Dördüncü operatör olmak ciddiyet ister

ciddiyetTelekomünikasyon konusu şaka değildir. Çok fazla regüle bir sektördür. Aktörü azdır ve çok dişli şirketler burada yer alır. İletişimi çok güçlüdür ve bu anlamda bu alana girmek için gerçekten çok çalışmış ve hazırlıklı olmanız gerekir.

Bugün Hürriyet gazetesinde bir haber çıktı. Haberin başlığı Netgsm isimli şirket GSM pazarına giriyor şeklinde. Haberin içine baktığımızda daha giriş cümlesinden patlıyor haber: Netgsm dördüncü GSM operatörü olmaya hazırlanıyor diyor.

Haberi yapan meslektaşımızın haber için vaktinin az olduğunu düşünüyorum. Çünkü GSM operatörü olmak ne demek onu iyi sezinlemek lazım. GSM lisans bedeli için Turkcell ve Vodafone’un eski hali olan Telsim 500’er milyon dolar lisans bedeli ödedi. Türk Telekom Mobil’in, daha doğrusu Avea’nın eski hali Aycell ve Aria (burası biraz karışık şu habere tıklayarak tarihimizi öğrenebilirsiniz) 5 milyar 100 milyon dolar lisans bedeli ödedi. Yani öyle istedim diyerek GSM operatörü olamıyorsunuz.

Sanal mobil operatörlük GSM lisansı değildir. Sanal mobil operatörlük de Netgsm’in yansıttığı gibi öyle uzaydan alınan çok zor alınan bir şey değildir. Şu anda 51 adet Sanal Mobil Şebeke Hizmeti (B) ve 31 adet Sanal Mobil Şebeke Hizmeti (K) lisanslaması yapılmıştır. İlkinden 40, ikincisinden 4 adet yetkilendirme iptal edilmiş. Yani biz aldık bunu süperiz filan gibi şeyler söylemek şu an için çok da önemli biri gibi göstermiyor sizi.

Gelelim biz 510’lu numaralarla konuşturma konusuna. Bu konuyu çok önemli bir şey gibi sunan Hürriyet ya da belki de Netgsm’e sevgilerimizi gönderelim. 510 numara bloku sanal mobil operatörlere ayrılmış durumda. 10 biner adetlik halde sanal mobil operatör olmak isteyenlere zaten veriliyor. Yani biz o kadar iyiyiz ki 510 numarayla hizmet vereceğiz yaklaşımını ciddiyetli bulmak imkansız. 2010 yılının Ocak ayında çıkan bu kurul kararı ile 100 adet numara için KDV hariç 15 lira veren her lisans almış kurum bunu alabiliyor.

Gelelim işin Turkcell tarafına ki haberin veya haber kaynağının en ciddiyetsiz tarafı burası: Turkcell’in baz istasyonlarını kullanacağız demiş Netgsm. Ben Turkcell’e böyle bir şey var mı diye sorduğumda kesin ve net bir biçimde bu minvalde yapılmış herhangi bir yazılı anlaşma bulunmadığı dile getirildi. Bunu Turkcell’den aldığımız bilgi netliğinde sizlere sunalım. Şu olabilir mi bilmiyorum: Turkcell etkin piyasa gücüne sahip olduğu için sanal mobil operatör olmak isteyen herkese bu hizmeti sunmak zorunda.

Burayı biraz açalım: Sanal mobil operatör MVNO şeklinde geçiyor. Bir kurumun sanal mobil operatör olabilmesi için ona bu hizmeti arka planda sunan birilerinin olması gerekiyor ki buna MVNE (Mobile Virtual Network Enabler) deniyor. Mantık olarak baktığımızda Türk Telekom mobil olmayan pazarın etkin piyasa gücü olarak biraz kavgalı dövüşlü ve artık hükmü kalmadığı zamanlarda altyapısını paylaşmaya başladı regülasyon gücüyle. Turkcell de bu bakış açısıyla paylaşmak zorunda olabilir ve Netgsm yetkilisi “aman nasıl olsa bize vermek zorundalar ben bunun ismini geçireyim Turkcell ile bir şey imzalamadan ne olacak ki” demiş olabilir. Bu bakış açısıyla ciddiyetsiz ama doğru bir yaklaşım yakalanmış olabilir.

Netgsm 30 milyon TL yatırım yaparak 70 milyonluk pazardan 1 milyon abone almayı hedefliyor. Turkcell’in sahip olduğu şebeke gücüyle sanal operatör olmak güzel bir şey. Ama ben şunu çok merak ediyorum: Acaba Turkcell altyapıyı ne kadardan vermek durumunda? Kendi maliyetlerinin altında veremez. Kendi maliyetlerinde verdiği zaman 30 küsür milyonu çekip çeviren bir şirket nasıl ondan daha ucuza hizmet verecek, bunu da görebilmeyi çok isterim. Belki bir yolu vardır. Göreceğiz.

Netgsm ismini bir yerden hatırlayan ama neresi olduğunu hatırlayamayanlara yardımcı olayım. Bu şirketin ismini ilk ve etkin olarak 4G ihalesinin yapıldığı zaman duyduk. Hatırlanacağı gibi o zaman üç operatörün dışında bir yeni operatöre de minik bir bant genişliği ve lisans verilmesi gündeme gelmişti. Netgsm o zaman ortaya çıkıp biz varız alacağız çok da para kazanacağız diyerek 50 bin dolar vererek ihale şartnamesini satın almıştı.

Ne oldu? İhale salonunda bile göremedik onları. Hatta ihalenin kırkı çıkmadan mahkemeye verdi ihaleyi gerçekleştirenleri ve bizim hakkımız yendi dediler. GSM sektörü başta da söylediğim gibi zorlu ve ciddiyetli bir pazar. Umarım bu pazara girmek isteyenler ve basın mensupları için daha ciddi yazılar hayata geçirme fırsatı olur bu minik yazı…