Sansür, insanlık tarihi boyunca çeşitli şekillerde uygulanmış ve farklı toplumlarda farklı amaçlarla kullanılmış bir olgudur. Sansür tarihi Avrupa Amerika basın örneklerinde de görülebilir. Sansürün tarihçesi, bilgi ve ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasına yönelik çabaların nasıl geliştiğini gösterir. Sansürün tarihçesi, bilgi ve ifade özgürlüğü mücadelesinin ne kadar uzun bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir. Farklı dönemlerde ve toplumlarda sansür, çeşitli amaçlarla uygulanmış ve bu uygulamalar, insanlık tarihinin seyrini önemli ölçüde etkilemiştir.
Antik Çağ
M.Ö. 399: Antik Yunan’da, filozof Sokrates, gençleri yanlış yola sürüklediği ve tanrılara karşı saygısızlık yaptığı gerekçesiyle yargılandı ve ölüme mahkum edildi. Bu olay, düşünce ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasının erken bir örneğidir.
Roma İmparatorluğu: Roma’da, sansür makamı “censor” adıyla anılırdı. Bu makam, halkın ahlaki ve sosyal davranışlarını denetler, uygunsuz buldukları materyalleri ve kişileri sansürlerdi.
Orta Çağ
Kilisenin Etkisi: Orta Çağ boyunca Katolik Kilisesi, sansürün en büyük uygulayıcılarından biri oldu. Kilise, sapkınlık olarak gördüğü her türlü düşünceyi ve eseri yasakladı. İnanç ve ahlak dışı kabul edilen kitaplar, “Endeks Librorum Prohibitorum” listesine eklenerek yasaklandı.
Rönesans ve Reform
15. Yüzyıl: Matbaanın icadıyla birlikte kitapların yayılması hızlandı. Bu durum, kilise ve devletin sansür uygulamalarını artırmasına yol açtı. Martin Luther’in tezlerinin yayımlanması ve Protestan Reformu’nun başlaması, sansür tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Aydınlanma Çağı
18. Yüzyıl: Aydınlanma Çağı, düşünce özgürlüğünün savunulduğu bir dönem oldu. Ancak birçok aydın, eserleri nedeniyle sansüre maruz kaldı. Örneğin, Voltaire ve Diderot gibi yazarlar, sansüre karşı mücadele ettiler.
Modern Dönem
19. Yüzyıl: Sansür, siyasi ve toplumsal kontrol aracı olarak kullanılmaya devam etti. Özellikle totaliter rejimlerde sansür, muhalefeti susturmanın bir aracı oldu. Örneğin, Rus Çarlığı ve Osmanlı İmparatorluğu’nda sansür uygulamaları yaygındı.
20. Yüzyıl: İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş dönemlerinde sansür, hem Doğu Bloku’nda hem de Batı Bloku’nda yoğun bir şekilde uygulandı. Nazi Almanyası, Sovyetler Birliği ve birçok faşist ve komünist rejim, sansürü sıkı bir şekilde uyguladı.
Günümüz
Dijital Çağ: İnternet ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla sansür, yeni bir boyut kazandı. Dijital sansür, hükümetler ve özel şirketler tarafından uygulanmaktadır. İnternet sansürü, belirli içeriklerin engellenmesi, sansürlenmesi veya manipüle edilmesini içermektedir. Çin’in “Büyük Güvenlik Duvarı” ve sosyal medya platformlarının içerik moderasyonu, günümüz sansür uygulamalarına örnek olarak gösterilebilir.
Sansür yaptığı için eleştirilen ülkeler
Batılı ülkelerde sansür uygulamaları genellikle ifade özgürlüğüne yönelik sınırlamalarla ilişkilendirilir ve bu uygulamalar çeşitli eleştirilere maruz kalır. Aşağıda, Batılı ülkelerde sansürle ilgili getirilen başlıca eleştirileri ve örnek olayları bulabilirsiniz:
Amerika Birleşik Devletleri
Eleştiriler:
- İnternet ve Sosyal Medya: Büyük teknoloji şirketlerinin içerik moderasyon politikaları, ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle eleştirilmektedir. Özellikle siyasi görüşlerin sansürlendiği iddiaları sıkça dile getirilmektedir.
- Ulusal Güvenlik: PATRIOT Act gibi yasalar, ulusal güvenlik gerekçesiyle vatandaşların iletişimlerini izleme yetkisi vermekte ve bu durum sivil özgürlüklerin ihlali olarak görülmektedir.
Örnek Olaylar:
- Edward Snowden İfşaatları: Snowden’in 2013 yılında NSA’in geniş çaplı izleme programlarını ifşa etmesi, ABD hükümetinin vatandaşların mahremiyetini ve ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle büyük tartışmalara yol açtı.
Birleşik Krallık
Eleştiriler:
- Medya Düzenlemeleri: Ofcom gibi düzenleyici kurumlar tarafından uygulanan medya düzenlemeleri, hükümetin medya üzerinde aşırı kontrol sahibi olduğu iddiasıyla eleştirilmektedir.
- Ulusal Güvenlik Yasaları: Investigatory Powers Act gibi yasalar, geniş kapsamlı izleme yetkileri sunmakta ve bireylerin mahremiyetine yönelik ciddi tehditler oluşturduğu için eleştirilmektedir.
Örnek Olaylar:
- The Guardian ve Snowden Belgeleri: The Guardian gazetesinin Snowden belgelerini yayımlaması sonrası hükümetin baskısı ile bazı belgelerin imha edilmesi, basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak görülmüştür.
Fransa
Eleştiriler:
- Terörle Mücadele Yasaları: Terörle mücadele amacıyla çıkarılan yasalar, geniş kapsamlı gözetim yetkileri sunmakta ve bu durum sivil özgürlüklerin ihlali olarak eleştirilmektedir.
- İfade Özgürlüğü Sınırlamaları: Nefret söylemi ve tarihsel olayların inkarı gibi konularda getirilen yasalar, ifade özgürlüğünü sınırladığı gerekçesiyle eleştirilmektedir.
Örnek Olaylar:
- Charlie Hebdo Saldırısı: 2015 yılında Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırının ardından, ifade özgürlüğü ve güvenlik dengesine yönelik tartışmalar artmıştır. Terörle mücadele önlemlerinin ifade özgürlüğünü nasıl etkilediği konusunda ciddi eleştiriler dile getirilmiştir.
Fransa’da Ermeni Soykırımı’nı inkar etmek suçtur. Bu, ifade özgürlüğüne getirilen belirli sınırlamalardan biridir.
Yasal Çerçeve
Gayssot Yasası (1990)
- Gayssot Yasası: İlk olarak 1990 yılında kabul edilen bu yasa, Holocaust’u inkar etmeyi suç haline getirmiştir. Bu yasa, Fransa’da nefret söylemi ve tarihi gerçekleri inkar etme konusunda katı düzenlemeler getiren ilk yasal düzenlemelerden biridir.
2001 Ermeni Soykırımı Yasası
- 2001 Yasası: Fransa, 2001 yılında kabul ettiği bir yasayla, 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu döneminde meydana gelen Ermeni Soykırımı’nı resmen tanımıştır. Bu yasa, Ermeni Soykırımı’nın bir soykırım olarak kabul edilmesini öngörmektedir.
2012 ve Sonrası
- 2012 Denemesi: 2012 yılında, Fransa Parlamentosu Ermeni Soykırımı’nın inkarını suç haline getiren bir yasa tasarısını kabul etti. Ancak, bu yasa Anayasa Konseyi tarafından ifade özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir.
- 2016 Yasası: 2016 yılında, Fransa Parlamentosu bir kez daha Ermeni Soykırımı’nın inkarını suç haline getiren bir yasa kabul etti. Bu yasa, nefret söylemi ve soykırım inkarını cezalandıran yasal düzenlemelerin genişletilmesini içermektedir.
Uygulama ve Cezalar
Fransa’da Ermeni Soykırımı’nın inkarı, nefret söylemi ve tarihsel gerçeklerin inkarı kapsamında değerlendirilmekte ve cezalandırılmaktadır. Bu tür suçlar genellikle para cezası ve bazı durumlarda hapis cezası ile sonuçlanabilir.
Fransa, tarihsel gerçekleri koruma ve nefret söylemi ile mücadele amacıyla, Ermeni Soykırımı’nın inkarını suç haline getiren yasal düzenlemeler yapmıştır. Bu düzenlemeler, ifade özgürlüğüne getirilen belirli sınırlamalar kapsamında değerlendirilmektedir.
Almanya
Eleştiriler:
- Nefret Söylemi Yasaları: Sosyal medyada nefret söylemi ve yanlış bilgilerin yayılmasını önlemek amacıyla çıkarılan yasalar, sansür ve ifade özgürlüğünün ihlali olarak eleştirilmektedir.
- Mahremiyet ve İzleme: Devletin gözetim yetkileri ve veri koruma yasaları, bireylerin mahremiyetine yönelik tehditler olarak görülmektedir.
Örnek Olaylar:
- NetzDG Yasası: 2017 yılında yürürlüğe giren NetzDG yasası, sosyal medya platformlarının nefret söylemi ve yasa dışı içerikleri hızlı bir şekilde kaldırmalarını zorunlu kılmaktadır. Bu yasa, ifade özgürlüğünü sınırladığı gerekçesiyle hem ülke içinde hem de uluslararası alanda eleştirilmiştir.
Kanada
Eleştiriler:
- Hate Speech and Censorship: Nefret söylemi yasaları, ifade özgürlüğünü sınırladığı gerekçesiyle eleştirilmektedir. Özellikle, hangi ifadelerin nefret söylemi olarak kabul edileceği konusunda belirsizlikler eleştiri konusu olmaktadır.
- Internet Regulation: Çevrimiçi içerik düzenlemeleri ve internet sansürü konusunda getirilen yeni düzenlemeler, ifade özgürlüğüne yönelik tehditler olarak görülmektedir.
Örnek Olaylar:
- Bill C-10: Kanada’da çevrimiçi yayıncıları düzenlemek için önerilen Bill C-10, ifade özgürlüğünü sınırladığı ve hükümetin çevrimiçi içerik üzerinde aşırı kontrol sahibi olmasına neden olduğu gerekçesiyle eleştirilmiştir.
İtalya
Eleştiriler:
- Medya Sahipliği: İtalya’da medya mülkiyetinin yoğunlaşması, medya özgürlüğünü tehdit eden bir faktör olarak eleştirilmektedir. Özellikle eski başbakan Silvio Berlusconi’nin medya üzerindeki etkisi, sansür ve oto-sansür tartışmalarını artırmıştır.
- Mafya ve Basın: Mafya ile ilgili haber yapan gazetecilere yönelik tehditler ve saldırılar, basın özgürlüğü açısından ciddi bir sorun olarak değerlendirilmektedir.
Örnek Olaylar:
- Berlusconi Dönemi: Berlusconi’nin medya imparatorluğu ve başbakanlık döneminde medya üzerindeki etkisi, hükümetin eleştirilere karşı sansür uyguladığı ve basının bağımsızlığının zayıfladığı yönünde eleştirilere neden olmuştur.
Avustralya
Eleştiriler:
- Gizlilik Yasaları: Avustralya’da gizlilik yasaları ve ulusal güvenlik önlemleri, gazetecilerin ve ihbarcıların ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle eleştirilmektedir.
- Baskınlar ve Tutuklamalar: Gazetecilere yönelik polis baskınları ve ihbarcıların tutuklanması, basın özgürlüğüne yönelik tehditler olarak görülmektedir.
Örnek Olaylar:
- 2019 ABC Baskınları: Avustralya Federal Polisi’nin, Avustralya Yayın Kurumu (ABC) ve bir gazetecinin evine yaptığı baskınlar, basın özgürlüğüne yönelik ciddi bir ihlal olarak eleştirilmiştir.
İspanya
Eleştiriler:
- Hakaret ve İftira Yasaları: İspanya’da hakaret ve iftira yasaları, gazetecilerin ve sanatçıların ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle eleştirilmektedir.
- Katalonya Bağımsızlık Hareketi: Katalonya’daki bağımsızlık yanlısı hareketlere yönelik hükümetin baskıları ve medya sansürü, ifade özgürlüğüne yönelik eleştiriler doğurmuştur.
Örnek Olaylar:
- Pablo Hasél Olayı: Rapçi Pablo Hasél’in monarşiye hakaret ve terörizmi övmek suçlamalarıyla hapis cezasına çarptırılması, sanat ve ifade özgürlüğüne yönelik ciddi eleştiriler almıştır.
Hollanda
Eleştiriler:
- Nefret Söylemi Yasaları: Hollanda’da nefret söylemi yasaları, ifade özgürlüğünü sınırladığı gerekçesiyle eleştirilmektedir. Özellikle, hangi ifadelerin nefret söylemi olarak kabul edileceği konusunda belirsizlikler bulunmaktadır.
- Gözetim Yasaları: Güvenlik hizmetlerinin geniş yetkileri, bireylerin mahremiyet haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle eleştirilmektedir.
Örnek Olaylar:
- Wilders Davası: Aşırı sağcı politikacı Geert Wilders’in İslam karşıtı söylemleri nedeniyle yargılanması, ifade özgürlüğü ile nefret söylemi arasındaki dengeyi tartışmaya açmıştır.
Avrupa Birliği
Eleştiriler:
- Telif Hakları Direktifi: Avrupa Birliği’nin Dijital Tek Pazar Telif Hakkı Direktifi, internet üzerinde ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle eleştirilmektedir. Özellikle, içerik filtreleme zorunluluğu ve bağlantı vergisi gibi düzenlemeler, internet sansürüne yol açabileceği endişesi doğurmuştur.
Örnek Olaylar:
- Madde 13 (Şimdi Madde 17): Bu madde, internet platformlarının kullanıcılar tarafından yüklenen telif hakkı ihlali içeren içerikleri önceden filtrelemelerini zorunlu kılmaktadır. Bu durum, ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceği gerekçesiyle geniş çapta eleştirilmiştir.
İsviçre
Eleştiriler:
- Mülteci ve Göçmen Karşıtı Söylemler: İsviçre’de göçmenler ve mültecilerle ilgili nefret söylemi yasaları, ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle eleştirilmektedir. Bazı gruplar, bu yasaların politik doğruculuk adı altında ifade özgürlüğünü aşırı derecede sınırladığını iddia etmektedir.
Örnek Olaylar:
- Yasaklı Simge ve Semboller: Nazi sembolleri ve diğer aşırılıkçı sembollerin kullanımının yasaklanması, tarihsel açıdan önemli ancak ifade özgürlüğü açısından tartışmalı olarak değerlendirilmektedir.
Norveç
Eleştiriler:
- Medya ve Kamuya Açık Kayıtlar: Norveç’te bazı medya kuruluşlarının ve gazetecilerin kamuya açık kayıtların ve bilgilerinin yayınlanması konusunda karşılaştığı yasal engeller, şeffaflık ve ifade özgürlüğü açısından eleştirilmektedir.
- Nefret Söylemi Yasaları: Nefret söylemiyle ilgili yasal düzenlemeler, ifade özgürlüğünü sınırladığı gerekçesiyle eleştirilmekte ve toplumdaki farklı görüşlerin baskı altına alındığı ileri sürülmektedir.
Örnek Olaylar:
- Yayın Yasakları: Bazı olaylarla ilgili geçici yayın yasakları, medya özgürlüğü açısından eleştirilmiştir. Örneğin, terör saldırıları veya hassas davalarla ilgili yayın yasakları, halkın bilgiye erişimini sınırlayabilmektedir.
Avusturya
Eleştiriler:
- Holocaust İnkarı ve Nefret Söylemi: Avusturya’da Holocaust inkarı ve nefret söylemi yasaları, tarihsel önemi nedeniyle desteklenmekle birlikte, bazı kesimlerce ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle eleştirilmektedir.
- Gözetim Yasaları: Güvenlik güçlerine geniş gözetim yetkileri tanıyan yasalar, bireylerin mahremiyet haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle eleştirilmektedir.
Örnek Olaylar:
- Strache Skandalı: Avusturya’da aşırı sağcı siyasetçi Heinz-Christian Strache’nin gizli kayıtlarıyla ilgili skandal, medya ve ifade özgürlüğü tartışmalarını alevlendirmiştir. Gizli kayıtların yayınlanması ve sonuçları, ifade özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği arasında denge arayışlarına yol açmıştır.
Belçika
Eleştiriler:
- Terörle Mücadele Yasaları: Belçika’da terörle mücadele kapsamında getirilen geniş yetkiler ve gözetim uygulamaları, ifade özgürlüğü ve mahremiyet hakları açısından eleştirilmektedir.
- Nefret Söylemi ve İfade Özgürlüğü: Nefret söylemi yasalarının kapsamı ve uygulanması, ifade özgürlüğünü sınırladığı gerekçesiyle tartışma konusu olmaktadır.
Örnek Olaylar:
- Molenbeek: Brüksel’in Molenbeek semtinde terörle mücadele kapsamında alınan önlemler ve uygulanan sansürler, yerel halk ve insan hakları savunucuları tarafından eleştirilmiştir.
İrlanda
Eleştiriler:
- Blasphemy Yasaları: İrlanda’da 2018 yılına kadar yürürlükte olan küfür yasaları, ifade özgürlüğünü sınırladığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Bu yasalar, dini değerlere hakaret etmeyi suç saymaktaydı.
- Medya Düzenlemeleri: Bazı medya düzenlemeleri ve RTÉ gibi kamu yayın kuruluşlarının tarafsızlık politikaları, ifade özgürlüğünü sınırladığı gerekçesiyle eleştirilmektedir.
Örnek Olaylar:
- Blasphemy Referandumu: 2018’de yapılan referandumla küfür yasalarının kaldırılması, ifade özgürlüğü açısından olumlu bir adım olarak değerlendirilmiştir.
İskandinav Ülkeleri (Danimarka, İsveç, Norveç)
Eleştiriler:
- Gözetim ve Mahremiyet: İskandinav ülkelerinde geniş gözetim yetkileri ve veri toplama uygulamaları, bireylerin mahremiyet haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle eleştirilmektedir.
- Nefret Söylemi ve İfade Özgürlüğü: Nefret söylemi yasalarının kapsamı ve uygulanması, toplumdaki ifade özgürlüğü tartışmalarını artırmaktadır. Özellikle göçmen ve azınlık karşıtı söylemler, bu yasaların sınırlarını zorlamaktadır.
Örnek Olaylar:
- Muhammed Karikatürleri: Danimarka’da yayımlanan Muhammed karikatürleri, küresel çapta ifade özgürlüğü ve dini hassasiyetler arasındaki dengeyi tartışmaya açmıştır. İsveç ve Norveç de benzer tartışmalar yaşamıştır.
Portekiz
Eleştiriler:
- Medya Özgürlüğü: Portekiz’de medya kuruluşlarının sahiplik yapıları ve hükümetle olan ilişkileri, basın özgürlüğü ve sansür konularında eleştirilere yol açmaktadır.
- Gözetim Yasaları: Güvenlik güçlerine geniş gözetim yetkileri tanıyan yasalar, bireylerin mahremiyet haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle eleştirilmektedir.
Örnek Olaylar:
- Medya Baskısı: Hükümetin ve büyük şirketlerin medya üzerinde uyguladığı baskılar, bağımsız gazeteciliğin zayıfladığı yönünde eleştiriler almıştır.
Yunanistan
Eleştiriler:
- Medya Bağımsızlığı: Yunanistan’da medya kuruluşlarının siyasi bağlantıları ve hükümetle olan ilişkileri, basın özgürlüğü konusunda eleştirilere yol açmaktadır.
- Gözetim ve Mahremiyet: Güvenlik güçlerinin geniş gözetim yetkileri, bireylerin mahremiyet haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle eleştirilmektedir.
Örnek Olaylar:
- EYP Skandalı: Yunanistan İstihbarat Teşkilatı’nın (EYP) gözetim uygulamaları ve sivil toplum üzerindeki baskıları, ifade özgürlüğü ve mahremiyet hakları açısından eleştirilmiştir.