eski-evSize bir hikaye anlatayım…

Bir ev sahibi var. Bu evden her sene çok ciddi kira alıyor ve para kazanıyor. Ev de bütün mahalleye büyük katkı sağlıyor. Fakat ev sahibi kira almak için çok fazla adam çalıştırıyor ve etraftaki evler daha modern bu eve kıyasla.

Bir gün ev sahibinin torunları dedelerine diyorlar ki “ya dede buradan iyi kira alıyoruz ama bak aşağı mahalledeki evler çok daha güzel. Üstelik bu evin kirasını alabilmek için her ay 30 kişi toplanıp bankaya gidiyoruz. Gel biz bu evi 25 seneliğine başkasına kiraya verelim o da kime isterse ona kiraya versin nereden para kazanırsa kazansın. Bunun karşılığında evi iyice yaptırsın, şu kira toplayan adamların sayısını da düşürsün. Biz de bu evin kirasını 25 senelik peşin almış olalım.”

Dede düşünüyor taşınıyor torunlara diyor ki “yahu evlatlar iyi söylüyorsunuz hoş söylüyorsunuz da… Bu evden zaten iyi para geliyor neden böyle yapalım… Üstelik aldığımız kiranın bir kısmıyla evin sağını solunu biz de yaptırabiliriz…”

Torunlar heyecanlı, dedeyi geri kalmış olmakla suçluyorlar. Allem ediyorlar kallem ediyorlar ve sonunda dedeyi ikna ediyorlar. Derken birkaç kişi evi tutmak için geliyor, torunlar evi Arap bir kiracıya veriyor. Ama adamın verdiği kira evin zaten 5 yıllık kirası. Üstelik 25 sene de bu evde oturacak… Dede yahu olur mu diyor ama torunlar araya babayı babaanneyi filan sokuyorlar, olayı hallediyorlar.

Fakat Arap kiracı öyle böyle değil. Diyor ki ben size bu toplu parayı peşin vereyim, siz bana indirim yapın… Dede diyor ki “e zaten onun için sana 5 senede çıkarabileceğin bir para söyledik…” Ama Arap kiracının torunlarla arası iyi… Bir şekilde bunu da kabul ettiriyor.

Derken Arap kiracı evi yaptırmaya başlıyor. Fakat evin içinde Osmanlı döneminden kalma müthiş bakır bir çeşme var. Arap kiracı suyu daha gür alabilmek için oraya fiber bir çeşme yaptıracağını söylüyor, aile de bunu kabul ediyor. Fakat kiracı bu bakır çeşmeyi satıp parasını kendi almak istiyor.

Derken emlak piyasasında patlamalar oluyor ve insanlar bu ev gibi eski üç katlı yerlerde kalmaktansa daha stüdyo tipi küçük evleri tercih etmeye başlıyorlar. Arap kiracı bu evi düşündüğü fiyattan başkalarına kiraya verememeye başlıyor.

Meğer arap kiracının derdi başkaymış: Bu evi 25 yıllığına kiralarken cebinden hiç para çıkmamış. Gidip bir bankadan kredi almış nasıl olsa 5 senede buranın kirasıyla olayı kapatırım diye. Evi de rehin göstermiş mi bankaya… Ev için de öyle saçma sapan paralar harcayıp bir de üstüne içine alacak kiracılar bulamayınca kalmış mı parasız…

Bu arada evin parasını 5 senede çıkarmış sahiden ve sonrasındaki iki üç senede ciddi kara geçmiş ama o kadar hesapsız para harcamış ki… Öteki işleri bozulunca da gelen para hiçbir şeye yetmemiş ki… Kalmış öyle ortada.

Dede evin rehin verilip verilmediğini bilmiyor. Arap kiracının evi rehin vermeye yetkisi var mı onu kimse bilmiyor çünkü torunlar öyle bir sözleşme imzalamış ki hiçbir maddesi yok ortada… İçine sonradan gelenler sokakta mı kalacak ne olacak o da belli değil…

Dede şimdi kara kara düşünüp evi geri almayı planlıyor. Eve yapılan tamiratın parasını verecek mi, evden kaçan kiracıları yeniden yerin getirebilecek mi, eski kazandığı paraları bu evden kiradan alabilecek mi, Arap kiracıya 25 yıllığına verdiği parayı geri alabilecek mi onu düşünüyor zavallım…

Bugün Türk Telekom’un sahipleri bankaya olan kredi borcunu geciktirmiş deyince aklıma bu hikaye geldi