Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği Başkanı Yusuf Ata Arıak Türkiye’nin fiber stratejilerini eleştirdi: “Türkiye’de bir akıl tutulması yaşanıyor ve fiber yatırımı yapmak isteyen firmaların önü kesiliyor…”
Fiber yatırımı dünyanın her yerinde teknolojinin en değişmez bileşeni olarak gösteriliyor. Hem evlerden hızlı bir biçimde internete girilmesi hem de bağlantı hızı 4G ile 100 megabitlere varan cep telefonlarını çalıştıran baz istasyonlarının beslenmesi için yoğun bir biçimde fiber bağlantısı gerekiyor.
Ne var ki Türkiye’de fiberin gelişebilmesi için etkin adımlar atılamıyor. Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği TELKODER’in başkanı Yusuf Ata Arıak, Türkiye’nin fiberleşmesi için iki temel sorunun olduğunu ortaya koydu. Bunlardan ilki fiber paylaşımı için şu anda en uzun fiber altyapısına sahip Türk Telekom’un istediği ücret. İkincisi ise aslında doğru bir bakış açısıyla hayata geçirilmiş ancak sonrasında fiber döşemenin önünü tıkayan izinler: Eğer bir bölgede fiber varsa, şirketler fiber döşenmesi için o şirketten izin alınması gerekiyor. Tabii ki bu izin alınamıyor.
Bakanlıktan fiber döşenmesi için izin almada ne gibi sorunlar yaşanıyor?
Yeni altyapı yapılması içi bakanlıkta önemli bir sorun yaşanıyor. Kanun Hükmünde Kararname’de “yeni şebeke yapmanın şartları bakanlıkça belirlenecektir” denmesinin üstünden 3,5 sene geçti. Bu süreçte hiçbir altyapı için izin alınabilmiş değil.
Kiralama konusunda temel unsur Türk Telekom. Burada kiralanmak istenen şehirlerarası ve şehir içindeki ana arterler değil. Herkes bunu yaptı zaten. Esas mesele “last mile” adı verilen nihai tüketiciye ulaşmadaki son noktada yaşanıyor. Elinde nihai tüketiciye ulaşmak için fiber kanalları olan işletmeciler makul fiyat, şartlar ve zamanda vermek zorunda tutulmalı.
Eğer alternatif işletmeciler Türk Telekom’dan alamadıkları bir hizmete karşı fiyatına razı olup kendi şebekelerini kurma fırsatı bulamazlarsa problem yaşanır.
Süreç nerede tıkanıyor?
Şu andaki mevcut regülasyonlar içinde Türk Telekom işlerin yürümesini istiyor olsaydı her şey çok kolay olurdu. Türk Telekom toplantılarda “engel yok isteyene hattımızı kiralatıyoruz” diyor ama bir tane örneğine rastlamadım. Şu ana kadar altyapı konusunda işletmecilik yapmak isteyenlerde ilerleme olmadı. 3-5 kilometre fiber kiralaması için dahi anlaşma yapıp bu işe başlamış hiçbir firma yok.
Türk Telekom istekli olsaydı “siz de kazanın ben de” demesi ve istekli olan firmalarla iletişime geçmesi gerekirdi. Ama böyle bir durum yok.
Fiber kiralama ücretleri konusunda uzlaşma sağlandı mı?
BTK, fiber hatların içinden geçen fiber kılı başına fiyatların ücretinin yüksekliğini anladı ve kabul etmedi. Fiyat hesaplarımıza göre hala yüksek. Ama eğer başvuranlara ipe un serecek şekilde davranmazsa bu fiyata rağmen en azından belli yerlerde fiber kiralamak isteyen kurumlar olabilir.
Önümüzdeki günlerde bir çözüm öngörüyor musunuz?
Fiber döşenmesi ilkbahar, yaz ve sonbaharda yapılır. Biz şimdiden iki mevsimi kaybettik. Eğer işler sonbaharda da yürümezse bir tam yılı daha kaybetmiş olacağız.
Kanuni düzenlemelerin kalbi hakim durumdaki işletmeyi regüle etme üstüne kurulmuş olmalı. Onu düzenleyecek ki piyasaya girmek isteyenlerin önü açılsın, telekomünikasyon sektöründe rekabet yaşansın. Yoksa zaten piyasadaki kuvvetli olanın niyetine tutumuna bağlı bir şey yapılıyorsa zaten düzenleme olmaz o. Bizde eksik kalan kısım kendi şebekesini kurmak isteyenlerin işlerinin kolaylaştırılması. Şirketin elinde parası var bakanlığa gidiyor bakanlık onları Türk Telekom’a gönderiyor. Yatırım yapmak isteyene git bir de şu şirketle konuş demesi çok ayıp bir şey.