The Times Magazine çok kapsamlı bir Bill Gates röportajı yapmış. Sizler için onun ana temalarını çıkardım…
Bill Gates: Zorlu Bir Çocukluktan Teknoloji İmparatorluğuna
“Zor bir çocuktum, hatta nöroçeşitli biriydim”
Bill Gates, teknoloji dünyasının en büyük isimlerinden biri olmadan önce, sosyal açıdan uyumsuz, inatçı ve sık sık akademik sorunlar yaşayan bir çocuktu. Seattle’da büyüyen Gates, zorlu çocukluk anılarından, Microsoft’un kuruluşuna ve kişisel hayatındaki en büyük pişmanlığına kadar birçok konuda açık sözlü bir şekilde konuşuyor.
Gençlik Yılları ve Kayıp Bir Arkadaş
Gates’in en yakın arkadaşı Kent Evans ile lise yıllarında tanıştığını öğreniyoruz. İkisi de akademik olarak parlak, teknolojiye meraklı ve biraz “tuhaf” olarak görülüyordu. Birlikte kod yazıyor, büyük iş insanlarının biyografilerini okuyarak zengin olmanın neye benzediğini tartışıyorlardı.
Ancak, Kent bir dağcılık gezisi sırasında trajik bir şekilde hayatını kaybetti. Gates, bu kaybın hayatında önemli bir dönüm noktası olduğunu söylüyor:
“Kendimi bir anda yalnız hissettim. ‘Neden ben hayatta kaldım?’ diye düşündüm.”
Kent’in ölümü, Gates’i daha hırslı ve kararlı bir hale getirdi. Harvard’a gitti, ancak Microsoft’u kurmak için okulu bıraktı. Yedi yıl sonra Forbes’un en zenginler listesinde zirvede yer aldı.
Microsoft ve Servet: Beklenmedik Bir Başarı Hikayesi
Gates, çocukluk yıllarında akademik olarak parlak olsa da, disiplinli biri değildi.
“Öğretmenlerim beni bazen sınıfta tutmamız gerektiğini düşünüyorlardı. Sürekli kıpırdanırdım, organize değildim.”

Ancak, teknolojiye olan ilgisi sayesinde kendini bilgisayar programcılığına adadı. Paul Allen ile birlikte Microsoft’u kurduğunda sadece 20 yaşındaydı.
Başlangıçta, Allen’ın daha az çalıştığını düşünerek ona kızgınlık duyan Gates, bugün buna farklı bir perspektiften bakıyor:
“Paul daha çok bir düşünürdü. Bense sabah onu arayıp ‘Neden hala burada değilsin?’ derdim.”
Microsoft büyüdükçe, Gates iş hayatında sert, agresif ve rekabetçi biri olarak tanındı.
“Benim iş ahlakım çılgıncaydı. Başarı, inanılmaz sayıda faktörün birleşmesiyle gelir: Doğduğun yıl, ebeveynlerin, eğitim sistemin ve tabii ki şans.”
Bugün 100 milyar dolardan fazla serveti olan Gates, başarısının yalnızca çalışkanlık değil, aynı zamanda doğru zamanda doğru yerde olmanın sonucu olduğunu kabul ediyor.
Boşanma: En Büyük Pişmanlığı
Gates, 27 yıllık eşi Melinda French ile olan evliliğinin sona ermesini hayatındaki en büyük hata olarak görüyor.
“Aile hayatım, teknoloji devleri arasında en normallerinden biriydi. Ancak evliliğimin sona ermesi, en büyük pişmanlığım oldu.”
Boşanma sonrası, Bill & Melinda Gates Vakfı tamamen Gates’in yönetimine geçti. Vakfın odaklandığı konular arasında aşı geliştirme, temiz enerji, yoksullukla mücadele ve sağlık araştırmaları yer alıyor.
Nöroçeşitlilik ve Zihin Yapısı
Gates, kendi çocukluğunu bugünün bilimsel bilgisiyle değerlendirdiğinde, muhtemelen otizm spektrumunda olduğunu söylüyor:
“Eğer bugün büyüyor olsaydım, otizm spektrumunda teşhis edilirdim. Çocukken sosyal ipuçlarını kaçırıyordum, projelere takıntılı hale geliyor ve bazen kaba ya da uygunsuz davranıyordum.”
Bu durumun ona olağanüstü bir odaklanma yeteneği kazandırdığını belirtiyor. İlk kodlarını kar fırtınası sırasında yürüyüş yaparken kafasında yazmış ve daha sonra bu kodları Microsoft projelerinde kullanmış.
Jeffrey Epstein ve Komplo Teorileri
Gates, Jeffrey Epstein ile geçmişte birkaç kez görüştüğü için eleştirilmişti. Bu durum, özellikle Melinda tarafından “en büyük hata” olarak görülmüştü. Gates, Epstein ile iş birliği yapmadığını ve onunla tanıştığı için pişman olduğunu söylüyor.
Ayrıca, komplo teorileriyle ilgili şaşkınlığını dile getiriyor:
“Birçok kişi bana pandemide çip yerleştirdiğimi, hava durumunu kontrol ettiğimi söyledi. Cidden insanlar bu saçmalıklara inanıyor mu?”
Elon Musk ve Siyasi Etkiler
Gates, teknoloji dünyasındaki diğer isimler hakkında konuşurken Elon Musk’a yönelik eleştirilerini saklamıyor.
“Elon, süper zeki biri ama politik sahneyi karıştırmaktan çok yardım etmeye odaklanmalı.”
Ayrıca, Musk’ın sağcı politik figürleri desteklemesini eleştiriyor:
“Aşırı sağcı birini destekleyip, sonra da Nigel Farage’ın yeterince sağcı olmadığını söylemek… Bu gerçekten çılgınca.”
Gates, kendisini siyasete fazla dahil etmemeye çalıştığını, ancak sosyal yardımlar ve sağlık alanındaki projeler konusunda aktif olmaya devam ettiğini belirtiyor.

Donald Trump ile Görüşmesi
Gates, yakın zamanda Donald Trump ile Mar-a-Lago’da üç saatlik bir yemek yediğini itiraf ediyor. Görüşmenin içeriği hakkında şunları söylüyor:
“Ona HIV tedavileri, nükleer enerji ve polio aşıları hakkında konuştum. Açıkçası dinledi.”
Trump’ın politikasına pragmatik bir şekilde yaklaşmaya çalıştığını ekliyor:
“İster beğenin ister beğenmeyin, şu anda dünyanın en güçlü insanı. Onun destekleyeceği şeyleri doğru yöne yönlendirmek istiyorum.”
Bununla birlikte, Biden’ın başkanlığı sırasında onunla neredeyse hiç görüşemediğini, ancak Trump’ı altı kez ziyaret ettiğini belirtiyor.
Geleceğe Bakış: Yapay Zeka, Sağlık ve Kendi Mirası
Gates’in geleceğe dair en büyük korkularından biri, siyasi kutuplaşma ve sosyal medyanın yanlış bilgi yayma potansiyeli.
“Aşı karşıtı komplo teorileri tehlikeli. İnsanlar çocuklarını korumamak için saçma şeylere inanıyor.”
Ancak teknoloji alanındaki gelişmeler konusunda iyimser olduğunu ekliyor:
“Yapay zeka, tıp ve iklim değişikliği konularında harika gelişmeler var. Ama dünya bu inovasyonları kullanacak kadar istikrarlı olacak mı? Bunu bilmiyoruz.”
Sonuç: Bill Gates’in 70 Yaşına Yaklaşırken Bakışı
Bill Gates, dünyanın en zengin insanlarından biri olmaktan çok, hayırsever kimliğiyle hatırlanmak istiyor. Ölümsüzlük arayışında olmadığını, biyoteknoloji veya dondurulmuş yaşam projeleriyle ilgilenmediğini söylüyor:
“Bunu düşünmek egoistçe. Hâlâ sıtma ve veremle savaşırken, neden kendi ölümsüzlüğümü düşünmeliyim?”
Kendi ölümünden sonra, servetinin çoğunun hayır işlerine harcanacağını belirtiyor.