Türkiye’ye evrensel katkıda bulunmak için sırada bekliyorlar

Türkiye’nin yarattığı en önemli kaynaklardan biri Evrensel Hizmet Fonu. Genel anlamıyla bu fon, eğer telekomünikasyon firmaları halkın az bulunduğu, yatırım yapmanın mantıklı olmadığı yerlere hizmet götürmek için yine telekomünikasyon şirketlerinden alınan ücretlerden oluşuyor. Öyle şaka maka bir paradan da bahsetmiyoruz, yılda yaklaşık 550-600 milyon TL para toplanıyor bu fona.

Kanun bundan 6 sene önce kabul edildi. O zamanlar sanki şirketler kırsal kesimlere hizmet götürmezmiş gibi bir izlenim vardı devlette. Türk Telekom yeni yeni yabancılara satılacaktı ve ya yabancılar bunu yapmazsa korkusuyla apar topar çıkarıldı kanun. O zamanki kafa yapısı nereden bilsin Turkcell’in nüfusun yüzde 99.9’unu, diğerlerinin buna benzer değerlerde kapsama için varını yoğunu harcayacaklarını…

Sonuçta hiçbir ülkede yaşanmaması gereken bir saçmalığa, plan ve düzensizliğe geldik: Yılda 500 milyon TL’nin üstünde para toplayan devlet bu paranın yüzde 20’sini bile harcayamayacak hale geldi, paranın kalanını hazineye devreder hale geldi.

O kadar çok plan yapıldı ki bu planla ilgili: Bilgisayar okuryazarlığı için harcanacaktı para, telsiz direkleri için harcanaktı, ARGE’nin gelişmesi için harcanaktı… Ama sonuçta liserele sınıf yapmak için harcandı, Türk Telekom’un okullara verdiği internet bağlantısının ücretinin ödenmesi için harcandı.

Telekom şirketleri hiç söyleyemedi ama ne zaman baz istasyonlarının ortak kullanımı konusu devreye girse hep beraber Evrensel Hizmet Fonu masaya yatırıldı. Öyle ya Turkcell rakiplerinin toplamı kadar baz istasyonu dikmiş neden bunu paylaşsın? Onun yerine herkesin ortak verdiği paralarla yapılsın.

Türkiye’nin tezatı bu, olay GSM şirketlerinden alınan paralarla hizmet yaratmakken döndü dolaştı eğitimde nedeni pek anlaşılamayan projelere gitti. Nasıl mı? Hemen bakalım…

Ulaştırma Bakanlığı, 820 milyon liralık Evrensel Hizmet Fonu geliriyle okullarda akıllı tahta dönemini başlatacak F@TİH Projesi’ni hayata geçirecek deniyor haberde. Ülkenin Ulaştırma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı okullarına baz istasyonu ve altyapı kurulması için harcanması gereken paradan 1 milyar TL çekecek ve bununla kara tahtaları beyaz yapmak isteyecek.

Projelerin içine ne konabilirdi diye soracak olanlara hemen şuracıkta aklımıza gelen birkaç projeyi sıralayalım:

  • Ülkeyi sayısal olarak kalkındırmak isteyen şirketlerin fiber çekerken yaşadıkları en büyük zorluk olan beledie paylarını ödemek
  • Ülkede sayısal uçurumu kaldıracak, belki paranın büyük kısmını da veren GSM şirketlerinin de 3G ve 4G gibi hizmetlerde parasını vererek kullanacağı bir fiber altyapı kurmak
  • Ülkede rekabeti tesis edecek, AB normlarına göre çok geri olduğumuz alternatif operatörleri ayağa kaldırıp daha ucuz telekom hizmeti verebilecek santral yatırımı yapmak ve devlete ek gelir yolları yaratmak
  • Anne babalar için çocuklarına daha iyi bir internet geleceği sağlamalarını, yasaklama ve filtrelemelere gerek bırakmayacak internet eğitim merkezleri kurmak
  • Ülkede yine hepimizin işine yarayacak ARGE projeleri bulup çıkarmak ve bunları fonlayarak ülkeden bir Google, bir Amazon veya Facebook yaratılmasına önayak olmak
  • GSM şirketleri için 500 kişinin altında olan yerleşkelere baz istasyonu sübvansiyonu sağlamak

Ama hayır biz bunların hiçbirini yapmıyor ve ülkede yeni ve acayip işlere imza atıyoruz. F@tih projesi yapıyoruz, kime verileceği belirsiz şeylere dalıp 33 milyona gören göz, 33 milyona web tabanlı dil eğitimi, 7.5 milyon liraya kamu internet erişim noktası, eDevlet projelerinde kağıtların taranması için 50 milyon lira veriyoruz. Bu fiyatlar nasıl hesaplanmış, neye göre çıkarılmış, bunların ulaştırma bakanlığı ile ne alakası var anlamak mümkün değil. Bunu işin içindeki bir vatandaş olarak kabul etmemiz de mümkün değil. Hangi belgeyi scan etmek için 50 milyon TL verilir? 2005 yılındaki kanunla scan etmeye 50 milyon lira aktarılacağını nasıl bulup çıkarırsınız ki?

Bu arada alt yapısı olayan köylerde sabit telefon kurulması için 185 milyon lira harcanacakmış. E peki paranın çok büyük kısmını veren GSM şirketleri size “kardeşim biz angut muyuz ki bizim paramızla Türk Telekom’un gitmeyi mantıklı bulmadığı yerlere hizmet götürüp onların aylık sabit ücret almasını sağlayacaksınız”  derse ne cevap vereceksiniz? Yüzünüz kızarmayacak mı? Ne cevap vereceksiniz?

Hele bir de en acayip bir sonuncu madde var ki evlere şenlik: Sayısal yayıncılık için 10 milyon lira ayrılmış evrensel hizmet fonundan. Ne diyorsunuz siz ya? İyi misiniz? Kordon iyi eser farketmezsiniz ama İzmir’in güneşi çarpar adamı maazallah…