Twitter babalar günü iletişimi üstünden iletişim dünyası eleştirisi

Twitter ülkemizde de basın iletişimi yapıyor ve bu güzel bir şey. Dünya devlerinin ülkeyi iletişim anlamında ciddiye alıyor olması hem o ülkelye verdiği değeri gösteriyor hem de burada yatırım yapma isteğinin arttığını… Aslında aynı zamanda o ülkeden para kazandığınının da önemli bir göstergesi ya… O konuyu şimdilik bir kenara bırakalım.

Twitter bir babalar günü iletişimi yapmış. Önemli gün ve konuların kendi sistemleri üstünde ne kadar ve nasıl paylaşıldığını anlatmak, bak sohbetler bizim üstümüzde dönüyor demek için çok önemli. Bu doğru bir iletişim. Ama iletişimin tonu çok yanlış. Neden mi?

Çünkü Twitter babalar günü hakkında konuşan halkla ilglii bir bülten yapmamış firmaların orada paylaştıklarını basın bülteni haline getirmiş. Diyor ki bakın Halk Bankası şunu demiş, Gittigidiyor böyle bir resim paylaşmış, Türk Telekom babaları böyle kutlamış, LC Waikiki ne kadar enteresan bir kampanya yapmış.

Peki bundan okura ne? Ben bu basın bültenini neden paylaşayım bir gazeteci olarak? Bana ne bir giyim firmasının söylediklerinden? Ha bu arada ben bir gazeteci olarak ilgilenmiyorum da halk neden ilgilensin? Twiggy ile özel bağı olan biri Twitter’da buna bakıp gülüp geçebilir ama bunun için neden haber okusun?

Bütün bunlar sanırım Twitter’ın reklam aldığı, kendine yatırım yapan şirketleri tanıtma isteği yüzünden meydana geliyor. Herkes babalar gününü Twitter’da kutladı diyerek herkesi şirketlere indergerseniz insanlar sizi şirketlere hizmet veren kurumdan ibaret olarak görür. O kadar net. Siz şirketlere hizmet veren şirketlerle yatıp kalkan bir kuruluş imajından bir adım öteye gidemezsiniz. Oysa şirketlerin Twitter’a gelmesinin ve reklam vermesinin sebebi de orada insanlar olması. Yani Twitter’ın hammaddesi insan aslında. Sanıldığı ve imajda verilmeye çalışıldığı gibi şirketler değil.

Peki ne yapılabilirdi? Ben onların iletişimcisi kadar zeki değilim. Ama ben olsam babalar günü için kaç mesaj atıldı, en çok okunan mesaj hangisi oldu, en çok paylaşılan, en çok like verilen, kelime olarak en çok geçen… Bunlar halkın gerçekleri firmaların para babalarının kodamanların değil…

Şirketler kime iletişim yaptıklarını anlamalı, buna göre kendilerine bir yön seçmeliler. Özellikle de bunu sanki son kullanıcıya gidecekmiş gibi değil, gazeteciye gidecekmiş gibi hazırlamalılar. Basına gönderdiğiniz haberi basın okuyor halk değil. Bunu neden anlatamadık bilemiyorum bir türlü…