Ben küçükken annem derdi ki “yavrum yemeğini ye, yyemekle oyun olmaz”… Bu hafta yemek sepetinin yemek siparişini oyunlaştırmasını görünce aklıma direkt olarak bu geldi ve gülmekten alamadım kendimi.

Başlık bir eleştiri değil, yapılan işi gerçekten beğendim. Onu peşinen söyleyeyim…

Fikir güzel, madem bir sürü yemek ısmarlıyoruz, bir sürü veri oluşturuyşoruz, Yemek Sepeti de bunları canavar gibi topayıp biriktiriyor… Bunlaran bir oyun uydurmuş. 20’li yaşlara hitabediyor diye düşünüyorum, bu yaş dilimi gerçekten ısmarlıyorsa (ki neden ısmarlamasın, daha büyük yaşlar yemeğini kendi hazırlıyordur gençler ısmarlıyordur) onlarda çalışabilir.

Ben oyuna onay vermeden önce şöyle bir ne imzalıyoruz diye okudum. Ne ısmarladığımın listelenmesini ve 3. kişiler tarafından görülmesini onaylıyormuşum. Çok hoşuma gitmedi açıkçası benim ne yediğimi başkalarının görmesi. Ama bu noktada bir güzellik yapıp isterseniz isminizden bambaşka bir isimle katılmanıza da izin veriyorlar. Bir şekilde o açığı kapatmışlar.

Bu arada alınan o puanlar yüzünden mi bilmiyorum yemek sepetinde topladığım puanları yemek indirimine dönüştürme seçeneği gelmiş. İsimli bir restorandan yaptığım 60 liranın üstünde alışveriş bir anda 45 liranın altına indi ki böylesi indirimler vereceklerse oylama, puanlama, aldığımı anlatma gibi etkinliklere girebilirim. Büyük telekom şirketleri gibi bir şey vermeden almaya çalışmamışlar.

Yine de halen müşteri ilişkileri konusunda derin şüphelerim var. Bu kadar güzel düşünülmüş şeyler dahi beni doğru müşteri hizmeti aldığıma ikna etmiyor. Çünkü güven zor kazanılan ve çabuk kaybedilen bir olay. Özellikle aç kaldığınızda, kan şekeriniz düştüğünde kaybettiğiniz güveni yerine koymak on kat daha zor