İletişimin yükselen gücü Türkiye (mi?)

IMG_3212Barselona’da GSMA kongresinden ikinci yazı… Bugün fuar alanına giderek oradaki kurulumları izlemek istedim. Gazetecilikten sonra PR ve şirket tarafında çalışırken en büyük keyfim standları kurulurken izlemekti. Çünkü neyin nereye niye konduğunu bilirseniz sonrasında orayı bir başka türlü gezersiniz, insanlara farklı bir gözle anlatırsınız.

Fuar açılmadan gazetecileri almadıkları içn bir katılımcı kartıyla kapıları zorladım. Öncelikle Türklerin yoğun olarak bulunduğu 5 numaralı salona gittim tabii… Ülkelerin toplu olarak durdukları bir salon burası. Fransa, İsrail, Türkiye… Biz bu sene katılmakla katılmamak arasında gidip gelmişiz. Buraya katılımı sağlayacak ödenekler konusunda sıkıntı olmuş. İTO ne yapmış etmiş buraya birçok firmayı taşımayı bilmiş. Ama anladığım kadarıyla annelerinden emdikleri süt solunum yollarını bayağı dolaşmış.

Bu sene üstünde TURKEY yazan standın üç tarafında bir slogan var: Rising Power of Comunication… Yani iletişimin yükselen gücü! Öyle miyiz? Öyleyiz tabii. Ama bizimkilerin hemen yanı bayında İsrail standı var, adamların ucu bucağı yok. Girişte bir Fransa standı var ki bizimki yanında şişe mantarı gibi kalıyor. Ülkeler kendi firmalarını dünyanın en büyük GSM kongresine öyle bir taşımışlar ki hayran kalmamak elde değil.

Böyle mi olmalıydı? Tabii ki hayır. Devletimizin gelir kaynaklarına bakalım: En çok vergi veren 10 kuruluşun içinde 2 iletişim şirketimiz var. Toplamda iletişimin vergilere etkisini telekom firmalarından isteriz. Ama 10 milyarlarca dolardan bahsediyoruz. KDV’si, deli dumrulvari özel iletişim vergisi, açılış vergisi de cabası. Bakan bey geliyor fuara Türk firmalarını ve ortamı görmeye. Yanında BTK başkanı olacak. Ama oraya stant kuracak parayı bulamamış koca ülke. Ülkemiz ilk defa bir konuyu en başından yakalamış, dünya çapında başarı öyküleri yaratmış. Sadece büyük GSM firmalarımız değil, ufak tefeli cirolu şirketlerimiz bile Avrupa’ya açılmış, ABD’den teklif alıp duruyorlar… Ama biz oraya 20 tane firma götürecek, bin metrekare stant kuracak parayı denkleştiremiyoruz.

Acaba devlet büyüklerimiz, şirket sahiplerimiz, basın ve tüm GSMsever dostlarımız… 5. salona girince utanmayacaklar mı bu durumdan? Ne diyor üstünde? İletişim dünyasının yükselen yıldızı. Bunu kim biliyor? Bizim arkalardaki standımıza gelecek olan birkaç dünya vatandaşı. Nereden anlayacaklar? O standa sığışmış olan birkaç firmanın anlattıklarından ve standın üstünde yazılı olan slogandan…

Teker teker rakibimiz olan ülkelerin stantlarına göz attım. Kesinlikle bizim şu anda birkaç firmayla anlattığımız konrulardan eser yok onlarda. Biz işin zor tarafını yapmış ve teknolojide almış yürümüşüz. Ama bunu anlattıracak yeteneklere sahip değil devletimiz. Onlardan deli dumrul vergisi almayı biliyor ama Türkiye’nin gerçek yükselen değerlerini oraya taşımaktan kaçınıyor… Oraya 20 tane firma götürse… Onların her biri oradan birer milyon liralık iş bağlasa… Bunların vergilerinden zaten ödediği paranın onlarca kat fazlasını çıkarır. Ama biz sadece Cumhurbaşkanı uçağıyla Amerika’ya geziye adam götürmeyi, Başbakan ile Libya’ya gitmeyi biliyoruz.

Bunun için vizyon gerekiyor, birkaç küçük hesabı yapmayı bilmek gerekiyor. Bunun için şirketleri yukarı çekip onlarla beraber yükselmeyi hedefleyebilmek gerekiyor.

Barselona GSMA fuarı her sene daha çok üzüyor, nerelerde eksik olduğuuzu gösteriyor bize. Eksiklerimizi ülkemizin bu kadar üstünde iş yapan Türk firmalarıyla görmek de işin apayrı bir yönü. Ama oradaki firmaların kimler olduğunu, neler yaptığını sizinle bir sonraki yazımda paylaşacağım…