Bu ülkenin eskiden bir bilişim fuarı vardı. Bilişim fuarı başlamadan aylar önce hazırlıklar başlar, şirketler kendi ürün ve hizmetlerini tanıtmayı durdurup bütün
güzelliklerini fuar zamanı yapacakları tanıtımlar için bekletirlerdi. Gazeteler fuara bir ay kala çalışmalarını hızlandırıp fuardan birkaç gün önce özel yayınlar çıkarırlardı. O zamanlar bilişimin Türkiye’ye fayda sağlayacağı herkesin üstünde hemfikir olduğu bir konuydu. Bu yüzden de gazetelerden sektöre, siyasilerden yerel yönetimlere kadar herkes fuardaydı.
Sonra bir şey oldu, fuar Hannoverli bir firmanın eline geçti. Türkiye’deki ortakları konudan uzaklaştı. Fuarın yeri değişti, ana sponsorlar kayboldu. Yerine konmak istenen sponsorlar devlet kurumlarından gelmeye başladı. Özel sektör oradan bu bakış açısıyla ayağını hızla çekti. Sonrasında fuar seçimlere de denk geldiği için partilerin ve yerel yönetimlerin şov yaptığı, parti programlarını anlattığı tuhaf bir alan haline geldi.
Bugüne geldiğimizde elimizde eskinin bilişim fuarlarına yakın isimde bir organizasyon var ancak eskisiyle orantıladığımızda alakasının olmadığını görüyoruz. Gelen insan sayısı, şirket sayısı, yabancı şirketlerin konuya ilgisi, gelen ziyaretçilerin bilişimden faydalanma ya da bu konuyu öğrenme isteği…
Hemen her sene GSM Birliği İspanya’da bir kongre düzenliyor. Kongrenin yapıldığı zaman Barselona’da hayat bambaşka bir hale geliyor. Tüm şehir reklamlarla kaynıyor, restoranlarda oturacak yer kalmıyor. Onlarca ülkeden on binlerce konuk iş konuşmak için şehrin altını üstüne getiriyor. Şehir bunu Fransa’dan almak için inanılmaz ayak oyunları yaptı çünkü kendine yapacağı katkının ne olduğunu çok iyi biliyorlardı.
Biz bir ara bu fuarın Türkiye’ye gelmesi için girişimlerde bulunmaya bile kalkıştık. Ancak bizim çözemediğimiz bir şey vardı: Elimizin altında zaten böyle bir değer vardı. Özellikle sermayenin çok yoğun bulunduğu Arap dünyası ve teknolojiye yatırım yapmak için hazırda bekleyen Türki Cumhuriyetlerin en kolay
ulaşabileceği yerde duruyoruz. Herkes için rüya addedilen bir İstanbul avantajına sahibiz. Ve biz elimizdeki değeri giderek küçültmeye çalışıyoruz.
Bu seneki fuarın ana sponsoru Passolig kartlarının sahibi Aktif Bank. Teknolojiye yapacakları katkıyı merak ve özlemle bekliyorum.