soba

Bülent Yılmaz

Artık kanıksandı galiba. Kışın, rüzgarın her lodosa döndüğünün ertesinde Bursa’dan zehirlenme ve ölüm haberi gelmesin! Kokusuz, renksiz ve zehirli bir gaz olan karbonmonoksit (CO), lodos nedeni ile baca gazlarının geri basması veya tam yanma işleminin gerçekleşmemesi nedeni ile ölüme sebep oluyor. Öte yandan bilgi ve iletişim sektöründe son 1-2 yıldır makineler arası iletişim (M2M, Machine-to-Machine Communications), şeylerin interneti (IoT, Internet of Things) gibi yeni teknolojiler bu ara çok sıklıkla konuşulur oldu. Ulaşım, Sağlık, Çevre, Tarım, Eğitim gibi bir çok alanda bu teknolojiler sayesinde hayatımız kolaylaşacak, verimlilik artacak, tasarruf sağlanacak deniliyor. Oysa bu teknolojiler bu kadar konuşulacağı yerde üreticiler, çözüm sağlayıcılar ve kamu kurumları bir araya gelse ve birlikte geliştirecekleri bir çözüm ile Bursa’da her lodos havasında yaşanan bu acı vakaların önüne geçemezler mi ? Normal bir vatandaş evine bırakın CO detektörü almayı, imkanı olmadığı için doğalgaz yerine ancak odun, kömür sobaları ile ısınmaya çalışıyor. Oysa coğrafi seviye olarak daha çukurda kalan ya da sıklıkla ölüm veya zehirlenme vakalarının yaşandığı semt ve mahalleler CO detektörleri ile donatılsa, bu detektörler ölçümlerini kısa aralıklarla merkezi bir kontrol merkezine mobil şebekeler üzerinden gönderse ve olası bir yüksek CO seviyesi durumunda uygun önlemler devreye sokulsa ve insanlarımız bu kadar ucuz şekilde ölmese iyi olmaz mı ? İnsanımızın canı, valilik tabelalarından T.C. ibaresinin kaldırılması polemiğinden daha mı az kıymetli? Akıllı şehirler, teknolojinin geldiği nokta, her gün konuşulan teknolojik yeni gelişmeler derken insanların böylesine ucuz bir şekilde, gözümüzün önünde yaşamını yitirmesine seyirci kalmak gerçekten zor.