Tayfun Acarer yeni internet kanunu değişikliklerini müteakiben gazeteleri gezerek teker teker aslında kanunun o kadar da kötü bir şey olmadığını anlatan ikna turlarına çıktı. Özellikle iktiara yakın olan gazeteler haberi havada kapmış. Satır satır bakalım söylenenlere, inanmayı da okura bırakalım…
Özel hayatın gizliliği ile ilgili başvurular TİB Başkanı’na doğrudan yapılmayacak. Başkan binlerce, yüzlerce başvuruyla uğraşamaz: Yani uğraşabilse başvuruları oraya mı alacağız? Bizim mahkemelere başvuru istememizin sebebi TİB’in çok meşgul olması değil, başvuru için doğru makamın mahkemeler olması olmalı…
TİB’den jet yasaklama kararı alınacak. Ama sonra jet mahkeme kararı aranacak. Hızla mahkemeye gidilmezse karar ortadan kalkacak: Jet olarak yasaklayalım diye bir şey olamaz. TİB’in yasaklayabilme teknik yeterliliği olması onu yapması anlamına gelmez. Bunu sadece mahkemeler yapar. Ben BTK’nın sitesinden şikayet edersem onu kapatabilecek mi TİB? Bunların arasından nasıl seçim yapacak? Yapmamalı. Bu iş hakimlerin işidir. TİB’e 15 bin TL maaşlı 70 kişi alınacağına mahkemelere ekstra hakim alınsın…
TİB kendisine gelen başvuruyu yorumsuz Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne gönderecek ve süreç ilerleyecek. Yayın engelleme kararının kalıcı olması için başvuru sahiplerinin 48 saat içinde sulh ceza mahkemelerine başvurma zorunluğu var: Bu jet gibi kavramını ben anlamıyorum. Nedir jet gibi? kapatırken 4 saat, açarken 48 saat. Bu nasıl jet ki arada 12 kat fark var. Peki diyelim ki manyağın biri benim internet siteme taktı. kapatma üstüne kapatma yapktırıyor ama mahkemeye de gitmiyor. Ne olacak bunun sonu? Var mı kanunda böyle bir şey? Ben göremedim.
TİB’e resen verilen yasaklama yetkisinin kullanılabilmesi için ise 3 koşul aranacak: Özel hayatın gizliliğiyle ilgili bir resim veya video söz konusu olacak. Kişi hasta ya da yolda olduğu için müracat edemeyecek ve TİB Başkanı’na bir ihbar gelecek: TİB başkanı, hele ki üstüe aldığı dokunulmazlıkla , ne hakla resen kapatacak? Kim oluyor ki o, mahkemeler ve hakimler varken? Kaldı ki birkaç saat içinde kapatmak ne işine yarayacak eğer birkaç saat içinde mahkemeden karar gelmezse açılacakken?
Saklanacak olanlar içerik bilgisi değildir, sadece trafik bilgisidir. Kişisel verilerin saklanması gibi bir durum söz konusu olamaz: Saklanacak bilgilerin içerik bilgisi olmadığı, trafik bilgisi olduğunu biraz açalım. Sonuçta benim hangi siteye ne zaman girdiğimi görüyorsanız bunun kişisel olması için daha ne olmasına ihtiyacımız var? Benim hangi gazeteyi okuduğum, nereye girdiğimi gördükten sonra çoğu zaman ne yazdığımı grmeye ihtiyacınız kalmıyor ki? Sakladığınız zaten benim girdiğim yerler yani benim kişisel verilerimdir…
BTK’nın tüm bunların üstüne bazı alanlara konuşlandırdılmış Juniper sunucularla bizim yazdığımız çizdiğimiz şeyleri biz daha yazarken görüp görmediğini, analiz etmediğini söylemesi lazım. Tarihe not düşmek için. Kim bilir belki yarın bu notlara başvurmak gerekir.