Vampirlerden 3 kuruşluk SMS’e 25 kuruş

Bazı durumlar vardır, bir kişi ya da kurumu kan emici vampirler olarak nitelemek çok yakışır. Şu anda bankalar için bunu söylemenin tam sırası. Bakanımız Babacan’ın bankaların canına okuduktan sonra onlara yalakalık olsun diye “Vatandaş parayı taksiyle götürse havale ücretinden daha az öder” demesinin ardından gaz alan bankalar şimdi vatandaşın canına okumaya hazırlanıyor.

Habertürk gazetesinin haberine göre bankalar internet şubesi için gönderilen şifreden 25 kuruş SMS ücreti almaya hazırlanıyor. Küresel ekonomik kriz ve Merkez Bankası’nın aldığı önlemler nedeniyle 2011’de kârları yüzde 10.3 eriyen bankaların yarasına müşteri merhem oluyor. 200 civarında ayrı kalemden ücret ve komisyon alan bankalar, geçen yıl müşteriden alınan ücret ve komisyon gelirlerini hatırı sayılır düzeyde artırarak kârlarda daha büyük bir darbe yemenin önüne geçti.

Ancak, 2010 yılı sonunda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın “Vatandaş parayı taksiyle götürse havale ücretinden daha az ücret öder” diye eleştirdiği ve gündeme oturan banka ücret ve komisyonları önümüzdeki günlerde yeniden çok tartışılacağa benziyor. Bunun nedeni ise bankaların, internet bankacılığına girişte onay kodu olarak müşterilerinin cep telefonlarına gönderdiği mesajlardan ücret almaya hazırlanıyor olması.

Bu konu perşembe akşamı Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetimi ile gazetecilerin buluşmasında da gündeme geldi. Buluşmada, TBB yönetimi SMS maliyetlerine dikkat çekerek sMs ile şifre gönderiminin ücretlendirileceği sinyalini verdi. Bankaların internet şubesinin kapısından içeri giriş bedelinin ise 20-25 kuruş civarında olacağı belirtiliyor. Bankacılık kaynakları, bu tutarın bankadan bankaya değişebileceğini ancak sektörün önde gelen büyük bankalarının çalışmalarında 20-25 kuruş üzerinden hesaplamalarını yaptığı kaydediliyor.

Büyük ölçekli bir bankanın günlük ortalama 300-400 bin civarı SMS gönderdiğini belirten bankacılar, yıllık SMS maliyetinin ise 20-25 milyon TL’yi bulduğunu belirtiyor. Öte yandan internet şifresi SMS’in yanı sıra şifrematik gibi cihazlarla da müşterilere iletiliyor. Bankalar bu cihazı belli bir ücret karşılığında müşterilere satıyor. Bankaların, şifre cihazlarının pazarlamasına da ağırlık vermesi bekleniyor.

Peki bankalar maliyetlerini aşağı çekmek için bunların br kısmını vatandaştan alsınlar da bu onları nasıl ve neden kan emici vampirler haline dönüştürür, hemen sayalım:

  1. Bankalar GSM firmalarının en has müşterileridir. Çok yüksek oranda SMS satın alırlar. Aldıkları SMS ile gönderimin tanesi 1 kuruşun altına düşer. Bunu 25 kuruştan satmak, neredeyse bir telefondan diğerine SMS atmaktan daha pahalıya gelmektedir. Bunu hiçbir iyi niyet kavramıyla açıklayamazsınız
  2. İnternet bankacılığı ilk çıktığında bu vatandaş bankalara inanılmaz krediler verdi: Çalışmayan siteler için bankaları hoşgördü, bankaların ulaştırmayı beceremediği şifreler için evinden çıkıp bankamatiklere gitti. Ama bankalar sistemi oturttuktan sonra ahde vefa yapmayıp ilk fırsatta buradan da ücreti geçirmeye başladılar.
  3. Bir internet sistemi kaça kurulur? Kaça yaşatılır? Bunlar bankalar gibi faiz üstünden para kazanan, pazarlama ve eleman çalıştırma dışında hiçbir maliyeti olmayan şirketler için bile çok küçük rakamlardır. Bunlardan masraf alınması zaten ayıptır ama bunun bir masraf kapısı olduğunu söylemek ve bunu Babacan’a malzeme yapmak bankalar için bile çok onur kırıcı bir şeydir.
  4. Eğer bu halk bankaların kredi kartından para almasına, internetten masraf yazmasına sesini çıkarmayacaksa gerçekten her şeyi haketmiş demektir.
  5. İlk SMS parası alan şirketi burada ilk çakal ve vampir olarak ilan edeceğim. Bakalım ilk taşı hangi günahsız atacak