Ben ne zaman kişisel bilgilerin çok sıkı korunması, hatta devletten dahi korunması gerekliliğine dair haber yapsam başta devlete yakın kaynaklar olmak üzere birçok kesimden yoğun eleştiri alıyorum. Devlet bizim bilgilerimizi niye çalsın niye kullansın, niye niye niye diye…
Konuyla ilgili benimle aynı duyarlılığı taşıyan (belki ben onun duyarlılığını taşıyorumdur bilemiyorum şimdi tam olarak) Tim Cook çok önemli bir açıklama yaptı tarihe geçecek bir vaka kapsamında.
Hikaye şu: FBI terörist olduğuna emin olduğu bir kişinin iPhone telefonunu buluyor. Telefon kilitli. Telefonun tuş kilidini açmak için eski işletim sistemiyle 4 haneli, yeni haliyle 6 haneli bir şifreye ihtiyaç var. Bu da bize 10 bin ile 1 milyon arasında bir ihtimal sunuyor. 10 deneme hakkınız var. Eğer 10 seferde bunu beceremezseniz telefon kendini açılmamak üzere kilitliyor ve ardından kendini içindeki bilgilere bir daha ulaşamayacak şekilde formatlıyor.
FBI Apple’a giderek bana bu telefoun açılması için gereken sistemi kur diyor. Apple diyor ki verin bie telefonu biz açıp geri verelim size. Ama FBI kararlı: Hayır bana bunun şifresinin çözülmesi için gereken anahtar kodları vereceksin başa yolu yok diyor.
Mahkemeye yansıyor konu. Mahkemede uzun uzadıya tartışılıyor. Mahkeme Apple’a vereceksin kardeşim ülke hayrına yapılıyor bu iş diyor. Ancak Apple mahkeme kararına rağmen söylediğinden geri dönmüyor. (İnsanın aklına Apple karargahının Pennsylvania’da olup olmadığı sorusu geliyor)
Peki Apple neden bu bilgileri vermiyor? Şirketin CEO’su Tim Cook şimdiye dek hiç yapmadığı bir şeyi hayata geçirip internet sitesinin herkesin görebileceği bir yerine koyduğu mektupla açıklıyor bunu. Mektubun içinden ana hatları sizler için çıkardım:
Akıllı telefonlar hayatımızın en önemli parçalarından biri ve içinde nerede olduğumuzdan nereye gideceğimize kadar birçok kritik bilgi var. Bu yüzden mühendislerimiz bu bilgilerin dışarı sızmaması için elinden gelenin en iyisini yaparak bunları şifreliyor. Bu şifreleme bizim için çok önemli…
San Bernardino saldırılarından sonra FBI bizden konuyla ilgili bilgileri istedi ve bunları elimizden geldiği kadar derinlemesine biçimde onlara verdik ve vermeye devam ediyoruz. Fakat hükümet bununla yetinmedi ve bizden iPhone içine bir arka kapı yapmamızı istiyor. Bizce bu çok tehlikeli.
Hükümet bize bunun sadece tek bir vaka ve telefon için kullanılacağını söylüyor ama olay öyle gelişmiyor. Biz bunu bir kez yaparsak sonrasında gelecek şeyler için de bir kapı açmış oluruz ve kötü niyetli kişilerin bu kapıdan geçmesini engelleyemeyebiliriz. hükümet bizden ironik bir biçimde on milyonlarca kullanıcının kişisel bilgi güvenliklerini riske atmamızı istiyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil.
Tim Cook bizzat altına imza attığı bu açık mektupla aslında bunu yaparsak diğer kötü niyetli kullanıcıların da bu kapıdan geçeceğini söylese de bir şekilde hükümetine güvensizliğini de dile getiriyor aslında. Hata bunu yaparken 1789 yılındaki tartışmaları ve o zaman altına imza atılmış kanunları dile getiriyor.
Hükümetin bizzat söylemlerine karşı çıkmak, Apple gibi bir dünya devi için bile öyle hop diye yutulacak bir lokma değil. Ülkemizde olsa tamam interneti kapatırız, tamam bunların bilgisini size istediğiniz zaman veririz gibi şeylerle halk duymadan bilgi paylaşımı yapılması hiç yadırganmaz. Ancak Apple bu bakış açısıyla kişisel hak ve özgürlüklerin de bayraktarı haline geliyor.
“Ama onlar zaten bizim bilgilerimizi” diye başlayan cümleler kurmadan önce ABD Kongresi kararlarına karşı çıkacak cesareti bulamayan ülke dahi olmadığını hatırlamakta fayda var. Değil ki o ülkede vergi veren bir kurum…
Ben bu vakayı hala bir umut var hanesine çentik atarak sizin dikkatlerinize sunuyorum…