AYM: Bu işe BTK değil kanunlar baksın

anayasa-mahkemesiÇok acayip, ders gibi bir olay yaşandı sessiz sedasız. Şöyle bir baktım, çok az gazete konuyla ilgilenmiş. Onlar da konuyu tam olarak çözememişler. Ben size hikayeyi anlatayım. Hem eğlenin, hem öğrenin…

  • 2008 yılının kasım ayında 5809 adında bir kanun çıkıyor. Bu kanun insanların kişisel bilgilerinin nasıl ve hangi yollarla korunacağına yönelik…
  • 2012 yılının temmuz ayında Danıştay İdari Dava Daireleri Kurumu diyor ki “ne yapıyorsunuz siz böyle kanun mu olur”… Ve Anayasa Mahkemesi’ne kanunun iptali için başvuruyor.
  • İtiraz edilen 5809 nolu kanunun 51. maddesinde diyor ki “Kurum (BTK), elektronik haberleşme sektörüyle ilgili kişisel verilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunmasına yönelik usül ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
  • Peki ne sebeple itiraz ediyorlar? Anayasa’nın 2. yani ülkenin bir hukuk devleti olduğu, 7. yani yasama yetkisinin TBMM’den alınıp BTK gibi bir kuruma devredilemeyeceği dile getiriliyor. Bu arada anayasanın 13 ve 20. maddelerine de aykırı çünkü zaman ve yetki limiti yok. Çok geniş alan bırakılmış ve bu maddeyle BTK istediğini yapabilir…
  • Anayasa Mahkemesi “doğru diyorsun” diyor ve  yine hükümetin hızlı kanun yapıp karar alma alışkanlığını eleştiren birkaç küçük not düşüyor tarihe…
  • AYM diyor ki “Kişisel veri deyince öyle adı soyadı doğum tarihiyle gelmeyin bana. Bu işin içinde, IP adresi var, parmak izi var, genetik bilgi var, resimler var, üye olduğu gruplar var, tercihleri var, etkileşimde olduğu kişiler var…
  • Şöyle bir tirada imza atmış AYM:

“Kişisel verilerin korunması hakkı, kişinin insan onurunun korunmasının ve kişiliğini serbestçe geliştirebilmesi hakkının özel bir biçimi olarak, bireyin hak ve özgürlüklerini kişisel verilerin işlenmesi sırasında korumayı alaçlamaktadır. Bilişim teknolojilerindeki gelişmeler sonuçunda, gelenekse yöntemlerle mümkün olmayan çok sayıda verinin toplanabilmesi; daha önce birbirinden ilişkisiz şekilde tutulan pek çok verinin merkezi olarak bir araya getirilmesi; verilerin, veri eşleştirme ve veri madenciliği gbii ileri teknolojik imkanlarla analize tabi tutmak suretiyle, veriden yehi veriler üretme kapasitesinin artması; verilere erişim ve veri transferinin kolaylaşması; kişisel verilerin ticari işletmeler için kıymetli bir varlık niteliği kazanması neticezinde, özel sektör unsurlarınca yaratılan risklerin daha yaygın ve önemli boyutlara ulaşması ve terör ve suç örgütlerinin kişisel verileri ele geçirme yönündeki faaliyetlerinin artması gibi etkenler, günümüzde kişisel verilerin en üst seviyede korunmasını zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda Anayasanın 20. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesinde, “kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir” hükmüne yer verilerek kişisel verilerin korunması hakkı anayasal güvenceye bağlanmış ve bu şekilde kamu makamlarının keyfi müdahalelerine karşı koruma altına alınmıştır.

  • Bir diğer deyişle Anaşama Mahkemesi diyor ki “Bebeğim bu konu çok önemli. Öyle senin atadığın, senin emrinde olan adamların eline verip al istediğin gibi oyna diyemezsin. Dedirtmem sana… Gel şu işi adam gibi kanun yap sen de ben de millet de… Hepimiz rahatlayalım.”

Bu olayın ne olduğunu ne olmadığını herkes bir şekilde anlatır size… Ben halk ağzıyla özetini geçeyim istedim. Gerisi hikaye…