MHP grubu meclis araştırması açılmasını istedi. Araştırmanın amacı da tam olarak kendi sözleriyle şu:
FATİH projesi, “Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenleri” sorunlarını araştırma ve “Bilişim Teknolojileri ve Yazılım” dersini zorunlu hâle getirilip yeniden müfredat oluşturulması açısından detaylı bir şekilde araştırılması ve bu hususlarda çözümler üretilmesi amacıyla Anayasa’mızın 98’inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzük’ünün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini saygılarımızla arz ederiz.
MHP’nin oluşturduğu gerekçe altı çok dolu değil. Kusuruma bakmasınlar. Gazete haberlerinden derlenmiş söylentilerle beslenmiş, vaadi çok yüksek olmayan bir gerekçe izlenimi uyandırdı bende.
Gerekçeyi okuyalım tartışmaya devam edelim:
FATİH Projesi, 2011-2012 öğretim yılında 17 ilde 51 okulda pilot uygulaması başlatılan ve 2013-2014 yılında tüm okullarda uygulanması planlanan, Milli Eğitim Bakanlığının okullarda teknoloji kullanımını artırmayı ve eğitimi günümüz şartlarına uyarlamaya çalıştığı bir proje olarak ifade edilmektedir. Proje kapsamında her sınıfa birer etkileşimli tahta, 5-12’nci sınıflardaki tüm öğrencilere de birer tablet bilgisayar sağlanması planlanmıştır.
Yüksek maliyetli FATİH Projesi’nin hedefinin ve genel vizyonunun çok net olmadığı görülmektedir. Ulusal ve okul düzeyinde bu belirsizlik sıkıntılı bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. FATİH Projesi ile birlikte okullara gelen teknolojiyle ne yapılması gerektiği ve bu teknoloji tasarımdan ne hedeflendiği net olarak bilinmediği yetkililer tarafından dile getirilmektedir. Teknolojinin sınıflarda var olması sihirli bir şekilde dönüşüm yaratmayacaktır. Kimin neyi ne zaman ve ne için kullanacağı belirlendiği zaman ancak etkili bir dönüşüm gerçekleştirilmiş olacaktır. Projenin ilk başladığı tarihten itibaren sürekli olarak projenin tamamlanma tarihi ertelendi ve hâlen kesin olarak ne zaman tamamlanacağı bilinmemektedir.
FATİH Projesi’yle teknolojinin yine bilinçli şekilde kullanılması ve ülkemizin teknoloji üretebilir hâle gelmesi için bilişim teknolojileri dersleri her kademede zorunlu olmalıdır.
PISA Raporu’nda problem çözme becerilerinde, Türkiye 44 ülkenin katıldığı değerlendirmede 34’üncü sırada bulunmakta olup puanı OECD ortalamasının yaklaşık 50 puan altındadır. Çocuklarda 21’inci yüzyıl becerilerinin geliştirilmesi için okullarımızda bilişim derslerinin her kademede zorunlu olması son derece önemlidir. PISA’nın raporunda “Okullara sadece teknolojik araç gereçleri doldurmak yeterli olmamaktadır.” denilmektedir. Çocukların teknolojiyi kullanma konusunda her şeyi bildiği varsayılarak, bu derse ihtiyaç olmadığını belirten MEB’in öğrencilerin teknolojiyi ne kadar bildiği konusuyla ilgili nasıl bir çalışma yaptığı belli değildir. Eğer teknoloji bilmeleri, Facebook, Twitter gibi sosyal ağlara bağlanmaları, İnternet oyunları oynamaları ve “kopyala yapıştır” yaparak ödevlerini yapmaları ise bu konu üzerinde tartışmak gerekmektedir.
Çocukları ve gençleri bilinçlendirmenin tek yolu bilişim teknolojileri okuryazarlığıdır. Medya okuryazarlığı dersi açılıp, önem arz ettiğinden bahsedilirken ve bununla ilgili kamu spotları bile hazırlanırken neden bilişim teknolojileri okuryazarlığına önem verilmemektedir? Bu iki okuryazarlık da bu konuların uzmanı olan bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenleri tarafından verilmelidir.
1993 yılında okullara “bilişim teknolojileri formatör öğretmenliği” adı altında görevlendirmeler olmuştur. Bu görevlendirmeler 2002 yılından bu yana BÖTE bölümleri mezun vermesine rağmen hâlâ devam etmektedir. Geçen yıllarda bu görevlendirmelerin adı “bilişim teknolojileri rehber öğretmen” olarak değişmiştir. Alan dışından bir öğretmenin aylık ek ders ücreti karşılığı BTR öğretmeni olarak görevlendirilebilmesi için katıldığı 100 saatlik bir kurs yeterli olurken dört yıl boyunca ders alan ve 3.024 saatte yetişen BÖTE öğretmeni neden alınmamaktadır?
FATİH Projesi’yle ilgili T.C. Kalkınma Bakanlığının Bilgi Toplumu Stratejisinin Yenilenmesine İlişkin Hizmet Alımı Raporu’nda ilköğretimdeki öğrencilerin zaten bilişimle ilgili donanıma sahip olduğuna dair oluşan kanının doğru olmadığı, ilk ve ortaöğretimde eğitim gören öğrencilerin BİT kullanımı konusunda yetersiz olduğu ve aynı zamanda eğitimcilerin de BİT kullanımı konusundaki yetkinliklerinin geliştirilmesi gerektiği, aksi takdirde FATİH Projesi’nin başarıya ulaşmasının zor olduğundan bahsedilmiştir. Maliyeti bu kadar yüksek olan projenin eğitim sorumluluğu BÖTE öğretmenlerine verilmelidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle FATİH Projesi, bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenlerinin sorunlarının araştırılması ve bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin zorunlu hâle getirilip yeniden müfredat oluşturulması açısından detaylı bir şekilde araştırılması ve bu hususlarda detaylı bir şekilde araştırılması ve çözümler üretilmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılması gerekli görülmektedir.
Okudum ve düşündüm:
Fatih projesine harcanan paralar, proje için cihaz seçimi, atanamayan bilişim öğretmenleri, verilemeyen bilişim dersleri, şirketlerinr yönetim kurullarındaki devlet yetkilileri, keyfi ve kanunsuz olarak yavaşlatılıp neredeyse durdurulan sosyal medya siteleri, sosyal medyada kendini ifade ederken sabaha karşı evine baskın yapılanlar, her geçen gün taşınmaz hale gelen iletişim vergileri, devlet büyüklerinin keyfine göre iptal edilen ihaleler, devlet büyüklüklerine yakınlıklarına göre ihale alan şirketler…
Bu Meclis Araştırması neyi araştıracak? Harbiden çok merak ediyorum…