Seçim vaatleri çok enteresan bir hal aldı. Herkes o kadar kolay ve çok vaat veriyor ki bunlara şaşırmamak elde değil… Geçtiğimiz günlerde AK Parti adayının vaatlerinden sonra herkes bunların içindeki br konuyu tartışmaya başladı: Gençlere tamı tamına 10 gigabayt internet.
Şaşırtıcı olan şey şu: 10 gigabayt internet belediyenin malı değil. Mesela otobüs biletlerinde indirim mantıklı çünkü otobüs zaten belediyenin bir hizmeti. Veya vapurlarda biletlerde indirim yine aynı mantıkta tartışılmaz bir iyilik. Su da buna dahil edilebilir.
Ama belediye internet üreten bir kurum değil. Dolayısıyla birinin internetini alıp gençlere aydı adam başı 10 gigabayt olarak dağıtmak durumunda. Üstelik bu paketlerin şirketler tarafından satış fiyatı 45 ila 80 lira arasında değişiyor. Yani öyle su gibi ucuz bir şey de değil.
Ayrıca geç kim? Gençlere 10 gigabayt internet verelim dediğiniz zaman kimi kastediyorsunuz? 20 yaşına kadar olanlara mı? 35 yaşına kadar olanlara mı?
Bu interneti wifi olarak şehrin içine mi ücretsiz “sebil” olarak dağıtacaksınız yoksa telefonlara mı vereceksiniz? 2018 yılının sonunda 4,4 gigabayt ortalama internet kullanımı olan cep telefonlarına 10 gigabayt vermek de ilginç bir fikir olarak öne çıkıyor.
Kısacası Estonya gibi ülkelerde yavaş ama mailleri kontrol edecek haber alacak kadar internetin devlet tarafından ücretsiz verildiği ülkeler örnek alınıp bir şey yapılabilir. Ama herkesin cebine 10 gigabayt internet koyuyoruz… Bu seçimlerin en yanlış vaadi olmaya aday…