Enflasyon rakamlarının tırmanışa geçmesi gazetelerin en önemli konularından biri oldu. Gazetelerde aslında enflasyonun hükümetin yanlış potikilarından dolayı olmadığı yönünde bir aklama yarışı başladı. Enflasyonun artış sebebi meğer kuraklık ve haberleşme sektörüymüş yazılı basına göre.
Türkiye son 1.854 yıldır ilk kez kuraklık geçirdiği için kuraklığın enflasyonu körüklemesinin normal olduğunu kabul edelim… Ancak haberleşme sektörünün enflasyonu körükleyeceği konusunu dile getirmek gerçekten yürek ister. Zira haberleşme alanında o kadar kıyasıya bir fiyat rekabeti var ki tüm şirketler bundan yaka silkiyor. Hep daha düşük fiyatlar daha avantajlı paketler geliyor gündeme.
Açıklanan rakamlara biraz daha detaylı bakmak istedim. Buna göre hane haberleşme giderleri yüzde 1,9 artmış. Bunun enflasyon sepetine etkisi ise yüzde 0,09. Bir yılda ne kadar artmış haberleşmenin fiyatları? Yüzde 1.32. Yani bir sene içinde yaşadığı artışşın yaklaşık yüzde 50 üstünde artmış temmuz ayındaki haberleşme enflasyonu…
Bunun nedenlerine geçmeden önce enteresan bir bilgi: Eğer 1,9’luk bir artış paketi 0,09 etkiliyorsa TUİK cep harcamasını toplam gelirin yüzde 5’i olarak öngörüyor demektir. Yani maaşınız 3.000 TL ise bunun 150 lirasını telefona veriyorsunuz. İlginç bir bilgi olarak bir kenarda dursun.
Temmuz ayındaki haberleşme enflasyonu artışını ben biraz kolaycılığa bağlıyorum: 30 Haziran günü yapılan bir açıklamada BTK, konuymalardaki tavan fiyatları 3 kuruş artırdığını dile getirdi. Bence sisteme yansıyan artış budur. Ama durum böyleyse ciddi bir sorunumuz var. Çünkü tavan fiyat enflasyonu işaret etmez. Mesela siz bundan sonra bu ürünü maksimum 46,25 kuruştan satabileceksiniz dediğinizde o ürünün fiyatı artar mı? Kesinlikle artmayabilir. Çünkü adam için bu bir tavandır. İsterse ürününü taban fiyatı olan 2,58 kuruştan satar.
Bu noktada haberleşmenin enflasyon hesabı için yapılması gereken tek bir şey vardır: paket fiyatlarını ağırlıklı olarak kaç aboneye satıldığıyla hesaplamak ve ona göre bir endeks çıkarmak. Mesela bir paketin fiyatı yüzde 100 artmış olabilir. Ama 65 milyon abonede o paketi kullanan 3 kişi varsa bunun etkisi sıfırdır. Ama 32,5 milyon kişinin kullandığı paketin fiyatı yüzde 1 düştüyse bunun tüm fiyatlar üstündeki etkisi -0,5 olacaktır.
Konuyu ekonomi dünyasının ve gazetelerin gurularının değerlendirmesine açıyorum.
Enflasyonla ilgili en güzel grafikleri ve rakamları Tarık Yılmaz’ın manşet.at sitesinden okuyabilirsiniz.