üç sene için hedeflerini paylaştı bizimle. Bu noktada benim dikkatimi çeken bir nokta var: Turkcell’in bu seneki öngörüleri 3 seneye kıyasla daha kötümser: Örneğin gelirlerde 3 senede yüzde 10-14 arası büyüme bekleniyor. Ama 2016 için yapılan öngörü yüzde 8-10 civarında. Benim buradan yaptığım çıkarım Turkcell’in gelirlerini artırmak için 4G beklentisi olduğu yönünde. Yatırımların gerçek karşılığı 2017 yılından itibaren alınacak belki de…
Toplantıdan önce yatırımcı ilişkilerinden eski dostlarıma bilançolardaki dönen varlıklardaki azalmayı sordum. Çünkü bir sene önceki 9 milyarlık varlık 3 milyarın altına düşmüştü. Söylenenlere göre bunun sebebi, uzun yıllardır dağıtılmayan 4 milyara yakın temettünün kasadan çıkması ve elbette 4G frekansı için verilen ücretlerdi.
Turkcell’in gelirlerindeki artışların yükünü bireysel taşıyor. Yüzde 10,2 civarı artışla gelirin yüzde 80’ini kapsıyor. Kurumsal ise yüzde 18 gelir yükü taşıyor ve geçen seneye göre yüzde 6,5 artmış.
Turkcell’in en ilginç verisi ve üstünde saatlerce tartışılması gereken şey gelirlerin ürün hizmet bazında kırılımı. Turkcell veya telekomünikasyon şirketi deyince aklınıza nereden para kazandıkları gelir? Tabii ki ses. Şu anda Turkcell gelirlerine baktığımızda gelirlerin sadece yüzde 52’si sesten geliyor. Hatta CEO demeçlerine göre ses gelirleri son çeyrekte yüzde 50’nin altına düşmüş.
Peki ses gidince yerine ne geliyor? Tabii ki veri iletişimi. Data gelirleri toplamın içinde yüzde 31 seviyesine geldi. Unutmamak lazım daha 4G başlamadı bile. Bu artış Turkcell’in frekanslara neden bu kadar çok para verdiğini ve rakipleri ezdiğini de çok iyi anlatıyor. Hizmetlerin yüzde 6 seviyesine gelmesi ise çok değişik bir analiz konusu getiriyor masanın üstüne: SMS gelirleri ilk kez gelirler içinde yüzde 5 ile dördüncü sıraya düştü.
Kaan Terzioğlu sesin azalmasından yana hiç de endişeli görünmedi. “Ses artık bizim için o kadar önemli değil yerine koyduğumuz diğer hizmetler sesten daha çok kazandırıyor ve gelecek de zaten orada” dedi. Bu bakış açısı varsa gerçekten de gittikleri yol hiç de kötü değil. Sonuçta 2000 yılının bayında Turkcell’dekilerle röportaj yaparken sesli mesajlaşma yazılımlarının geleceğinden korku duyuyorlardı. Bugün Terzioğlu’nun en göğsünü gererek anlattığı şey bip uygulamasının ne kadar başarılı olduğu ve ne kadar indirildiği… 15 sene önceki dünyadan bugünlere gelmiş olmamız enteresan… Zaten ne yaparsanız yapın bununla kavganız da tutmayacak: Çünkü yine Turkcell rakamlarına baktığınızda data ve hizmetlerindeki artışın yüzde 38’in üstünde olduğunu görüyoruz. Bugün değilse bir iki sene sonra kaçınılmaz olacak bu değişim.