Çalışanla çalışmayan, Apple ile Samsung bir olmadı

veresiye-satan-peşin-satanBen demiştim cümlesi çok sevmediğim bir söylemdir. Ama bu durumda demek istiyorum: Ben demiştim. Üstüne de basa basa demiştim.

Apple yatıyor, bunun ceremesini çekecek demiştim. Teknolojide geri kalıyor bunun finansal sonuçlarını göreceğiz demiştim. Çok kötü iPhone çıkardı ve bunun lansmanını rezalet bir biçimde yaptı bunun bir karşılığı olacaktır demiştim. Öyle de oldu.

Gelir 58 milyardan 50,6 milyar dolara geriledi. Geen sene 61,2 milyon iPhone satan şirket bu sene 51,2 milyon satabildi. iPhone çıktığından beri ilk kez yıllık satışlarda düşüş yaşandı. İşin daha da ilginç tarafı Apple’ın yaşadığı bu düşüş borsaya da yansıdı ve Amerikan ekonomisi sorunlar yaşadı kısa süreliğine de olsa…

Peki Apple’ın en büyük rakibi Samsung ne yaptı? Gelirlerini yüzde 5 artırarak 43,8 milyar dolara çıkardı. 5,58 milyar dolar kar elde etti. Satışları patladı, arkasında durduğu her ürünün satışı patladı.

Aradaki fark ne gelin beraber inceleyelim: Apple’ın çıkardığı ürünlerin muhtemelen ilk bakışta görünmeyen bir sihri var. Diğerlerinin yarısı kadar gelişmiş teknolojiler tek başına diğerlerinin iki katı satıyor. En son iPhone 6 çıktığında, büyük ekranlarla zıpladı. Ama sonrasında bu çıkardığı telefonun hemen aynını çıkardı, sonra iki sene önce çıkardığı telefonla yarışacak daha küçük ekranlı telefon çıkardı.

Herkes bunu bir pazarlama başarısı olarak tanımladı. Rivayet oydu ki Apple aslında daha ucuza iPhone çıkararak, o ana kadar alamamış olanlara çok fazla telefon satacak.

Ama kazın ayağı öyle değildi olmadı da. Dediğim gibi Apple bir büyüyle telefon ve donanım satıyor. Baktığınızda kamera diğerlerinin yarısı, hafıza deseniz muğlak, iyi bir işletim sistemi ve işlemci ile idare etmeye çalışıyordu. İyi ya da kötü, doğru ya da yanlış her sene ufak tefek iyileştirmelerle yeni telefon almaya itiyordu kullanıcıları.

Apple sandı ki müşterilerin onu almaması sebebi fiyat oldu. Hayır alakası yok. Apple hep en pahalı ürünler oldu. İnsanlar neredeyse bileziklerini bozdurup aldılar buna rağmen. Çünkü bir şey katıyordu hayatlarına. Ama hayatlarına bir şey katmayı bıraktığında bedavaya verseniz alınmaz moduna girdi kullanıcılar.

Peki Samsung ne yaptı da böyle yukarılara zıpladı? Çok basit: İlerlemesine devam etti. Geçtiğimiz Apple ile bugünkü arasında bulamadığınız farkı Samsung’da buldunuz: Çok iyi bir kamera aldı. Karanlıkta bile çeker algısıyla süsledi. Su geçirmez hayatınızın ayrılmaz bir parçası olacak dedi. Hatalarından ders aldı, kullanıcılarını dinledi ve telefona hafıza kartı takılmasını mümkün hale getirdi. Tutmuş tasarımında çok fazla oynama yapmadı. Bunlarla yetinmeyin büyüklü küçüklü iki ayrı model çıkardı ki kimsenin aklında bir şey kalmasın. Bununla da yetinmedi telefonla kullanılabilecek oyuncaklar çıkardı 360 derece kamera ve VR aleti gibi. Samsung bu sayede bir arzu objesi haline dönüştü. Ve sattı ve şirketi yukarı çekti.

Teknoloji hızlı gelişir, hızlı kazandırır. Ama aynı zamanda hızlı da kaybettirir. Steve Jobs gibi Apple’ın eski efsaneleri bunu biliyordu. Tim Cook gibi yeni kuşak bunu anlamıyor görünüyor.

Apple bundan 20 sene önce yaşadığı tökezlemelerden ders çıkarmış görünmüyor. O zamanlar şapkadan tavşan olarak Steve Jobs’ı çıkarmışlardı. Ellerinde bir tane daha var mı bilmiyorum. Ama o şapkadan bir şey çıkmalı.