Yüksek karla çalışan iletişim şirketleri için bir teknolojiyi dışarıdan parasını vererek satın almakta hiçbir sorun yok. Aldığınız teknoloji size uzaya bile götürüyor olsa müşteri başına düşündüğünüzde yıllık sentler mertebesinde yatırım anlamına gelir ve sorun çıkarmaz. Ama bunu müşteri başına yapılan yatırım değil de şirketin gideri olarak düşünmeye başlarsanız bir anda karşınıza milyon dolarlı değerler çıkmaya başlar. İşte bu yüzden teknolojiyi kendi bünyesinde üretmek, özellikle iletişim alanında, şirketlere çok büyük tasarruf sağlar.
Avea, işin bu tarafını gören bir teknoloji şirketi. İşin geliştirme mutfağını kalabalık tutan bir telekomünikasyon grubunun bir parçası. Türkiye’nin en büyük beyinlerinin bir arada bulunduğu grubun, en dinamik olması gereken, mobil olması gereken parçasını temsil ediyor. Bir yandan sabitle birleşecek uygulamaları hayata geçirmek zorunda bir yandan hızla gelişen mobili avucunun içinden kaçırmamak zorunda bir yandan da dışarıda iş yapmaya meyilli girişimci beyinleri rakiplere kaptırmamalılar…
Bu kadar zorluğun içinden nasıl çıktıklarını Avea’nın ARGE direktörü Egemen Kurdoğlu’na sorduk. 17 bin metrekarelik bir binanın içinde 212 mühendisle birlikte çalışıyor. Geçen sene 25.6 milyon TL ARGE yatırım yapan şirket, bu sene 35 milyon TL’lik bir ARGE bütçesine sahip. O da bir mühendis. Yurtdışında teknoloji işiyle dünyanın en büyük kurumlarının bünyesinde uğraştıktan sonra Türkiye’ye dönmesi gerektiğini hissederek soluğu Avea’da almış.
Avea Teknoloji’yi kar zarar beklentisi olmayan, ama yaptıklarında hesap verilebilirlik üstüne kurulu bir şirket olarak tanımlıyor. Diğer taraftan ARGE deyince insanların aklına gelen, hiçbir ticari amacı olmayan fantastik teknolojileri de üretilmiyor burada… Egemen Kurdoğlu, bu noktada müşterinin hayatına sunulabilir ürün ve servis çıkarmak için çalışmalarını yürüten bir şirket olduklarını özellikle vurguluyor: “Bir proje portföyümüz var. Ne kadarlık bütçeyle kaç tane proje hayata geçireceğimizin planlarını yapıyoruz. Hayata geçirdiklerimiz Ya Avea içinde teknolojik altyapıya dönüşüyor ya da müşterinin önüne konuyor. Buna örnek olarak NFC (Near Field Communication) ürününü verebiliriz.”
Avea Teknoloji içinde hummalı bir çalışma var: Yılda 150’ye yakın proje hayata geçirmek için uğraş veriyorlar. Bu 150 projenin içinde son kullanıcıya direkt dokunanlar da var, teorik olanlar da, ancak 15 sene sonra hayata geçirilecek olanlar da… Üstelik bu projeler için şirket, her ARGE yapısı gibi devlet nezdinde belli kontrollerden geçmek durumunda. Raporlar yayımlanıyor ve komisyonlar bu raporları denetliyor.
ARGE yapan şirketlerin en önemli sorunlarından biri bağımsız çalışmaları. Ama Türk Telekom Grup gibi birden fazla ARGE şirketi olan bir yapının içinde gerçekten zorlanmamak söz konusu değil. Çünkü iştigal alanları iletişim olan birkaç farklı şirketin içinde neyi yapıp neyi yapmayacağınızı, boşa kürek çekip çekmeyeceğinizi nasıl bileceksiniz? İşte bunun için koordinasyon toplantıları var. Sürekli bilgi birikimleri paylaşılıyor, şirketler ortak projeleri girip kendi bilgi birikimleri kapsamında katkıda bulunuyorlar.
Özellikle ARGE şirketlerinin en önemli göstergesi aldıkları patentler. Çünkü bu patentler onların yaptıkları işleri ne kadar özgün ve teknoloji dünyası nezdinde kabul edilebilir olduğunu gösteriyor. Kurdoğlu bu alanda süreci oturttuklarını ve patent danışmanlık bürolarıyla çalıştıklarını dile getiriyor. Şimdiden gündemde 3 patent var.
Tüm bu çalışmalar, zaten yabancı olan Türk Telekom’un sahibi şirketler tarafından yurt dışına taşınıyor. Diğer şirketlere göre bu konuda daha avantajlı olduklarını belirten Kurdoğlu ulusalların yanında uluslararası projeler de yaptıklarını belirtiyor. Buna verilecek en önemli örneklerden biri, bir ABD üniversitesi olan UCLA ile cep telefonunu mikroskoba dönüştürme çalışması…
Mobil yarışmalar bizzat planladığımız ürünler vardı. Bir de inovasyon merkezi kurduk avea labs. kuluçka ve inovasyon merkezi. Daha ileriyle ilgilenen bir grup var ekosistemle çalışıyor. Bi tarafta akademi üniversiteler, bi tarafta kobiler, büyük arge merkezleri. Mobil uygulama yarışması bunun içindeki programlardan bi tanesi. Öğrencilerin fikirlerini bizim vereceğimiz fikir ve eğitimlerle birlikte çerçevede sunmak teşvik etmek. Yaklaşık 87 başvuru oldu. Bizzat mobil uygulamalar eğitim verdik platform sağladık. Çok güzel fikirler ortaya çıktı.
Ama Avea Teknoloji’nin en önemli değerlerinden biri açık inovasyon: Egemen Kurdoğlu sadece iç fikirlerle değil, dışarıdan gelen fikirlerle de hayatlarını sürdürdüklerini övünerek söylüyor. Bu şekilde bir farklılık yaratmak istiyorlar. Dışarıdan gelen sade bir fikri uygulanabilir hale getirmek veya Avea dışından bir şirkete bu fikri bünyelerinde gerçekleştirme şansı vermek onlar için çok önemli.
Bunun için bir kuluçka merkezi açılmış. Girişimciler buraya çağrılıyor. Fikri olan, şirket kurmuş ya da kurmayı düşünen firmalara ortam sağlanıyor. Dışarıdan gelen şirketler Avea ARGE mühendisleriyle birlikte yaşıyor, orada yemek yiyor, telefonlardan faydalanıyor, ortam sağlanıyor. Egemen Kurdoğlu’na bir şirkete ne kadarlık yardım ve destek sağladıklarını sorduğumuzda farklı bir yaklaşımla buna bakılması gerektiğini söylüyor bize: “Elbette onlara sağladığımız ofis harcamalarının yeni kurulan bir şirketteki payı büyüktür. Ama biz esas ARGE mühendisleriyle yan yana oturarak fikir alış verişinde bulunan girişimcilerin hayatının daha da farklılaşacağını düşünüyoruz. Bunun yanında bir GSM şebekesinin tıpkı kopyasını bünyemizde barındırıyoruz. Bunu kurmak için 25 milyon dolar harcandı. Bunu girişimci bir şirketin hayata geçirmesi ve faydalanması imkansız.”