BTK denen bir kurumumuz var, bilgi ve iletişim teknolojileriyle uğraşıyor. Bu kurum teknolojinin hemen her alanında çok da belli etmeden karşımıza çıkıyor. Başlıca görevleri arasında yetkilendirme var, kurumların telekomünikasyon alanında faaliyet göstermeleri için gerekli adımları atıyor. Bunları denetliyor ve Türkiye’nin en yüksek hacimli cezalarını kesme riskini alıyor. Düşman kardeş GSM şirketlerini kendi içlerinde uzlaştırıyor. Tüketicilerin şikayetlerini alarak Türkiye’nin en güçlü telekomünikasyon kurumlarının tüketiciyi çıtır çıtır yemesini engelliyor. Bu arada fazla büyüyen şirketlerin diğerlerini yemesini de engelleyerek rekabeti tesis etmeye çalışıyor. Teknik düzenlemeleri yaparken frekans dağıtımı gibi ülkenin telekomünikasyon altyapısının omurgasının kurulmasını sahipleniyor.
Bu teknik güzelliklerin yanında ne yazık ki dinlemeleri de yaptırıyor. Mahkemelerin aldığı kararlarla filan derken bayağı devlet büyüklerine kadar uzanan dinlemelerde adı geçiyor. Bunun yanında internet sitelerinin kapatılmasında aktif rol oynuyor. Sitelerin filtrelenmesini sağlayarak İslami kurallara uygun resim ve içeriklere uygun internete kavuşmamız için uğraşıyor.
Bunların hangilerinde ne kadar başarılı olduğunu kesin bir dille söylemek güç. Çünkü başarı hep göreli bizim ülkemizde. Bugün methiyeler düzülen kurumun yarın paralel ilan edilmeyeceğine dair garantisi yok ne yazık ki…
Bu hafta itibarıyla çok enteresan ve yepyeni bir görev verildi BTK’ya: Bazı gazetecilerin bir gazeteden başbakanı pohpohlaması artık imkansız hale geldiği için internet sitelerinden bunu yapmaya başladılar. Ama internet sitesinde bunu yaparken yeterince beslenemediler. Devlet de onlara dedi ki gelin bizim gazetecimiz olun, biz sizi iyice bir kontrol edelim bizim için güzel şeyler yazıyor musunuz yazmıyor musunuz… Buna göre size devletin ilanlarını verelim. Hangi internet siteleri blog, hangileri haber sitesi sayılacak, reklamları kim alacak kim alamayacak gibi konular tamamen boşta. Konuyla ilgili tek bir net bilgi var: Bu ilanları BTK dağıtacak.
Bu ilan dağıtımı elbette çok ses getirecek. Elbette başbakanı daha çok el üstünde tutan yepyeni bir basın kadrosu yaratılacak. Bunları görebilmek için kahin olmaya gerek yok. Sorun bunu meşru ve hatta normal gören hükümette. Ama o kadar çok kötülüğe alıştırıldık ki şu 12 sene içinde… Artık Türk Telekom’un herkesin kablosundan kablosuzundan geçen her iletişimini dinlemek için ihaleye çıkmasını bile doğal ve kanuni karşılamıyor muyuz?
