Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı dikkate değer bir çalışma yaparak ailelerin çocuklarına verdiği cezaların ne oldğunun araştırmasını yapmış. Ortaya çıkan sonuçlar oldukça çarpıcı. Ceza sıralamasında azarlama ilk sırada yer alırken, ‘internet’ ikinci, ‘cep telefonu’üçüncü, ‘televizyon’ dördüncü oldu.
3 bin 828 anneyle görüşülerek yapılan araştırmada, annelere “Son bir yıl içinde çocuğunuza hangi cezaları verdiniz?” sorusu yöneltilmiş. Araştırmaya göre, babalarm sıklıkla başvurduğu cezaların başında, annelerde olduğu gibi azarlama ve interneti yasaklama gelmiş.
Katılımcıların yüzde 39.6’sı hiç ceza vermediğini belirtirken, yüzde 38.6’sı da eğitim ihmal sebebiyle ceza verdiğini belirtmiş. Bu oranı yüzde 14.8 ile “yalan söyleme”, yüzde 12.2 ile “büyüklerine saygısızlık yapma”, yüzde 10.8 ile “görevlerini yerine getirmeme” sebepleriyle ceza verme izlemiş.
Yani en çok ceza verme sebebi eğitimi aksatma, en çok verilen cezaların başında ise internet. Bu noktada internetin çocukları yaptığını bir daha tekrarlamama yönünde bir ceza unsuru olması bir bakış açısıyla sevindirici. Bu ceza yöntemi internetin çocuklar için gerçekten de büyük bir ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor. İnternetten bir daha uzak kalmama kaygısıyla daha çok çalışan, daha saygılı olan çocukların geliyor olması bundan 20 sene öncesiyle kıyasladığımızda çok enteresan…
Yine de interneti böylesi bir ceza unsuru olarak kullanmamak iyi olurdu. Çocuklar böylesi bir durumda ülkemizde sıkça yaşadığımız internet kesintileri ve filtrelemelerde şunu düşünebilir: Ben acaba neyi yanlış yaptım?..
Gerçi biz bunu hep düşünüyoruz ama olsun.