Turkcell ve Vodafone’un aynı günlerde devreye soktuğu, kullanıcıya verecekleri hizmetler konusundaki anayasa çalışması iki şirketin arasında polemiğe, konunun yargıya yansımasına neden oldu. Taraflar birbirlerini suçlarken kendilerinin bu işe ne zaman başladığını anlatan açıklamalarda bulundu.
Vodafone Türkiye, Ocak 2009 itibariyle başlattığı ”müşteri memnuniyetine odaklı” uzun dönemli stratejik programının mihenk taşı olarak uygulamaya koyduğu ”Vodafone Tüketici Hakları Bildirgesi” kampanyasının, taklit edilerek kullanıldığı gerekçesiyle Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş aleyhinde 17 Mart 2011 tarihinde hukuki süreci başlattığını duyurdu.
Vodafone Türkiye’den yapılan açıklamada, Vodafone Türkiye’nin, son 2 yıldır aralıksız sürdürdüğü müşteri memnuniyetine odaklı stratejik programı sayesinde iş sonuçlarında büyük bir başarı kaydettiği, bu dönemde istikrarla uyguladığı ”müşteri memnuniyeti programı” sayesinde, ”şirketin numara taşımada iki yıldır arka arkaya açık ara liderliğini koruyarak, numara taşımanın başlangıcı olan Kasım 2008’den bugüne Vodafone’a taşınan 10 milyonu aşkın numara ile numara taşımada en çok tercih edilen operatör konumunu pekiştirdiği” ifade edildi.
Vodafone Türkiye’nin, kendisini başarıya taşıyan ”müşteri memnuniyetine odaklılık” yaklaşımını kamuoyuna daha etkin ve kapsamlı bir biçimde anlatmak amacıyla geliştirdiği ”Tüketici Hakları Bildirgesi” kampanya fikrini yaklaşık bir yıl önce oluşturduğu vurgulanan açıklamada, şöyle denildi: ”Bu kampanyadaki vaadlerini somutlaştırmak üzere titizlikle yürüttüğü çalışma programını tamamlamış ve ardından reklam kampanyası olarak sunmuştur. Vodafone Türkiye, söz konusu kampanyasının lansmanı esnasında taklit edilerek ‘Cep Anayasası’ adı altında kullanılmasının yasal yaptırım gerektirdiğini bir ihtarname ile muhatap firmaya bildirerek bu durumun derhal
düzeltilmesini ihtar etmiştir. Bir yandan yasal haklarımızı yüce Türk adaleti önünde ararken, diğer yandan koşulsuz müşteri mutluluğunu sağlayacak ve tüketici haklarını gözetecek faaliyetlerimizi bu güne kadar olduğu gibi etik, kesintisiz ve rekabetçi olarak devam etme kararlılığında olduğumuzu kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız.”
Konuya ilişkin olarak Turkcell’den yapılan açıklamada ise, bugün ”Cep Anayasası” olarak bilinen kararlar bütününün temelinin, 29 Aralık 2009 tarihinde şirketin tüm birimlerinden yöneticilerin ve halkla ilişkiler danışmanlarının katılımı ile gerçekleştirilen iç toplantıda atıldığı, bir çeşit ‘müşteri manifestosu’ üzerinde çalışılma kararı alındığı, toplantı raporları ile tüm katılımcılara da duyurulduğu kaydedildi. ”Vodafone’un özellikle son iki seneyi aşkın süredir Türkiye’de izlediği basın ve reklam iletişiminin adil rekabet şartlarını ihlal edici, kamuoyunu bilinçli ve sistematik bir şekilde yanıltıcı unsurlar içerdiğini büyük bir üzüntü ile gözlemliyoruz” ifadelerine yer verilen Turkcell açıklamasında, şöyle denildi: ”Turkcell, 17 yıllık tarihinde müşteriyi her zaman odağına alarak, müşterilerine daha fazla avantaj sunacak girişimlerde bulunarak rekabete de örnek olmuştur. Bugün Cep Anayasası olarak bilinen kararlar bütününün temeli, 29 Aralık 2009 tarihinde şirketin tüm birimlerinden yöneticilerin ve halkla ilişkiler danışmanlarının katılımı ile gerçekleştirdiği iç toplantıda atılmış, bir çeşit ‘müşteri manifestosu’ üzerinde çalışılma kararı alınmış, toplantı raporları ile tüm katılımcılara da duyurulmuştur. Turkcell, müşterisi için yapmış olduğu bu girişimi çalışanlarına iç lansman toplantıları ile 5 Temmuz 2010’da duyuran şirketimiz, Vodafone Türkiye’nin yaptığı dayanaksız suçlamalar kapsamında, hatta bu fikrin Turkcell’e ait olduğunu belirler nitelikteki belgeler ile birlikte gerekli ihtarı kendilerine hukuki yollar ile iletmiştir. Ülkemizin en değerli şirketlerinden biri olan Turkcell’in itibarını zedelemeye yönelik mesnetsiz ve yanıltıcı iddialar karşısında hukuki haklarımızı kullanacağımızı kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.”