Bugünden sonra reklamsız bir dünya olabileceğini düşleyenler şu andan itibaren bu yazıyı okumayı bıraksınlar.
Günümüz reklamları, daha nce verdiğim farklı raporlardan da görebileceğiniz gibi artık medya değiştirerek karyşımıza çıkıyor. Eskinin gazete içinde gördüğümüz reklamları yok çünkü kimse gazete okumuyor. TV programları arasında geçen reklamlar yok çünkü genç yeni nesil, düzenli yayın akışı takip etmiyor.
Her şeyi reklama maruz kalanlara yöneltmek de haksızlık olur zira artık yeni nesil reklamcılar da eskisi gibi akıl fikir gerektiren şeyler yapmıyor, reklamverenler artık daha az tanıtım parası koyup daha çok para kazanmak istiyor.
Bütün bunlar olurken gelişen teknolojinin kullanılmasıyla yeni reklam alanları bulduğunu sanıyor pazarlamacılar. Konuyu TKNLJ formatında masaya yatıralım ve neyin ne olduğunu birlikte daha iyi anlayalım:
- Bugün evinizde konuşytuğunuz konularda size enteresan mesajlar geliyor olabilir. Hepimize oluyor bu. Çünkü telefonlar bizim konuştuklarımızı dinliyor ve oradan aldıkları anahtar kelimelerle bize olmadık yerlerde reklamlar oluşturuyor.
- Diyelim ki bize sundukları birer puntoluk yazılarda bu işin iznini alıyorlar. Peki bizim izin vermeme hakkımız var mı? Yani bir yere tıklayıp tamam artık benim evde konuştuğum şeylerle bana reklam gösterme diyebiliyor muyuz? Hayır ben bulamadım. Çünkü resmen bunu yaptıklarını kabul etmediler henüz…
- Benim evdeki konuşymalarımı dinleyip bunu reklam mecrasına dönüştüren, o mecraya reklam toplayan ve oraya reklam verenler şu anda bunu bizim iznimiz dışında gerçekleştiriyorlar. Ha mahkemeye versek kesin davayı kaybederiz, bir yerlerde farketmeden bir izin vermişizdir. Ama Bu yapılan dünya gerçeklerinde izinsiz bir harekettir.
- Biz büyük bir firmada gizli bir iş yapıyoruz diyelim. Bizi dinlemedikleri ne malum? Bir şirketin sanayi casusluğu için vereceği para ne kadardır?
- Bir devlet büyüğü hakkında konuşuyoruz. Bizi reklam için dinleyen mekanizma bizi bir devlet büyüğü hakkında iyi ya da kötü konuşmaya yönelik dinleyemeyecek mi? Dinleyemez mi? Kesinlikle dinleyebilir. İsteyenler için hemen birkaç tane senaryo çıkarabilirim.
- Bizim haberimiz olmadan seslerimizi dinliyor peki görüntülerimizi çekiyorsa? Kesinlikle çekmiyor diyebilir misiniz?
- Bizden izin almadan bu işleri yapan, yaptıran, buna para veren herkesi şeref yoksunluğuyla suçluyorum. Çünkü bize dünya kadar paraya sattıkları aletlerle bizim istemediğimiz şeyleri yapıp sırtımızdan para kazanmaları şerefli bir iş değil. Onlar bunun şerefli bir hareket olduğunu kanıtlamakla yükümlüler.
- Ve gelelim BTK’ya… Ülkemizin dirliğini, güvenliğini, verisel bütünlüğünü sağlamak için yasak üstüne yasak getirip günde onlarca yeni siteyi yasaklıyorlar. Bu konuda ne yapıyorlar? Vergi vermiyor diye dünya devlerinin sitelerini kapatırken bizim güvenliğimizi araştırıyorlar mı? Bana şu ana kadar bir adım atmışlar gibi gelmiyor.
Başlıkta da dile getirdiğim gibi şerefsizlikle reklamcılık arasında çok ince bir çizgi var. Adına izin diyoruz. Bizden izin almadan bize olur olmaz SMS’ler gönderenlerin ne kadar şerefsiz olduğunu daha önce dile getirmiştim. Şimdi bizim haberimiz olmadan bizi dinleyenleri de aynı kategoriye koyuyorum.
BTK’yı kendi adıma göreve çağırıyorum.