Watergate skandalı teknolojik dinlemelerle gölgede kaldı

watergateRadikal gazetesinin birçok yabancı basın organından yaptığı derleme habere göre Ulusal Güvenlik Kurumu’nun 35 ülke liderini dinlediğinin ortaya çıkmasıyla dış ilişkileri zora giren ABD yönetimi başta Almanya ve Fransa olmak üzere hedef ülkelerden gelen tepkileri yatıştırmaya çalışırken yeni belgeler Başkan Barack Obama’yı yalancı çıkardı. Obama’nın “Dinlemiyoruz, bundan sonra da dinlemeyeceğiz” teminatı verdiği Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 11 yıldır dinlendiği ortaya çıktı. Hatta iddiaya göre son 3 yıldaki dinleme Obama’nın onayıyla gerçekleşti. Der Spiegel dergisinin son ifşaatı, Soğuk Savaş sonrası ilk kez ABD Büyükelçisi’ni Dışişleri’ne çağıran ve AB zirvesinde konuyu gündeme getiren Merkel’in kaygılarını destekledi. Eski NSA çalışanı Edward Snowden’m sızdırdığı belgelere göre, Alman liderin cep telefonu numarası, 2002’den beri ‘Almanya Şansölyesi Angela Merkel’ adıyla Özel Toplama Servisi’nin (SCS) ideme listesinde yer alıyor. Gazetenin dikkat çektiği asıl nokta ise “Bir şey biliyor olsaydım zaten engellerdim” diyen Obama’nın da bu durumdan haberdar olması.

NSA’nın Berlin’deki ABD Büyükelçiligi’nde ‘resmen kayıtlı olmadığı halde faaliyet gösteren bir casusluk şubesi bulundurduğu’ bilgisi ise iki ülke arasındaki ilişkilerin ölümcül yara aldığı yorumuna yol açtı. Buna göre NSA ve CIA çalışanları ileri teknoloji ürünü ekipmanla büyükelçilikten hükümet yetkililerinin konuşmalarına ‘ortak oluyor’. 2010 tarihli bir belge bu gizli şubelerin Paris, Madrid, Roma, Prag, Cenevre ve Frankfurt dahil 80 yerde bulunduğunu gösterdi.

Bu noktada sorulması gereken tek ve en önemli soruyu kimse sormuyor: ABD ülkeleri nasıl dinledi? Çünkü bu soruya cevap bulursak kimleri, ne kadar süreyle ne yaparken dinlediklerini de ortaya çıkarabiliriz. Ancak şu anda dinlenip dinlenmediği konusunu bazı basın organlarının bazı belgelerine dayanarak bilebiliyoruz. Ama hükümetimiz bu konularda hiç de meraklı değil